Pazar Türkler denizle barıştı, yelkenler fora!

Türkler denizle barıştı, yelkenler fora!

04.06.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

EĞİTİM veren kulüp sayısı 10 yılda neredeyse 10 katına çıktı. Tekne ve malzeme satan markaların satışları patladı. Önemli yarışlara katılım her yıl yükseliyor. Sektör bu durumu "Türkiye denizle barıştı, para kazanan insanlar hobilerine vakit ayırmaya başladı, yelkencilik yükselişe geçti" diye yorumluyor.

Türkler denizle barıştı, yelkenler fora

Sektör diyor ki: Ekonomik durum biraz düzelip insanlar hobilerine para yatırmaya başlayınca yelken sporuna ilgi katlandı Yelken merakının rüzgarı arkasına alıp hızla gittiğini görmek için, Ergün'un gençlik yıllarına kadar gitmeye gerek yok. Son birkaç yılın verilerine baktığımızda rakamlar gerçeği net bir şekilde önümüze koyuyor. Örneğin, Türkiye Yelken Federasyonu Başkanı Azat Baykal birkaç yıl önce "bir elin parmaklarını geçmeyen" kulüp sayısının bugün 200'ü aştığını söylüyor. Eğitim veren kurumlar, öğrenci sayısının üç-dört kat arttığının altını çiziyor. Bu sporun en önemli markalarından Benetau'nun 2006 satışları, hazirana henüz girmiş olmamıza rağmen, bir önceki yıla göre yüzde 60'tan fazla arttı. Bir firmanın yetkilisi de "1990'larda yılda 7-8 yelkenli satarken 2000'lerden beri bu rakam 50-60'lara yükseldi" diyor. Geçen hafta düzenlenen Bosphorus Cup'ta yarışan tekne sayısı 70'ti. Aynı yarışa 2005'te 52 tekne katılmıştı. Yani yüzde 35'lik bir yükseliş var. Okyanuslara açılan Türk denizcilerin de haberleri sıklaştı.Gökçe Gömeç 9 yaşında, iki yıldır yelkenle uğraşıyor. Kendisi bu spordan zevk aldığını söylemekle yetinse de babası Selim Gömeç'in daha ciddi bir amacı var: "Oğlum gençlik yıllarında internet kafelerden uzak kalsın diye bu spora yazdırdım, ona doğa ile iç içe kalacağı bir alan yarattım." Gömeç kendi gençlik yıllarında sandallarına çarşaftan yelken diktiğini hatırlıyor. Oysa bugün optimist (7-15 yaş arası), laser (15-18 yaş arası) başta olmak üzere tüm sınıflar için malzeme bulmak kolay. Son yıllarda Bosphorus Cup, Vakko Sailing Cup, Sabah Deniz Kuvvetleri Kupası gibi yarışların medyada geniş yer alması da yelkendeki yükselişe yardımcı oluyor. Kentin ilk resmi kulübü, 1952'de kurulan İstanbul Yelken'den, henüz üç ay önce yayın hayatına başlayan Yacht dergisine kadar tüm sektöre "yelkenleri şişiren rüzgarın nereden geldiğini" sorduk. Ziya Ergün 79 yaşında. Yelkende şampiyonluklar kazanmış, milli takımın kaptanlığını bile yapmış bir sporcu. "Ben yalı çocuğuyum, Suadiye'de doğup büyüdüm. Ama İstanbul Yelken Kulübü'nün kurucusu beni tanıyıp kulübe almasa yelken öğrenemeyecektim. O günlerde sadece iki kulüp vardı. Oysa şimdiki çocuklar çok şanslı, hepsine kulüp var" diyor. Dünyanın en ünlü tekne üreticilerinden Beneteau grubunun Türkiye'deki temsilciliğini yapan Tezmarin'den Ercan Sezgin son birkaç yılda yelkenli satışlarının dört kat arttığını söylüyor. "2006'nın henüz ilk yarısını bitirmiş olsak da satışlar 2004-2005 yılına göre yüzde 65 daha fazla. Yelkencilik gittikçe yükselen bir