Savaş sesleri arasında yaşam

Kobani’nin 135 gün sonra IŞİD’den tamamen temizlenmesinin ardından çatışmalar kentin doğu, güney ve batı kesimlerindeki köylerde devam ediyor. Son iki günde sekiz köy IŞİD’den geri alınırken, örgüt Musul’dan Kobani’ye taşıdığı ağır silahlarının büyük bölümünü bırakıp Telabyad ve Halep yönünde çekiliyor.
Şiddetli çatışmalardan sonra YPG’nin denetimine geçen kente hakim stratejik Miştenur Tepesi’ne çıkarak savaşın tahribatını yerinde gözlemledik.

Stratejik tepe YPG’de
Kentin doğu ve güney kesimindeki mahallelerdeki evlerin tamamına yakını çatışmalarda atılan bombalar nedeniyle yerle bir olmuş, eşyalar da çevreye saçılmış durumda. Ölen IŞİD mensuplarının cenazeleri caddelerde, enkaz altlarında kalmış, çürümeye yüz tutmuş. Ceset kokuları nefes almayı güçleştiriyor. Kente atılan havan toplarının barut kokusu da hâlâ keskinliğini muhafaza ediyor. Kobani sokaklarında çok sayıda patlamamış havan topu mermisi de bulunuyor.
Dün sabah saatlerinde YPG’liler eşliğinde Miştenur Tepesi’ne çıktık. Şiddetli çatışmalar sonucu 3 ay önce IŞİD’in eline geçen Miştenur’u şimdi YPG kontrol ediyor. Telabyad ve Halep yönüne doğru kaçan IŞİD’liler Kobani’yi terk ederken çok sayıda ağır silahı ve kamyonlar dolusu cephaneyi de geride bıraktı.

Çocukların oyunu da şavaş
Kobani’nin doğu ve güney kesimleri tamamen enkaz yığınına dönerken savaşın ilk günlerinden bu yana YPG güçlerinin denetiminde bulunan kentin batı kesiminde yaşam devam ediyor. Bu bölgede halen çok sayıda aile yaşıyor. Sokaklarda ise kentte kalan çocukların bazıları yıkıntılar arasında top oynarken bazı çocuklar savaş oyunları oynuyor. Oyun topraktan oluşan tepelere YPG bayrağı dikimi ile son buluyor.

‘Yaşadığımız depremden ağır’
Aylarca süren çatışmalar altında yaşamını sürdüren ailelere de misafir olduk. Kadınlar yeterli yardım gelmemesi nedeniyle tarladan topladıkları otlarla akşam yemeklerini hazırlıyor. Sekiz çocuk babası Bahadin Oso, çatışmaların ilk günlerinde sınır kesimine kaçtıklarını ancak bir süre sonra geri dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Oso, “Ölüm gelecekse evimizde karşılayalım dedik” dedi. 50 yaşında Halime Muso, “Her türlü bomba üzerimize geldi. Aç, susuz kaldık, çok zulüm gördük” diye konuştu.
Heyva Mustafa ise, sınıra gittiklerini, ancak fazla barınamayacaklarını anlayınca Kobani’ye dönmek zorunda kaldıklarını belirterek şunları anlattı:
“Çok büyük sıkıntı çektik. Her gün üzerimize bomba yağdı. Depremden daha ağır şeyler yaşadık. Şimdi Kobani’nin yeniden inşa edilmesi için tüm dünyanın yardım etmesini bekliyoruz.”

3 bin 710 IŞİD’li öldürüldü

Dün öğleden sonra köylere yönelik operasyonlar sürürken Kobani’nin batı tarafına IŞİD havan ve füzelerle saldırdı. Peşmerge güçleri Katyuşa roketleri ile YPG’liler ise uçaksavarlarla karşılık verdi. Sıcak çatışmalar akşam saatlerine kadar devam etti. Akşam saatlerinde batı kesimindeki Kara Mezra köyünün de IŞİD’den tamamen kurtarıldığı haberi geldi. YPG Basın Merkezi 4 ay için yaşanan çatışmalarda 3 bin 710 IŞİD’linin öldürüldüğünü, buna karşı çatışmalarda 408 YPG ve YPJ’linin (kadın birlikleri) öldüğünü açıkladı.

Çocuklar ot toplar gibi yapıp sınırı aşmışlar

Kobani’nin IŞİD’ten tamamen temizlendiğini haber alan çocuklar bile soluğu sınırda alıyor. Bu çocuklar arasında bulunan Suruç’taki Rojava kampında yaşayan 14 yaşındaki Feridun ve 11 yaşındaki Enes Halit ailelerinden habersiz sınırdaki tel örgüleri aşarak Kobani’ye ulaşmış. “Kobani’nin özgürleştiğini haber alınca ailelerimize haber vermeden sınıra geldik. Tarlada ot toplar gibi yapıp askerleri atlatıp Kobani’ye geçtik” diyen iki çocuk, “Geri dönmek istemiyoruz. Aç da kalsak burada kalmak istiyoruz” diyorlar.

