Kültür Sanat ‘Sanatın içinden sanatçı kovuluyor’

‘Sanatın içinden sanatçı kovuluyor’

24.04.2012 - 23:14 | Son Güncellenme:

Günlerdir ‘Özgür sanatı muhafaza etmek için’ diye duyurulan buluşmanın saati geldiğinde, sahiden binlerce insan doldurmuştu Galatarasay Lisesi’nin önünü, yeni yönetmeliği reddetmek için... Sinirler gergindi ama bir yandan hayli şenlikli bir ortam vardı

‘Sanatın içinden sanatçı kovuluyor’

“Hani, beklenen kalabalıklar nerede?”... Saat 11’e çeyrek kala Galatarasay Lisesi’nin önüne yaklaşırken kulağımıza çalınan sözler bunlar... Bir inançlızlığın ifadesi... İstanbul Şehir Tiyatroları’nın 12 Nisan günü Belediye Meclisi’nden geçen yeni yönetmeliği kurumda başlayıp dalga dalga yayılan bir harekete yol açmıştı, açmasına. Bu yönetmeliğin kabul edilecek yanı olmadığını dile getiren çoktu. Ama işte oturduğun yerden bilgisayarın tuşlarına basarak bir şeyi protesto etmek kolay da, “Hadi” dediğinde kimsenin sokaklara dökülmesine çok alışık değiliz biz...
Ama günlerdir ‘Özgür sanatı muhafaza etmek için’ diye duyurulan buluşmanın saati geldiğinde, sahiden binlerce insan doldurmuştu Galatarasay Lisesi’nin önünü, yeni yönetmeliği reddetmek için. Bir kere hemen söylemek lazım; çok iyi organize edilmiş bir eylemdi. Davulların ritmi eşliğinde atılan sloganlarla başladı gün... “Korkuya karşı özgür tiyatro”, “Şehrin tiyatrosu yok edilemez”, “Seyirci uyuma, tiyatrona sahip çık...” Ana sloganlar bunlardı ve pek de dışına çıkan, parçalanan, dağılan olmadı, gür çıktı sesler.

Hayli şenlikli
Aramızda “Olmak ya da olmamak, bütün mesele bu” diyen bir Shakespeare kuklası ve “İpler kimin elinde?” dövizi, uzun tahta bacaklar üzerinde dolaşan sirk figürleri, yüzleri boyalı tiyatro sanatçıları vardı. Yani, her ne kadar sinirler gergin, canlar sıkkınsa da hayli şenlikli bir atmosfer vardı bir yandan.
İstanbul Şehir Tiyatroları Sanatçıları Derneği (İŞTİSAN) adına Engin Alkan okudu hazırlanan bildiriyi. “Her şeyin farkındayız” dedi, “1914’ten beri ehil ellerde olan İstanbul Şehir Tiyatrosu göz göre göre ehlileştirilmeye çalışılıyor. Dünyada -herhalde- ilk kez bir tiyatro, tiyatro insanlarından arındırılıyor. Sanatın içinden sanatçı kovuluyor.”
Her cümlesinin sonunda bir ‘yuh!’ ve bir alkış kopuyordu. Sonra gene sessizlik... “Hedefin ne olduğunu görüyoruz. Özgür düşünceden korkmayan herkes görüyor. Çok sesliliği tek bir notaya dönüştürecek olan ‘muhafazakâr sanat’ gibi söylemler, demokratikleşme diye sunuluyor. Sanatsal yaratı, siyasi iradeye teslim ediliyor.”
‘Dayatılan’ yeni yönetmeliğe karşı hukuki zeminde haklarını arayacaklarını haykırdı, İstanbul Şehir Tiyatroları sanatçıları. Belki uzun zamandır bir kuruma bağlı sanatçıların bu derece ‘özgürce’ haykırdığını’ görmemiştik. Ve birebir kendi meselesi olmayan bir konuda bu kadar çok insanın sokağa döküldüğünü. Şehir Tiyatroları sanatçıları kalabalığın üçte birini oluşturuyorsa, kuruma bağlı olmayan tiyatrocular, başka dallardan sanatçılar ve halk da kalan üçte ikiydi kuşkusuz. Saymaya kalksan sayılacak gibi değil... Şehir Tiyatroları sanatçılarının dışında Tarık Akan, Sumru Yavrucuk, Ahmet Levendoğlu, Murat Daltaban, Genco Erkal, Meltem Cumbul, Derya Köroğlu, Nejat Yavaşoğulları, Halil Ergün, Erkan Can, Altan Erkekli, Berkun Oya, Şebnem Sönmez bir anda akla gelenler... CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran ve CHP İstanbul Killetvekili Süleyman Çelebi’nin de bulunduğu CHP korteji de epey kalabalıktı...