trend. Evini satıp yelkenli alan var." Beneteau markalı yelkenlilerin fiyatı KDV hariç 24 bin avrodan başlıyor. Bu markaya ait en lüks yelkenlinin fiyatı ise 530 bin avro. Beneteau'nun tüm teknelerinin malzemesi fiberglass. Bu malzeme ahşaba göre daha dayanıklı ve ahşaptan daha az bakım gerektiriyor. Sınırlı sayıda yapılan tekneler üreten Grand Soleil'in Türkiye temsilcisi A&G Yatçılık'ta 11 metreden 21 metreye kadar değişik modellerde yelkenli yatlar yer alıyor. 11 metrelik yelkenli yatlar 150 bin avro (KDV hariç). 21 metrelikler ise özel imalat ve yılda bir adet yapılıyor, fiyatı 1 milyon 900 bin avro (KDV hariç). Firmanın ortaklarından Ali Mütevelli "Yelkene talep gittikçe artıyor. Türkler sonunda denizi keşfetmeye başladılar. Üç yıl öncesine göre telefonlarımız daha çok çalıyor" diyor.Açıkdeniz Yatçılık Türkiye'ye Dufour ve Moody markalı yelkenli yatları getiriyor. Dufour'un yelkenli yat fiyatları 74 bin-187 bin avro aralığında. Bunlar opsiyonsuz ve KDV'siz fiyatlar. Opsiyon eklendikçe rakam yükseliyor, en lüks teknenin fiyatı 220 bin avroya çıkıyor. El işçiliğiyle yapılan Moody teknelerinde fiber kaplı ahşap kullanılıyor. Teknenin içi tamamen tik ağacından. En küçük yelkenlinin fiyatı 460 bin pound. En büyük tekne ise 1 milyon 225 bin pound. Fiyatlar 24 bin avrodan başlıyor, evini satıp yelkenli alan var "Kadınlar kocalarını yelken dersi almaya ikna ediyor" Son üç-dört yılda marinalardaki yelkenli sayısı inanılmaz arttı. Bu artış "center boat" yani küçük teknelerin sayısının çoğalmasını sağladı. Çünkü bu spora önce ebeyvenler yöneliyor, ardından çocuklarını yelken kulüplerine ve eğitim merkezlerine yazdırıyor. Vakko Sailing Cup, Bosphorus Cup gibi sponsorlu yarışların sayısı arttıkça yelkene ilgi büyüyor. Ekonomik seviye yükseldikçe toplumdaki zevk arayışı değişti, yelkene yönelenler çoğaldı. Akademimizde eğitim alanların yaş aralığı genelde 30-45. Kadın öğrencilerin oranı yüzde 40. Pek çok kadın öğrencimiz eşini yelken dersi alması için ikna etti. Yılda yaklaşık 700 kişiye yelken eğitimi veriyoruz. Geçen yıllara oranla bu sayıda üç-dört kat artış oldu. 12 saatlik yelken eğitimimizin kişi başı fiyatı 550 YTL. Grup halinde kayıt yapılırsa fiyatlar düşüyor. Mesela üç kişilik grupta kişi başı fiyatı 380 YTL+KDV. Yelken kursları genelde yazın, okullar kapandıktan sonra başlıyor. Öğrenci 1,5 ay içinde belli bir seviyeye geliyor. Antrenörler çocukta istedikleri performansı yakalarsa yarış takımına sokuyorlar. Ardından öğrencinin lisansı çıkıyor. Ve kulübün yarış takımına giriyor. Başarı gösterirse milli takıma kadar yükseliyor. "Bu sporu yapmaları için gecekondu mahallelerinden çocuk topluyoruz; olimpik başarıyı onlar getiriyor" Son 15 yılda Türkiye'nin farklı noktalarında yelken organizasyonları yaptık. İstanbul, Bodrum, Göcek gibi yarışmalara yıllardır ev sahipliği yapan merkezlerin yanı sıra Sinop, Tekirdağ, İskenderun, Van-Bitlis, Adıyaman-Urfa'da da kupalar düzenliyoruz. Bu yarışmalar yelkene merakı artırıyor. Yıllar önce yelken okullarının sayısı bir elin parmaklarını geçmezken şu an eğitim