1 Mayıs tatil ediliyor

1 Mayıs’ın “Emek ve Dayanışma Günüö adıyla tatil günü olarak belirlenmesini öngören kanun tasarısı TBMM İçişleri Komisyonu’nda kabul edildi.
TBMM İçişleri Komisyonu AKP Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut başkanlığında toplandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, komisyonda yaptığı konuşmada tasarı hakkında bilgi verirken, 1 Mayıs’ın tatil günü ilan edilmesine ilişkin tasarıyı, 29 yıl aradan sonra gündeme getirdiklerini, 1 Mayıs’ın 148 ülkede tatil olduğunu, 28 ülkede bayram olarak kutlandığını, 15 ülkede işçi bayramı nedeniyle 1 Mayıs haricinde farklı günlerin tatil ilan edildiğini vurguladı.
1 Mayıs ile birlikte bayram ve tatil günleri sayısının 14,5 güne ulaşacağını belirten Çelik, ”1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, emeğin dayanışması, çalışma hayatının sorunlarının irdelendiği, demokrasi kültürünün zirveye çıktığı, sevgi ve barışın yeşerdiği bir gün olarak hafızalarda yer etmeli. 1 Mayıs, artık gerilim günü olmaktan çıkmalı” diye konuştu.
Bakan Çelik’in konuşmasının ardından, tasarı, AKP, CHP, MHP, DTP ve DSP’li milletvekillerinin bu yönde verdikleri yasa teklifleriyle birleştirilerek görüşmelere geçildi.

-ERGENEKON TARTIŞMASI

Komisyonda görüşmelere muhalefet parti temsilcilerinin, “Ergenekon, Kürt coğrafyası, 12 Eylül Darbesi ve Taksim Meydanıö tartışmaları damgasını vurdu.
Muhalefet milletvekilleri, 1 Mayıs’ın resmi tatil olmasını amaçlayan yasa değişikliğinin adının, “İşçi bayramıö olması konusunda ve Taksim Meydanı’nda kutlanılması konusunda ısrar ederken, iktidar ise 1 Mayıs’ın “Emek ve Dayanışma Günüö adıyla kalması görüşünü savundu.
MHP Manise Milletvekili Mustafa Enöz, tasarı üzerine söz alarak 1 Mayıs’ın nerede kutlanacağı konusunda miting alanlarının da sorunsuz çözümü noktasında bir mutabakat arayışına girilmesini istedi.
CHP Adana Milletvekili Hulusi Güvel de yaptığı konuşmada demokratik ülkelerde 1 Mayıs’ın işçi bayramı olarak kutlandığını vurgulayarak, Türkiye’de 1 Mayıs’ın işçi bayramı olarak kutlanması gerektiğini savundu.
1 Mayıs’ın tarihi geçmişini hatırlatan Güvel, sorunların yasayla çözülmeyeceğini, 1 Mayıs kutlamalarının Taksim Meydanı’nda yapılması gerektiğini söyledi. 1 Mayıs kutlamalarında güvenlik güçlerinin yaklaşımını eleştiren Güvel, “Merkezi yönetiminin ve güvenlik güçlerinin yumuşaması gerekir. 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasının haklı gerekçeleri var. Bu işçi ve emekçilerin doğal hakkıdırö dedi. 

-KÜRT COĞRAFYASI TARTIŞMASI- 

DTP Muş Milletvekili Nuri Yaman ise yaptığı konuşmada, 1 Mayıs’ta olduğu gibi diğer sorunların da diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini söyledi. 1 Mayıs’ın Taksim Meydanı’nda kutlanmasını savunan Yaman, “Sanki Tanrı buyruğu gibi Taksim Meydanı’nda kutlanamaz diye bir kural varö dedi. Yaman, Nevruz Bayramı’nın da resmi tatil olmasına yönelik talebini dile getirirken, “Kürt Coğrafyasıö sözleri MHP’li eski Emniyet Müdürü Hasan Özdemir’in tepkisini çekti. Özdemir, “Şiddetle kınıyorum bu sözleri. Bu ülkeyi kimliklere ayırmaya kimsenin hakkı yokö dedi.
Özdemir, 1 Mayıs’ın Taksim Meydanı’nda kutlanmasının geçmiş tecrübelerine dayanarak sakıncalı olduğunu dile getirerek AKP iktidarına destek verdi.
Yaman ise "Kürt coğrafyası" tanımlamasına açıklık getirmek için yeniden söz aldı.
Rahatsızlık duyulmaması gerektiğini, bu coğrafyanın isminin bin yıldan bu yana aynı olduğunu savunan Yaman, "Yavuz Sultan Selim’in Kürt beyleriyle yaptığı Amasya Antlaşmasında, Kanuni Sultan Süleyman’ın Fransa Kralına yazdığı mektupta Kürdistan coğrafyasından bahsedilir. Atatürk, Birinci Meclis’in açılışında, Kürdistan milletvekili diyor. Yok demekle, bu yok olmuyor. Irak’ta Kürdistan yönetimi yok mu?" diye konuştu.
DTP’li Yaman’ın sözlerine, başta AKP Çorum Milletvekili Agah Kafkas olmak üzere milletvekilleri tepki gösterdi. Kafkas, 1 Mayıs’ın gündemden düşürülmeye, sabote edilmeye çalışıldığını ifade etti. 

