“Uğur abimle Beren ablam gibi olursam ne mutlu bana!”

Benim Dünyam” filminin küçük yıldızı Melis Mutluç’la buluşma öncesi biraz tedirginim. Çocuklarla ilişki kurma konusunda pek başarılı olduğum söylenemez çünkü. “Cee” yapınca gülmeyi bıraktıkları yaştan itibaren bir çocukla nasıl konuşulacağını pek bilemem. “Hangi kelimeleri kullanmalıyım, acaba ne demek istediğimi anlıyor mu?” gibi endişelerim olur mutlaka.
Ama 10 yaşındaki Melis’le karşılaştığımda bu endişelerimin yersiz olduğunu anlıyorum. Çünkü karşımda beni gayet iyi anlayan, kendini ifade edebilen bir çocuk var. Yaşına göre olgun ama o çok bilmiş, büyümüş de küçülmüş çocuklardan değil asla... “Pek de güzel maşallah, maviş maviş gözleri” diye düşünürken buluyorum kendimi.
Sanırım yaşlanıyorum...

Hem görme hem işitme engelli bir kızı canlandırman için teklif geldiğinde ne düşündün? Zor olur mu acaba diye aklından geçti mi?

İlk başta hem kör hem sağır bir kızı oynamak biraz zor bir şey olur diye düşündüm. Ama çalışmalar başladıktan sonra biraz fikrim değişti. Sinan abimle birlikte çalıştık.

Sinan abin kim?

Sinan Mıhçı... İlk oynadığım “Yol Arkadaşım” dizisinde de oyuncu koçumdu. Beş-altı yıldır birbirimizi tanıyoruz. Benim ne yapabileceğimi iyi bilir.

Nasıl hazırladı seni bu role?

Önce kör bir kızı anlamak için gözlerimi kapatıp odanın içinde dolaşmaya başladım. Orada hissettiklerimi, yaptıklarımı aklımda tuttum. Aslında bunun üzerinden ilerledik sonra.

Filmin çekimlerinde zorlandığın sahne oldu mu?

Havuz sahnesi vardı. Bu benim final sahnemdi. Uğur abi beni havuza atıyordu. O sahne biraz zordu. Kelimeleri öğrenmeye başladığım sahneydi, o duyguyu seyirciye anlatmam gerekiyordu.

“Filmi izleyince ağladım”

Uğur Yücel ve Beren Saat’le çalışmak nasıldı?

Uğur Yücel benim öğretmenimi oynadığı için onunla çok fazla sahnemiz vardı. Uğur abi harika bir oyuncu. Bana çok sıcak davrandı. Çekimler sırasında bana çok yardımcı oldu. Çok iyi bir yönetmen aynı zamanda. Onunla çalıştığım her bir dakika benim için bir dersti. Şu anda birlikte “Aramızda Kalsın” adlı dizide de oynuyoruz,
o yüzden çok şanslıyım. Beren Saat’in küçüklüğünü oynadığım için onunla sahnem yoktu. Ama sette tanıştık.

Önceden izler miydin dizilerini? Beğeniyor muydun Beren Saat’i?

Evet, izlerdim ve beğenirdim. Onun küçüklüğünü oynamak benim için bir gururdu.

Filmi izleyince ne düşündün?

Biraz şaşırdım. Kendi sahnelerimi biliyordum ama tamamını izlememiştim tabii. Beren ablanın sahnelerini ilk defa izledim. Çok güzel olmuş.

Filmi izleyen herkes ağlıyor. Ağladın mı sen de?

Ay ağladım!

Arkadaşların da izlemiştir filmi. Ne yorum yaptılar?

Çok beğeniyorlar. Bazıları ağlamış. “Bütün salon ağladı” diye anlatıyorlar.

“Bazı arkadaşlarım beğenmedikleri sahneleri söylüyor”

Arkadaşların dizilerini izliyorlar mı peki? Dizinin yayımlandığı günün ertesinde okula gittiğinde yorum yapıyorlar mı?

Bazıları tebrik ediyor. Bazıları beğenmedikleri sahneleri söylüyor. Burada keşke böyle yapsaydın diyenler de var. Teşekkür ediyorum ben de onlara. “Tamam, dikkat ederim bir dahaki sefere” diyorum.

Öğretmenlerin ne diyor?

Çok beğeniyorlar. Şimdi oynadığım dizinin takipçisi hepsi.

Hem okul hem çekimler bir arada zor olmuyor mu?

