Savunduğumuz noktaya gelmeleri mutlu eder

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, bir süre önce Mısır’da gerçekleştirdiği temaslar kapsamında gözlemlerini içeren bir raporu, Dışişleri Bakanlığı’na sunduklarını anımsatarak, bayram sonrası iki ülke arasında gerçekleşmesi beklenen resmi temaslarda raporlarının “yol gösterici” olacağına dikkati çekti. Yılmaz, İsrail ve Rusya ile başlatılan normalleşme sürecinin ardından bayram sonrası da Mısır ile temas kurulacağına yönelik haberleri Milliyet’e değerlendirdi. Yılmaz, kısa süre önce Mısır, İsrail ve Filistin’de temaslarda bulunduklarını ve bu temasların ardından Dışişleri Bakanlığı’na bir rapor sunduklarını ifade ederek, şunları kaydetti:

AKLI TAKİP ETMESİ: AKP’nin bizi takip etmesi, normalde aklı takip etmesidir. Türkiye için doğru olan da Türkiye’nin komşularıyla ilişkileri normalleştirmesidir. Filistin ziyaretinde El Fetih ile Hamas arasındaki sorunların giderilmesi, ve Filistin’in bütünlük sağlayarak İsrail’in karşısına tek bir Filistin olarak oturmasını desteklediğimizi belirtmiştik. İsrail ile de ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda CHP olarak elimizden gelen her katkıyı sunabileceğimizi söylemiştim.

SAPLANTIDAN KURTULMALI: Mısır seyahatimizde de Mısır’daki bütün makamlarla görüşmüş, Mısır ile ilişkilerin normalleştirilmesini, siyasi iktidarın Sisi’yi sürekli darbeci olarak lanse etmesinin ilişkileri gerdiğini, Avrupa’nın ve batının Mısır ile ilişkiler noktasında, Türkiye ile aynı noktada olmadığını belirtmiştik. Bizim de gerçekçi bir yaklaşımla artık siyasi iktidarın Müslüman Kardeşler saplantısından kurtulmasını ve Mısır ile olması gereken ilişkileri geliştirmesini belirtmiştik. Rusya ile de keza ilişkilerin normalleştirilmesi gerektiğini söyledik. AKP, bütün dış politikadaki ilişkileri bozdu ama dikkat ederseniz bizim yapmak istediğimiz savunduğumuz noktaya geliyorlar. Bundan mutlu oluruz. Keşke başka alanlarda da dinleseler bizi.

BU YAKLAŞIM AŞILMADIKÇA: AKP veya siyasi iktidar, mezhepçi ve müdahaleci olarak algılanan dış politika anlayışını değiştirmediği sürece bugün normalleşme sağladığımız ülkelerle yarın tekrar ilişkilerimizin gerilmesi veya başka ülkelerle bu defa ilişkilerin gerilmesi durumuyla karşılaşabiliriz. Dış politikada yanlış bir anlayışın sonuçlarını yaşıyoruz. Bu, yanlış anlayış değişmedikçe dünyaya sadece bazı bölgesine Müslüman Kardeşler gözüyle bazı bölgesine Müslümanlık vurgusuyla bakan bu etnik ve mezhebi yaklaşım aşılmadıkça sorunların çözümü konusunda zorluklarla karşılaşabileceğiz.