Mesafemiz 20 metreydi

IŞİD’in Kobani’den çıkarılması ile kentte yaşayanlar ilk kez çatışmasız bir gece geçirirken, Milliyet bu anlara tanıklık etti. Kobani’nin dört bir tarafı YPG ve Kürt güçlerince kontrol altına alınırken elde silah sokak başlarını tutan YPG’li gruplar yakılan ateşlerin etrafında IŞİD’in sızmalarına karşı tetikte bekliyor. Kentin dışında ise karadan YPG, havadan ise koalisyon uçaklarınca sabahın ilk ışıklarına kadar IŞİD mevzilerine bomba yağdırıldı. Her bombalama sonrası bir köyün daha kurtarıldığı haberi geldi.
Havanın kararması ile Kobani sessizliğe gömülürken kentin çevresindeki köylerde süren çatışmalar ve uçakların IŞİD hedeflerini belirli aralıklarla bombalaması kentte deprem etkisi yaratıyordu. Kobani sokaklarında 134 gün sonra ilk kez akşam saatlerinde çocuk sesleri yankılanmaya başladı.
Geceyi geçirdiğimiz Mala Gel olarak adlandırılan Halk Evi’ndeki hareketlilik ise gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam etti. Türkiye’den ve Kobani’nin köylerinden gelen onlarca insan, bilgilenmek için Halk Evi’ni doldurdu. Sabah erken saatte ise Kobani’deki cephelere yönelik bir hareketlenme yaşandı. Silahlı gruplar gece boyunca çatışma ve operasyonlara katılanlara takviye olarak cephelere yöneldi.
Geceyi Halk Evi’nde geçiren aralarında yaşlıların da olduğu Kobanililerin sohbet ve tartışmaları çatışma ve IŞİD’in yenilmesi üzerine oldu. Çatışmalara da katıldığını belirten bir Kobanili yaşlı, “Her evden bir genç YPG’ye katılsaydı 15 bin silahlı ordu olurdu ve IŞİD Kobani’ye giremezdi. Kuvvetimiz yoktu, arkamız güçlü değildi. Türkiye, Irak, hatta İran Kürdistanı’ndan savaşmak için Kobani’ye gelenler olmasa kent düşerdi” dedi.
Kobani’de akşam savaştan dönen YPG’lilerin dinlenmeye çekildiği evleri ziyaret ederek IŞİD’le çatışmalarını ve cephede karşılıklı diyaloglarını onlardan dinledik. 24 yaşındaki Rojiyan Kobani IŞİD’le YPG arasında yaşanan çatışmalardaki önemli anları şöyle anlattı:
“Savaşırken IŞİD’liler bize ‘siz kafirsiniz’ diyordu. ‘İslam devlet kurmak istiyoruz’ diyorlardı. Biz siz çetesiniz diyorduk. Bazen aramızda 20 metre mesafe kalıyordu. IŞİD’liler Kobani’nin ismini ‘Ayn İslam’ koymuştu. Çok kayıp verince ismini ‘Ayn Şehadet’ koydular.”

IŞİD yine saldırdı: 2 ÖLÜ 10 YARALI

Kobani’yi terk eden IŞİD güçleri batıdaki Til Şeir bölgesinin batısından saldırdı. Geçen aylarda peşmerge güçlerinin de giriş yaptığı Yumurtalık sınır kapısı civarında çadır ve araçlarda yaşayan göçmenlerin bulunduğu alana 4 adet katyuşa roketi düştü. Dün saat 14.00 sıralarında sınır tellerinin hemen dibinde kurulu çadırkentin ortasına düşen roketler büyük gürültüyle patladı. Burada yaşayan göçmenlerden ikisi yaşamını yitirirken, yaralanan 10 kişi Suruç ve Kobani’deki hastanelere kaldırıldı. Saldırının ardından YPG’liler uçaksavar, peşmergeler de katyuşa roketleriyle yaklaşık 10 kilometre batıdaki IŞID mevzilerine bir saat boyunca yoğun atış yaptı.

Savaşı izlerken vuruldu

Kobani merkezine birkaç kilometre mesafedeki Zorova’da dün öğleden sonra IŞİD militanları ile YPG güçleri arasında çıkan çatışmalar, sınırın Türkiye tarafında da meraklı vatandaşlar tarafından yüksek noktalardan izlenmeye başladı. Çatışmalar sırasında kim tarafından ateşlendiği bilinmeyen bir tüfekten çıkan mermi sınırı aşarak yüksek tepede çatışmaları izleyen Mehmet Doğan’ın karnına isabet etti. n DHA