‘Hamlet tespih çekiyor’
“Sessiz kalmayacağız. Hedefimiz, çağdışı yönetmelik dayatmaları yerine, çağdaş ve özerk bir İstanbul Şehir Tiyatrosu yasasıdır” sözleriyle yükselen coşku, final cümlesiyle en üst noktaya ulaştı: “Herkes kendi işini yapsın! Bizim işimiz tiyatro.”
Ve “Korkuya karşı özgür sanat!” sloganlarıyla yüzünü Tünel’e çevirdi kalabalık. “Yani” adlı şarkısına yazdığı “Hamlet tespih çekiyor, şükür Godot geliyor / Juliet için Romeo dağları deliyor / Muhafazakâr sanat böyle laflar ediyor / Artık oyunları bile Fen İşleri yazıyor” sözleri, Antalya Televizyon Ödülleri töreninden sanal aleme dalga dalga yayılan Fırat Tanış, elinde davuluyla başı çekiyordu: “İstanbul, uyuma, tiyatrona sahip çık!”
Tünel’e yürürken yol boyunca epey şamata yapıp İstanbul’u değilse bile Beyoğlu’nu uyandırdı, 5000 kişiyi aşan kalabalık. Pencerelere fırlayan destekçiler eşliğinde Galatasaray’dan Tünel’e ve oradan tekrar Galatasaray’a yürüyüp yavaş yavaş dağıldı. Ellerde hâlâ “TO BElediye ot NOT TO BElediye” pankartları...

Haberin Devamı

TÜNEL MEYDANI’NA YÜRÜDÜLER
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Görev ve Çalışma Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikler ve repertuar belirleme yetkisinin genel sanat yönetmeninden alınması sanatçılar tarafından protesto edildi. Beyoğlu’ndaki Galatasaray Lisesi önünde saat 11.00 sıralarında toplanan tiyatro sanatçıları, İBB’nin yeni yönetmeliğini basın açıklaması, alkış ve ıslıklarla protesto etti. Grup, Galatasaray Lisesi’nin önündeki açıklamanın ardından Tünel Meydanı’na, oradan da Taksim Meydanı’na yürüdü.

‘Sanatın içinden sanatçı kovuluyor’

Yürüyüşte “Olmak ya da olmamak, bütün mesele bu” diyen bir Shakespeare kuklası da vardı.

Topbaş: Sanatçılar çok hassas oluyor
New York’ta bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Şehir Tiyatroları’ndaki istifalar hakkında şunları söyledi:
“2007’de geçirdiğimiz teftişlerde müfettişler bize ısrarla bu yönetmeliğin yenilenmesinin gerekliliğini ortaya koymuşlardı.
Daha önce genel sanat yönetmeninin repertuvarı oluşturmasının aksine bu dönemde 5’i sanatçı olmak üzere, yine geçmişte repertuvar kurulunda var olan bürokratların burada repertuvarı seçici duruma gelmeleri durumu var. Şehir Tiyatrolarımızın koltuk sayısını artırmışız, yenilemişiz, yeni sahneler ilave etmişiz. Ama biraz tedirginlik oluşmuş, onu hissettik, sanatçılar çok hassas oluyor. İnanıyorum ki yakın tarihte yaptığımız çalışmalar ve sonuç itibariyle ortaya çıkan tiyatro sanatının icrası konusunda geleceğimiz noktalar takdir edilecektir.”
NEW YORK AA

Haberin Devamı

Diğer illerden destek eylemi
İstanbul’da tiyatrocular, İstanbul Şehir Tiyatroları’nda repertuvarı belirleme yetkisinin, genel sanat yönetmeninden alınıp, belediye bürokratlarına verilmesini yürüyüşle protesto ederken, Ankara, İzmir ve Adana’daki tiyatrocular da meslektaşlarına destek verdi.
ADANA: Adana’daki devlet ve şehir tiyatrolarında çalışan oyuncular, Çukurova Üniversitesi Konservatuvarı Tiyatro Bölümü öğrencileri ve çok sayıda sanatsever “Şehir tiyatroları yok edilemez” sloganları attı. Eyleme tiyatro sanatçıları Şebnem Sönmez, Güler Ökten, Zerrin Sümer, Tilbe Saran, Evren Ercan da katıldı. Şebnem Sönmez, “Anadolu’nun dört bir yanındaki meslektaşlarımız da bu dayanışmaya destek veriyor olması bizleri gururlandırdı” dedi.
ANKARA: Başkent’te de, Büyük Tiyatro önünde toplanan ve tiyatro sanatçılarından oluşan kalabalık, “Korkuya karşı özgür tiyatro”, “Şehir tiyatroları yok edilmez” yazılı pankartlar açarken, bir tiyatro oyuncusu da adalet heykeli gibi giyinerek hiç hareket etmeden açıklama süresince bekledi.
İZMİR: İzmirli sanatçılar da, İstanbul’daki meslektaşlarına destek olmak amacıyla toplandı.
İzmir’deki çeşitli sivil toplum örgütü ve sanatçıların da katılarak destek verdiği, yaklaşık 100 kişinin katıldığı eylemde konuşan TOBAV Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Köksal, sanatın içinden sanatçının kovulduğunu söyleyerek, “Tüm bunlar sanatı ve sanatçıyı hizaya sokma ve halkın gözünde küçük düşürme gayretleridir.” dedi.
ADANA, İZMİR DHA