-1977 DE ERGENEKON KAPSAMINA ALINSIN- 

CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı, yaptığı konuşmada, Ergenekon savcılarına seslenerek, 1977 olaylarının Ergenekon soruşturmasına dahil edilmesini isterken, “Ergenekon savcılarından bir ricam var. Bu davanın içine 1 Mayıs 19977’de girsin. Madem bağırsaklarımız temizleniyor, bu karanlık yıllar da aydınlansın" dedi.
AKP Çorum Milletvekili Agah Kafkas da Baratalı’nın sözlerine katılarak yargıyı, "1977 olaylarıyla ilgili" görevine yapmaya çağırdı. Kafkas, “1 Mayıs 1977’nin karanlık noktaları temizlensin. Cinayetler, ahlaksızlıklar, yolsuzluklar temizlensinö diye konuştu.
Kafkas, Türk yargısına güvendiğine ilişkin düşüncelerini dile getirirken, CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek’in, “Çağdaş Yaşam Derneği üyelerini göz altına alarak mı?ö diye laf attı.
Bunun üzerine Kafkas konuşmasına, “Ben demokrat ve çağdaş bir adamım. Hukukun üstünlüğüne inanan biriyim. Kimse çağdaş yaşam deyip de aynı şeyi yapmıyor. Herkes tabelada yazılanı uygulamıyorö diyerek yanıt verdi.

-SİYASET GAZ ALIP VERME-

ÖDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, 1 Mayıs’ın karnaval havasında kutlanmasını isteyerek, “Geçen yıl 1 Mayıs’ta Taksim’de çok gaz yedik. Siyaset, gaz alıp verme ilişkisinden çıkarılmalıö dedi.

Uras, Taksim’in tarihsel bir borç ve simge olduğunu dile getirerek, Taksim’e her yıl tek başına çıkmak istemediğini söyledi. Uras, kontrgerillayla mücadelenin sonuna kadar götürülmesi halinde, kutlamalarda provokasyonların ortadan kalkacağını belirtti.
DSP İstanbul Milletvekili Jale Ağırbaş, kendisinin de geçen yıl Taksim’de gaza maruz kaldığını ifade ederek, 1 Mayıs’ın miting değil, bayram havasında geçmesi gerektiğini kaydetti.

CHP Kırklareli Milletvekili Tansel Barış, "Taksim’i, nereye kadar korku olarak içimizde tutacağız?" diye sorarak, Taksim’in şiddet meydanı değil, özgürlük meydanı olarak görülmesini istedi. Barış, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, milletvekilleri, sendikalar ve sivil toplum örgütlerinin, bugünü Taksim’de kutlamasının daha şık olacağını belirtti.

-KATİLLERİ BULMAK ZORUNDASINIZ-

AKP İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık, iktidarlarına kadar korku cumhuriyetinin nasıl kurulduğunu gördüklerini, bu tünelleri temizlemenin ise kadrolarına düştüğünü, yasakları teker teker kaldırdıklarını söyledi.

Kıyıklık, "Bugün çok özgürlükçü olanlar, üniversiteleri beyinleri yıkayarak, ikna odaları açtılar. Bu odalardan geçen çocuğum var. Biz, bir bayan parlamenterin evine nasıl girildiğini de biliyoruz" dedi.

CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, "Bu ülkenin bağırsaklarını temizlemek, kirli bulutları dağıtmak istiyorsanız, 1 Mayıs 1977’de Taksim’de ölen insanların, faili meçhullerin katillerini bulmak zorundasınız" diye konuştu.
Eleştirilere yanıt veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, çalışma hayatıyla ilgili yasaların ayıplarından kurtulacağı bir düzenlemeyi, bu dönem içinde yapacaklarını bildirdi.

Çelik, konuşmasında DTP’li Nuri Yaman’a ise şöyle karşılık verdi:
"Biz Misak-ı Milli sınırlarımızı, Türkiye’de yaşayan tüm unsurlarla beraber çizmişiz, burasını vatan edinmişiz. 300, 500 yıl geriye gidip, ’filan belgede, evrakta, kitapta şu bilgiler var’ derseniz, birilerinin, ülkemizin dağlarını, illerini, ana merkezlerini kendi coğrafyalarında gösterme çabalarına da farkına varmadan çanak tutma durumuna gelir. Ki böyle bir durumu hiç kimse arzu etmiyor. Geriye gittiğinizde, ’Trablusgarp, Şam benim coğrafyamdır’ dersiniz, bugün bunun getireceği olumsuzlukların ve tepkilerin hangi boyutlara geleceğini de düşünmemiz lazım. Misak-ı Milli hudutlarını hep beraber çizdiğimize, bir bayrak altında, üniter bir yapıiçinde yaşamayı açık bir şekilde ifade ettiğinize göre, bu cümlelere saygı duyarak, bir terminolojinin, bir ifadenin geliştirilmesi son derece yanlıştır. Çatışma istemiyorsak, bunun yolu çok sağlıklı bir terminolojiyle, ifadeyle değerlendirmek gerekir."