O kadar zor olmuyor. Hafta sonuna koyuyorlar çekimlerimi genelde. Ödevlerimi hafta sonuna bırakmadan hafta içi bitiriyorum. Derslerimi etkilemiyor yani.

Büyüyünce ne olmak istiyorsun? Oyunculuğa devam etmeyi düşünüyor musun?

Mimar olmak istiyorum. Aslında oyunculuk da istiyorum, ikisinin arasında kararsız kaldım. Tabii büyüyene kadar kararım yine değişebilir... Mimar olmak, yanında da hobi olarak oyunculuk yapmak istiyorum.

Sen hangi oyuncu abilerini, ablalarını beğeniyorsun? Özendiğin, büyüyünce onun gibi bir oyuncu olayım dediğin isimler var mı?

Eğer Uğur abimle Beren ablam gibi olursam ne mutlu bana!

Şimdi Binnur Kaya ile oynuyorsun “Aramızda Kalsın”da. Nasıl, çok gülüyor musun ona?

Evet, bazı sahneleri gülmekten çekemediğimiz oluyor.

Sette sıranın sana gelmesini beklerken neler yapıyorsun?

Ödevim kaldıysa ödev yapıyorum. Sınavım varsa test çözüyorum.

Okul ve set dışında neler yapıyorsun?

Gitar çalıyorum, okul halk oyunları grubundayım beş yıldır. Kitap okumayı çok seviyorum.

“Şiir okumayı çok seviyorum”

Oyunculuğa başlama hikayeni anlatır mısın?

3,5 yaşındayken Tekirdağ Kiraz Festivali’nde İstiklal Marşı’nın 10 kıtasını ezbere okumuştum. Daha sonra birkaç televizyon programına çıkıp şiir okudum. Şiir okumayı çok seviyorum. Ondan sonra ilk dizim “Yol Arkadaşım”da Eylül karakteri ile başladım oyunculuğa.

Yaşın daha küçükken oyuncu olmak istiyor muydun?

Evet. Televizyonda çıkanların taklitlerini yapıyordum evde.

Tiyatro da yaptın değil mi?

İki yıl boyunca İstanbul Şehir Tiyatroları çocuk eğitim biriminde eğitim aldım.

“Televizyonun da tiyatronun da ayrı ayrı zorlukları var”

Orada da oyun sergiledin. Nasıl tiyatro sahnesinde olmak? Dizi veya film çekmeye göre daha mı zor?

Aslında ikisinin de zorlukları var. Mesela tiyatroda bir kere oynuyorsun, hatalarını düzeltme şansın yok. Yanlış yaptığın yerde doğaçlama giriyor. Ama eğlenceli oluyor. Dizide de sürekli tekrar alınıyor, onun yakın planı, bunun yakın planı... Üst üste aynı sahneyi oynuyorsun defalarca. Ama dizide hatalarını düzeltebiliyorsun.

Kendini rolüne nasıl hazırlıyorsun? Melis olmaktan çıkıp orada oynadığın karaktere nasıl giriyorsun?

Onun ne hissedebileceğini düşünüyorum. Ben de onları hissetmeye çalışıyorum. Ona göre oynamaya çalışıyorum.

“Oyuncu olmak istiyorlarsa zorluklarına katlanmaları gerek”

Bazen oynadığın karakterin etkisinde kaldığın, gerçek hayatta da onun gibi davrandığın oluyor mu?

Yok, olmuyor. Hatta babam sete bizimle çok az gelir, ben eve dönünce de sorar; “Bugün ne çektiniz kızım?” diye. “Baba boşver, izleyince görürsün” diyorum.
n Senin gibi oyuncu olmak isteyen yaşıtlarına neler önerirsin?
Eğer oyuncu olmak istiyorlarsa zorluklarına katlanmaları gerekiyor. Aynı sahneyi tekrar tekrar çekiyoruz bazen, bazen biraz bekliyoruz. O yüzden gerçekten sevmeleri, istemeleri gerek.

Uğur Yücel: “Setin en olgun oyuncusu”

“Benim Dünyam”ın yönetmeni ve oyuncusu Uğur Yücel Melis’i anlatıyor:
Melis’le çalışmak yetişkin bir oyuncuyla çalışmaktan daha kolay. Farklı ve benzersiz bir kişiliğe sahip. Setin en olgun oyuncusu gibi. Hem filmde hem dizide öyle... İç mimar olmak istiyor. Ama setler onu pek bırakmayacak gibi. Bol şanslı ve mutlu bir yaşam diliyorum. Filmdeki emeğine de ayrıca teşekkür ediyorum.