Kültür Sanat Haksızlıkların hakkı

Haksızlıkların hakkı

22.05.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:

Solmaz Kamuran’ın yeni kitabında, otosansüre ve tabulara karşı acımasız eleştiriler yönelttiği için daima hedefte kalan Çetin Altan’ın öyküsü anlatılıyor; haksızlıkların hakkını arayan bir yazarın öyküsü!

Haksızlıkların hakkı

Platon’dan itibaren birçok düşünür, devlet tanımlamasını yaparken en iyi devlet ile en az kötü devletin sınırlarını ve özelliklerini ortaya koymaya çalışmışlardır. Modern devlet tanımına gelindiğinde ise hukuk devleti kavramı, ideal devlet tanımını kapsar hale gelmiştir. Hukuk, devletin meşruiyet zeminini kurmaktadır çünkü. Hukukun dışına çıkan devlet, hem ulusal hem de uluslararası meşruiyetinin sorgulanmasına neden olmaktadır.
Sık sık hukuk dairesinin dışına çıkarak uluslararası arenada itibar sorunu yaşayan bir ülkedir Türkiye. Devlete çarpan kamyon hukuk dışı ilişkilerin akıllarda kalan en somut örneklerinden biriydi. Ergenekon soruştur- masıyla birlikte tekrar gündeme gelen çete devlet ilişkisi Türkiye’de hukuk devleti kavramının yeniden sorgulamasını gündeme getirmiştir.   

Geleceğin belleği
Solmaz Kamuran, “Devlet ‘ÇETE’ Olmasın Dediğinizde” adlı çalışmasında Osmanlıdan günümüze kadar devletin bir hukuk devleti olması için mücadele edenlerin öyküsünü, geleceğin belleğini oluşturabilmek için kaleme almış. Bu mücadelede yer alan en önemli isimlerinden biri de Çetin Altan’dır.
Çetin Altan, Türk Ceza Kanunu’nun tartışmalı maddelerine dayanılarak 300’den fazla davada yargılanmış ayrıca dokunulmazlığı kaldırılarak ‘dokunulmazlığı kaldırılan ilk milletvekili’ özelliğine sahip olmuştur. Altan, 1996 yılında Milliyet Gazetesi’nde Nilgün Cerrahoğlu’nun kendisiyle yaptığı röportajda  “Ben istiyorum ki devlet çete olmaktan çıkıp hukuka otursun,” sözlerinden dolayı TCK’nın 159. maddesinden yargılanır. Solmaz Kamuran’ın kitabı da adını bu cümleden alıyor.
Kitap iki bölümden oluşuyor. Birinci bölümde devlet, hukuk ve hukuk devleti kavramlarının açıklandığı genel kavramlar ile ceza yasasının zaman içinde değişime uğrayan tartışmalı maddeleri üzerinde duruluyor. Değişmelerle ilgili tartışmalar ve görüşler, meclis tutanaklarından alınarak sunuluyor okura. Bu bölümde yer alan en çarpıcı kısım ise 1968 yılında Çetin Altan’ın dokunulmazlığının kaldırıldığı oturumda yaptığı savunma metninin tamamının yer alması.
İkinci bölüm ise kamuoyunda “Devlet çete olmaktan çıksın” davası olarak bilinen davanın belgelerine ve sürecine ayrılıyor. Ayrıca davanın beraatle sonuçlanmasına etkisi olan Susurluk Davası’yla ilgili olarak DGM tarafından hazırlanan fezleke de bu bölümde yer alıyor.   

Bizim öykümüz...
Altan devletin çete olmamasını şöyle açıklıyor: “Devletin eylemsel meşruiyeti söz konusu. Polisiyle, yargısıyla, parlamentosuyla, bakanlıklarıyla, devlet, hükümet, yargı ve parlamentonun oluşturduğu bir dinamik yapıdır. Hep işlem halindedir. Yasa yapar ve hükümet programını uygular. Devlet bu demektir. Peki devlet bu işlemleri yaparken, ne kadar meşru hareket ettiğini kim denetleyecek? Mesele budur. Devlet eylemselliğin meşruiyetini hukuksal tutarlılıkla sağlayabilir. Hukuk dışına kayarsa, devletin yozlaşmasına çeteleşme denir.” 
Oto-sansüre ve tabulara karşı acımasız eleştiriler yönelttiği için daima hedefte kalan bir yazarın öyküsüdür anlatılan. Haksızlıkların hakkını arayan adamın öyküsüdür. Daha yakından baktığımızda pek de umursamadığımız bizim öykümüzdür... Biz de devlet çete olmasın dediğimizde her şey daha güzel olacak.

Haberin Devamı

Haksızlıkların hakkı
“Dört Yavru - Kanatlı Kediler Masalı 1”  
Ursula K. Le Guin
Resimleyen : S. D. Schindler: Naz Beykan
Günışığı Kitaplığı / Fiyatı: 7, 50 YTL