Kültür Sanat Sevgiden epey uzakta...

Sevgiden epey uzakta...

25.03.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Hayata daha bilinçli sarılmamız gerektiğine dikkat çeken "Eda", arka planına eşlik eden 'ünlü' konservatuvar hocalarıyla da renkli bir okuma serüveni vaadediyor.

Sevgiden epey uzakta...

SOHBET EDASINDA BİR ROMAN... Bu şöhret okulunda neler olup bittiğini kaleme alan ünlü opera sanatçısı İpek Mutaf Böler, okuyucuyu bol keyifli bir sohbete çağırıyor. Üniversite döneminde tuttuğu günlüğü romanlaştıran yazar, sevginin en temel değer olduğunu anılarıyla işliyor. Bir konservatuvar düşünün ki Cihan Ünal, Cüneyt Gökçer, Can Gürzap ders veriyor; öğrencileri de Zuhal Olcay, Haluk Bilginer, Derya Baykal, Mehmet Ali Erbil ve daha kimler... Çocukluğunu Ege'nin zarif konaklarında geçiren Böler, sıcak bir aile ortamının ve 'Ahmet Amca' dediği Manisa Tarzanı'yla arkadaşlığın ayrıcalığını yaşar. Yıllar geçip de tiyatro ve opera eğitimi için Ankara'ya gitmesi gerekince, çok zorlanır. "Sevgiden 582 kilometre uzaktayım" diye günlüğüne not ettiği konservatuvar günleri, yazarın aile sevgisinin önemine olan inancını iyice pekiştirecektir.Kitaba ismini veren Eda, İpek Mutaf'ın okul arkadaşıdır. Boşanmış ve alkolik bir anne-babanın çocuğu olan bu genç kız, sevgi yoksunluğunu tanıştığı Selim ile aşmaya çalışır. Eda'nın kariyeri ile mahcup aşkı arasındaki gitgelleri ve İpek Mutaf'ın onu koruma çabaları kitabın ana eksenini oluşturuyor. Yazar, roman boyunca Eda'nın hayatı akışına bırakmasını bağışlamayor; çünkü ona göre mutluluk koşullara değil, tutumlara bağlı. Tutumlara bağlı mutluluk Başarının kilidini güven ve sevgi olarak tanımlayan Böler, mutlu bir aile ortamında büyümenin meyvelerini görür kariyerinde. Eda'nın yaşamında ise, tam tersi bir geçmişin nelere mal olduğuna, bir yıldızın nasıl doğmadan kaybolduğuna yakından tanıklık eder. Eda'nın da Mehmet Ali (Erbil) gibi duygu boşluğunu kendini sanata vererek aşması için çabalar; ama Eda sanatı değil, aşkı seçer. Kazandığı yurt dışı eğitim bursuna rağmen son sınıfta okulu bırakır ve yalnızlık komasını sevdiğinin yanında aşmayı dener.Böler, bize kitabında hayatta her zaman U dönüşünün mümkün olmadığını hatırlatıyor. Müsveddesi olmayan bir yaşam içinde, bazı tercihler bütün bir ömrün akışını değiştirebiliyor. Eda'nınki de böyle bir seçim.Yazar, romanında okunası pek çok anıyı paylaşıyor bizlerle. Cihan Ünal'ın, dersine özel makyaj yapıp gelen kızları nasıl mest ettiğini, Mehmet Ali Erbil'in aile sevgisizliği nedeniyle hüzünlü ve yalnız günlerini, sinema düşkünü Haluk Bilginer'in her zaman ince ve nazik hallerini ve daha fazlasını bir arada bulmak mümkün.Böler'in sohbet edasında kaleme aldığı romanı, bir çırpıda okunup bitecek türden. Kitap, okuyucuyu üniversite yıllarına götürürken, hayata daha bilinçli sarılmamız gerektiğini hatırlatıyor. Güven ve sevgi