Pazar Ticareti değiştiren icat

Ticareti değiştiren icat

06.11.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Ticari hayatın olmazsa olmazlarından yazar kasa 137 yıl önce icat edildi. Kazancını korumak isteyen Ohio’lu bar sahibi James Ritty’nin gemi pervanelerinin dönüş sayısını kaydeden aygıtlardan esinlenerek ürettiği fikrin patenti 4 Kasım 1879’da alınmıştı. İşte yazar kasanın hikayesi

Ticareti değiştiren icat

Bundan 137 yıl önce, 4 Kasım 1879’da, ticari hayatı tamamen değiştiren bir aletin patenti alındı: Yazar kasa. Amerika’nın Ohio eyaletinin Dayton şehrinde No.10 adlı bir bar işleten James Ritty, popüler barının kazandırdığı paradan memnun değildi. Ritty barında çalışan garsonların parasını çaldığından şüphelenmeye başladı. Bu sorununa bir çözüm ve hesapları denetleyebilmek için bir yol arıyordu. Aradığı ilham ise gemiyle Avrupa’ya açıldığı bir seyahatte geldi.

Haberin Devamı

Ritty yolculuğu sırasında yakın arkadaşı olan başmühendis sayesinde makine odasını görme imkanı buldu. Burada gemi pervanelerinin tur sayısını ölçen aletin varlığından haberdar oldu ve kafasındaki taşlar yerine oturmaya başladı. Çünkü seyahate çıksa da aklı beklediğinden az gelir getiren işletmesindeydi. Tarihçilere göre Ritty, kendi kendine şöyle düşünmüştü: “Eğer bir gemi pervanesinin hareketleri kayıt altına alınabiliyorsa bir dükkandaki ticari hareketler de kayıt altına alınabilir. Eğer böyle bir makine yapılabilirse bu aygıtın büyük bir pazarı olacaktır.”

Burada bir ara verelim... Bir bar sahibinin ticari hayatı bu denli değiştiren bir icata imza atması size garip gelebilir. Fakat birçok önemli icat bilimin ve teknolojik gelişimin bire bir içinde olmayan, farklı mesleklerden insanlardan çıkmıştır. Örnek vermek gerekirse; elektrikli dokuma tezgahını icat eden Edmund Cartwright bir vaiz ve şairdi. Pamuk çırçırını icat eden Eli Whitney ise bir öğretmen... Hem de hiçbir zaman pamukla ilgili bir üretim yapmayan bir öğretmen... Ve herkesin bildiği isim Graham Bell. Bell işitme engellilere eğitim veren bir eğitimciydi ama telefonu icat etti. İşte James Ritty de bir işletmeciyken kazancını korumak için çıktığı yolun sonunda yazar kasanın mucidi olarak anılacaktı.

Haberin Devamı

Kardeşi de mucit

Avrupa seyahatindeki Ritty’nin hikayesine geri dönelim... Ritty seyahatini erken tamamlayıp memleketi Dayton’a döndüğünde fikrini makine ustası kardeşi John’a açtı. Ritty ailesindeki tek mucit James Ritty değildi. Aslında John’un kardeşi James’ten daha fazla patenti vardı ve yazar kasa konusunda da abisine o yardım etmişti. John Ritty’nin aldığı patentler arasında mısırların kabuklarını soyan bir makine de var. Fakat Dayton’da efsane olan icadı bambaşka: John Ritty sahibi olduğu restorandaki tüm masalara suyla çalışan motorlar yerleştirmiş; bu motorların ve palmiye yapraklarının sayesinde yemek yemeye gelen misafirlerini sıcak havalarda serinletmişti.

Her ne kadar icatlar konusunda tecrübeli olsalar da John ve James Ritty kardeşlerin geliştirdiği ilk iki prototip başarılı olmadı. İlk prototipin iki sıra boyunca uzanan tuşları vardı. Her tuş belirli bir miktar paranın kasaya girdiğini belli ediyordu. Girilen bu veriler de duvar saatine benzeyen bir mekanizma yardımıyla kayıt altına alınmış oluyordu. Ritty kardeşler ikinci prototiplerinde ilkinin temel özelliklerini korudular. Sadece makinenin arkasında artık tekerlekler vardı ve bu tekerlerin dönme sayısına göre veriler kayıt altına alınıyordu. Bu prototipin pantenti tam da 4 Kasım 1879’da alındı. Bu ABD’de yazar kasa için alınan ilk patentti.

Haberin Devamı

İcatlarını geliştirmelerine rağmen Ritty kardeşler ikinci prototipten de memnun olmadılar. Üçüncü denemede ilk ikisinden farklı olarak yazar kasayı tablet şeklinde tasarladılar. Ki hâlâ buna benzer yazar kasalar kullanıyoruz. Ritty kardeşlerin üçüncü prototipinde tuşlar üzerine belirli nakit miktarları belirtiliyordu. Bu yapılan satışın tam tamına kayıt altına alınmasına olanak vermişti. Nakit çekmecesine sahip olmayan bu yazar kasa örneğinin tek görevi satışlardan elde edilen gelirin her seferinde toplam gelire eklenmesiydi. Böylece Ritty gün sonunda barın ne kadar para kazandığını görebilecekti.

Haberin Devamı

Dördüncü denemede mutlu sona ulaştı

Bu prototip “Ritty’s Incorruptible Cashier” (Ritty’nin Güvenilir Kasası) adını aldı. Yine de seri üretime geçilmedi. Dördüncü prototipte icatlarını daha da geliştirdiler. Bu örnekte rulo kağıt kullanılıyordu. Her tuşa basıldığında kağıt üzerine delikler açılıyor, böylece gün sonunda kağıt incelenerek o gün ne kadarlık bir satış yapıldığı görülebiliyordu. Bu model daha sonra satışa da çıktı ve James Ritty’nin tahmin ettiği gibi kendine büyük bir pazar yarattı.

Ritty kardeşler makinenin yakaladığı başarının ardından daha fazla yazar kasa üretmek için bir dükkan açtılar. Yazar kasalar büyük ilgi görmüş hatta ülkenin her yerinden satın alınır olmuştu. James Ritty’nin aldığı bir sipariş de Duluth, Minnesota’dandı. 1200 kilometreden fazla mesafeden gelen bu sipariş, yazar kasa şirketinin en uzak mesafeden aldığı siparişti.

Haberin Devamı

Kardeşler bir süre sonra talebe yetişemez duruma geldiler. Aldıkları patenti Cincinnatili Jacob Eckhert’e bin dolara sattılar. Eckhert ise patenti aldıktan sonra Ulusal İmalat Şirketi’ni kurdu ve ilk prototipe nakdin saklanması için bir çekmeceyle bu çekmecenin her açıldığında çalması için bir zil ekledi. Eckhert, Ritty kardeşlerin başarısını katlamıştı. Zamanla o da taleple uğraşamaz duruma geldi. Bu patentin bir sonraki sahibi de böylece John H. Patterson oldu. Patterson şirketin ismini National Cash Register Corporation (Ulusal Yazar Kasa Kuruluşu) olarak değiştirdi. NCR olarak anılan bu şirket hâlâ aynı sektörde faaliyet gösteriyor.

(Kaynak: NCR.org)