Mehmet Soysal

Mehmet Soysal

mehmet.soysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ve Irak’taki savaşın vahşet boyutu büyüyor...
Irak ve Suriye’nin değişik kentlerinde sayıları belli olmayan terör örgütlerine karşı başlatılan savaşın en ağır bedelini yine masum halk ödüyor.
Bataklığa dönüştürdükleri topraklarda DAEŞ ve benzeri örgütlere zemin hazırlayan, vahşi eylemlere imza attıran da büyüten ve besleyen de güçlü devletler...
Ve bu terör örgütlerin eylemlerinin sonrasında kendilerine güçlü gerekçeler oluşturarak coğrafyaya sahip olmak isteyen de...
Türkiye’yi masada ısrarla istemeyen de bunlar!
Lakin eski Türkiye artık yok!
***
Savaş, her geçen gün farklı kentlere sıçrıyor...
Kış günleri geliyor.
Gölgesiz ağaçların altında saklanan çocuklar ve annelerin kanları kum tanelerini ıslatıyor.
Musul, Halep ve etrafındaki diğer kentlerin sokaklarında ölüm korkusu kol geziyor...
Halk yollara düşmüş, kurtulabilmek ve yaşayabilmek için belirsiz bir hayata koşuyor...
Ve ağlayan babalar, anneler, çocuklarının feryadına karşı sahipsizliğin tam ortasına düşmüş gibi tükenmişliğin acısıyla yüzleşiyor...
Ne yaman bir yalnızlık ve sahipsizliktir, anlayan var mı?
Halk, ölümden kaçıyor ama başka bir ölüme kaçtığını bilmiyor.
***
Amerika, Rusya ve İngiltere...
Ya da Batılı devletler...
Bildiğimiz veya bilemediğimiz daha niceleri...
Maskeli yüzler ve oyun içinde kırk değişik oyun oynayan zorba devletler artık puştluğun zirvesinde geziniyor...
Ve Mevlana insanoğluna toprağın feryadını hatırlatıyor:
Üzerimde; haram yiyorsun!
İçimde, yalnız kalacaksın...
Üzerimde; herkesle berabersin!
İçimde, yalnız kalacaksın...
***
Uçurum kenarındaki hayatlar mum gibi eriyor...
Ve bir gün o toprağın altında büyük bir sorgu var.
Üzerinde kimin kimle birlikte olduğu ve işledikleri tüm cinayetler elbette sorulacak.
Ve hele de yoldan çıkmış, sapıtmış, delirmiş, elini kana bulamış, vahşeti kendilerine yol yapmış kara cahiller en büyük kötülüğü kendi halkına yaptıklarını hâlâ fark etmiyor.
Güç, para ve iktidar uğruna, dünya ateşe veriliyor...
Bilinmeli ki; her saltanatın ömrü ölüme kadar...
Türkiye ise Misak-ı Milli sınırlarını masaya yeniden yatırmak ve Musul’da olmak zorunda...