veren 200'den fazla kurum bulunuyor. Yelken sporunu tekne alıp yapacağım derseniz pahalıya gelir. Ancak ucuz yöntemler de var: Yarışmaya katılan pek çok tekne eleman arıyor. Bu ekiplere katılıp yelken yapmayı öğrenebilirsiniz ya da kulüplere yazılabilirsiniz. Geçen ay yapılan optimist-laser sınıfı federasyon kupasına 30 ilden 250 sporcu katıldı. Geçen haftaki Bosphorus Cup 2006'da 70 tekne, yani ortalama 700 sporcu yarıştı. Bundan yıllar önce düzenlenen kupalarda yarışan yelkenli sayısı 15'i geçmezdi. Yelken sporcusu olmaları için gecekondu mahallelerinden çocuk topluyoruz. Çünkü bize olimpik başarıyı getiren onlar. Durumu iyi olan ailelerin çocukları LGS, ÖSS'ye hazırlık kursları nedeniyle yelkenden kopuyorlar. Bu da olimpiyatlarda başarıyı yakalamamızı engelliyor. Yelken yaşa bağlı bir spor değil. "Vakit geçti, artık öğrenemem" diyemezsiniz. Yelken sporcusu denizde kendi başına ne yapacağına karar veriyor. Bu yüzden insanın kendine güvenini artırıyor. "Kulüp sayısı 27'den 200'e ulaştı" Yelkeni sahiplenen çok. 1995'te Türkiye genelinde 27 kulüp vardı. Şu andaki rakam 200'ün üzerinde. Türkiye'de yılda 100'ün üzerinde yelkenli ve tekne yarışı düzenleniyor. Kulübümüz bir yıl içinde 200'den fazla çocuğa ve yetişkine ders veriyor. Zamane çocuklarının altındakiler pahalı oyuncaklar. Kulüpte çocukların yelkeni öğrendiği donanımlı optimist teknelerin fiyatı 13-14 bin avroyu buluyor. "Devlet vatandaşa adeta 'Denize çıkma' diyor" 1950'lerde İstanbul'da bir avuç tekne vardı. Giderek tekne ve yelken sayısı çoğaldı. Denizciliğe, yelkene heves tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de büyüdü. Ama formaliteler bu büyümenin daha da artmasını engelliyor. Devlet vatandaşa adeta "Denize çıkma" diyor. Motorlu taşıt vergisi muazzam. Haydi karadakinden alıyorsun bu vergiyi. Yol yapıyorsun, köprü yapıyorsun... Denizdekine ne yapıyorsun ki? Bedava marina veya liman mı yapıyorsun sanki? Hayır. Devlet sandalıyla balığa çıkacak adamdan bile kırk türlü evrak istiyor, denize merak duyanın burnundan getiriyor. "Kayaktan çok daha ucuz" Yetişkenlere yönelik yelken kursları yaklaşık beş yıl önce ortaya çıktı. İstanbul'da bu tür eğitim veren altı eğitim kurumu var. Biz de bunlardan biriyiz. Hem Ataköy Marina Yat Kulubü hem de Kalamış'ta faaliyet gösteriyoruz. Öğrencilerimiz 18-45 yaşları arasında. Ama 60 yaşlarında yelken dersi alan da bulunuyor kursta. Son bir-iki yıldır elde edilen rakamlar yelkende patlama yaşandığını gösteriyor. Ekonomik durumun düzelmesi nedeniyle insanlar hobilerine zaman ve para ayırabiliyor. Yelken yarışmalarının medyada yer alması bu spora olan merakı canlı tutuyor. Eğitim alan öğrencilerimizin yüzde 40'ı kadın. Beceri olarak da erkeklerden aşağı kalan yanları yok. Yelken eğitiminin bir saati 25 YTL'ye geliyor. Diğer bir "sofistike spor" olan kayakla karşılaştırdığınızda aslında ucuz bir spor yelken. Kayağın ders ücreti 100 YTL civarında, kayak kirası ve kıyafetini kiralamak da bir o kadar daha tutuyor. Yelken kursuna gittiniz. Amatör Denizcilik Federasyonu'ndan amatör kaptan