Kültür Sanat Kaybolan tınılar yeniden doğacak...

Kaybolan tınılar yeniden doğacak...

05.03.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Türk müziğinin yıllar içinde unutulan enstrümanları Ege Üniversitesi'nde tekrar yapılarak hayata kazandırılıyor.

Kaybolan tınılar yeniden doğacak...

Çalgı Yapım Bölüm Başkanı Veyis Yeğin, Türk çalgılarının işlevsel zenginliğini artırmak ve yapım ilkelerini genç kuşaklara aktarmak amacıyla 1979 yılında kurulan bölümün Türkiye’nin tasarım alanında çalışan tek kurumu olduğunu ve bugüne kadar 100’ün üzerinde projeyi
tamamladığını belirtti.
    
14-17. yüzyıl çalgılarından şehrud, rud, rebab, hegit ve santur gibi birçok dönemde kullanılmış ancak daha sonra kaybolmuş çalgıların tekrar proje edilerek orijinaline uygun biçimde yapıldığını söyleyen Yeğin, ortaya çıkan değişik tınıların Türk müziğine zenginlik kazandırdığını belirtti.
    
15. yüzyılda kullanılıp ortadan kalkmış bir çalgının şeklini genellikle Doğu Türkistan ve Tebriz minyatürlerinde görebildiklerini, hangi malzeme, ağaç, tellerin kullanıldığını tahmin etmeye çalıştıklarını dile getiren Yeğin, çıkan
sonuçların icracılar tarafından çok beğenildiğini aktardı.
    
Bölümde geçmişte denenip başarılı olmamış bas kemençe, bas kemane gibi çalgıları da geliştirdiklerini kaydeden Yeğin, "Ayrıca hiç denenmemiş, ilk defa hayata geçirilen bazı çalgılar da ürettik. Gitar ile ud özelliklerini buluşturduğumuz "utar" isimli çalgıyı tamamen biz tasarlayıp ürettik. Bu çalgı özellikle sanatçı Erkan Oğur’un başarılı icrası sonrası çok popüler hale geldi"
dedi.

Üç fakültenin çabası

Bölümde şu anda 18. yüzyılda kanundaki mandal sisteminin bulunmasıyla gözden düşen ancak çok farklı tınılara sahip "santur" isimli çalgı için çalışma yürüttüklerini dile getiren Yeğin, bu çalgının büyük ilgi göreceğini tahmin ettiklerini dile getirdi.
    
17. yüzyıl vurmalı çalgılarından kudüm üzerinde de bir çalışma
yürüttüklerini dile getiren Yeğin, bu çalgıyı hayata geçirmek için Ege Üniversitesi Deri Mühendisliği ve Fizik bölümlerinin ortak proje yürüttüğünü ifade etti. Deri Mühendisliğinin en doğru deriyi bulmaya çalıştığını, Fizik bölümünün frekans hesaplamalarını yaptığını belirten Yeğin, deneme üretiminin bir iki hafta içinde tamamlanacağını kaydetti.

Yeniden yaşam verdikleri şehrud, rud ve rebab gibi çalgıların Devlet Konservatuvarı bünyesinde oluşturulan 17. yüzyıl müziği yapan Cevheri Musiki Topluluğu tarafından icra edildiğini belirten Yeğin, topluluğun Belçika ve Fransa’da verdiği konser ve çalgı fuarlarında çalgıların tanıtıldığını ifade etti.
    
Türk müziğinin çalgı zenginliğine rağmen, Türkiye’nin halen bir çalgımüzesinin olmadığına dikkat çeken Yeğin, "En büyük hayalim bir çalgı müzesi oluşturmak. Yunanistan’da bile iki çalgı müzesinin olduğunu düşünülürse bir müzenin olmaması Türkiye’nin ayıbıdır" dedi.
    
Son dönemde öğrencilerin de çalgılara hayat kazandırma konusuna ilgi göstermeye başladığını belirten Yeğin, bölümdeki bir öğrencinin kadın ve çocukların rahat kullanabilmesi için kısa saplı bir ud geliştirdiğini ifade etti.
    
Çalgıların tekrar hayata kazandırma çalışmalarında sanatçıların büyük etkisinin olduğuna dikkati çeken Yeğin, bu alanda sıkıntı yaşandığını dile getirdi. Benzer projeleri hayata geçirmek isteyen icracılar aradıklarını belirten Yeğin, "Bu işe gönül verenlere ücretsiz çalgı yapmaya hazırız" diye konuştu.
    
Yeğin, son dönemde müziğin bilgisayar üzerinden elektronik formlara uygulanmasının Türk müziğinin geleceğini etkilemeyeceğini ifade etti. Türk müziğinin farklı özellikleri nedeniyle birçok Batı müziği sanatçısı tarafından hayretle karşılandığına dikkati çeken Yeğin, "Türk müziğinin elektronik ortamda üretilebileceğine imkan vermiyorum" dedi.
    
Bölümde geliştirilen tarihi çalgılardan ud ailesi içindeki rud ve şehrud, 17. yüzyıla kadar yoğun olarak kullanılmış. Türkiye’nin dışında Azerbaycan’da da değişik formları kullanılıyor.
    
Mevlana’nın "cennet kapılarının açılış sesi" olarak nitelediği ve son
dönemde çeşitli sanatçılar tarafından canlandırılmaya çalışılan rebab da bölümün ürettiği çalgılar arasında bulunuyor.

Yazarlar