ehliyetini de aldınız. Artık kendi kullanacağınız bir yelkenliyle tatil yapma niyetindesiniz. Bunun için mürettebatsız yelken kiralama (bareboat) şirketlerine başvurabilirsiniz. Bu yelkenlileri kiralamak için tek şart amatör kaptan ehliyetine sahip olmak. Atlas Yatching'teki kaptansız teknelerin haftalık kiralama fiyatları 1250 avrodan başlıyor. Göcek'teki Budget Sailing'de ise 500 avrodan başlayıp 2 bin 300 avroya kadar yükseliyor. Kaptan da sizsiniz, gezi rotasını belirleyen de Yelkenli malzemesi temin edilebilecek firmalar arasında en bilineni Marintek Deniz ve Yat Malzemeleri. Burada boyu 10 metreye kadan olan yelkenli teknelere ait güverte ve kabin ekipmanları, makaralar, ipler ve yelkenli giysilerini bulmak mümkün. Marintek'te bunların yanı sıra boyu altı metreye kadar olan ve 15-18 yaş arasındakilerin kullandığı laser sınıfı fiber-glas'tan yapılan yelkenli tekneler de satılıyor. Laser'ların fiyat aralığı 3 bin 500-6 bin avro. Ege Yat Turizm ve Meta Yat Denizcilik yelken malzemesi bulunabilecek firmalardan ikisi. Makaralar, güverte ekipmanları... İlki 2005'te yapılan Vakko Sailing Cup, ikinci yılında, Akdeniz'in en uzun ve en önemli açık deniz yat yarışı olan Vakko Odyssee Cannes-İstanbul'un final ayağının bir bölümünü oluşturacak. 8 Temmuz Cumartesi günü yapılacak bu yarışa katılımın geçen yılki rekor sayı 85'i geride bırakıp 100'ü aşmasına kesin gözüyle bakılıyor. Yarışı Eurosport da takip edecek. Akdeniz'in şampiyonu İstanbul'da belli olacak Yelken yaparken ayağınızı terletmeyecek, tabanı kaymayacak ayakkabılar ve su geçirmeyen giysiler giymek gerekiyor. Helly Hansen satış noktalarında, Sportive mağazaları, Selamiçeşme'deki Pina Sportswear, Edige Marine Ataköy yelken kıyafeti satan mağazalar arasında. Sportive'in sahibi Taner Halaçoğlu "Kadınlardan ve çocuklardan gelen ilgi nedeniyle yelkencilerin giydiği Gill markalı mont, tulum, pantolon ve eldiven satışlarımız gittikçe artıyor" diyor. Mağazada montlar 150-400 YTL arasında. Helly Hansen'in kıyafetleri su ve rüzgar geçirmiyor. Ayakkabıların tabanı kaymıyor. Ayağınız su alsa bile suyu dışarı atıyor. Helly Hansen ayakkabının fiyatı 200 YTL. Tabanı kaymayan ayakkabı, su geçirmeyen giysi gerekiyor 23 yıldan bu yana çıkan, 4 bin 500 tirajlı Yelken Dünyası'nın yanı sıra denizseverlerin Naviga ve Yacht adındaki iki dergisi daha var. Tekne, yelken ve deniz kültürü dergisi Naviga'nın yayın yönetmeni Tuba Noyan "Sektör büyüyor. Denize çıkanlar da denize yatırım yapanlar da çoğaldı. Yelken ve tekne fuarlarındaki katılımcı sayısının artışı sürüyor" diyor. Yacht dergisinin genel yayın yönetmeni Yılmaz Öztürk ise satışlarının 8 bini bulduğunu söylüyor ve "Bu denizcilik dergileri için çok iyi bir rakam" diyor. "8 bin dergi satıyoruz, denizcilik için çok iyi" İstanbul Yelken Kulübü (0216) 336 06 33Kalamış Yelken Kulübü (0216) 336 54 29Marmara Yelken Kulübü (0216) 360 90 07Alize Yatçılık (0216) 345 43 70İstanbul Sailing Academy (0216) 449 95 60Türkiye Yelken Federasyonu (0312) 311 23 61Türkiye Yelken Vakfı (0216) 338 39 15 Yeni başlayanlar için...