ANKARA - MİLLİYET

CUMHURBAŞKANI Süleyman Demirel, dünkü kritik MGK toplantısının ardından "`Yel kayadan ne aparır' diye güzel bir Erzurum tabiri vardır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk milleti kaya gibi yerinde duruyor. Yel de esiyor. Bundan bir parçayı aparması mümkün değildir. Türkiye demokrasiden cayamaz" dedi.
Demirel, Türkiye Parlamenterler Birliği Başkanı Zeki Çeliker ve beraberindeki yönetim kurulu üyelerini Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Rejime yönelik yıpratıcı söz ve eylemlerin toplumu rahatsız ettiğini söyleyen Çeliker, cumhuriyetin temel ilkelerine yönelik tehditlerin önlenmesi gerektiğini kaydederek Cumhurbaşkanı'na irtica tehdidi karşısında gösterdiği çabalar nedeniyle teşekkür etti.
Halkın kendi kaderine hakim olmaya devam etmesinin ancak cumhuriyetin bütün kurumlarını güçlendirerek yoluna devam etmesiyle mümkün olduğunu vurgulayan Demirel şöyle konuştu:
"Bu tartışmaların ne kadar rahatsız edici olsa da her zaman olabileceğini varsaymak lazım. Kimin ne söyleyeceğini tayin etmek pek kolay değil. Yalnız bizim ülkemizde geçmişte cereyan eden olaylara bakarak, çabuk heyecanlar meydana geliyor. Acaba bir şey mi oluyor gibi endişeler meydana geliyor. Bunlara yersiz demek mümkün değil, ama bu tartışmaların kabus haline getirilmiş olması, yine bu tartışmaların arkasında birileri bir şeyler arıyorsa, bu devlete, bu topluma karşı birtakım tasavvurlar varsa onların işine yarıyor."
Rejim hakkında bir inançsızlığa düşülmemesi gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, kendisine içeriden ve dışarıdan yönelmiş tehditleri karşılayabilir. Evvela içeriden tehditler dediğimiz zaman Türkiye Cumhuriyeti'nin kanunlarının ve hukuk sisteminin bunu karşılayabileceğine inanmamız lazım. Türk halkının cumhuriyete sahip çıkacağının herkes tarafından bilinmesi gerekir. Devletin kurumlarının, devleti ayakta tutmaya muktedir olmaya inanmak lazım. İnanmak lazım ki, hemen birtakım alternatif arayışlara girmemek lazım."
Demirel konuşmasını şöyle bitirdi:
"Türkiye demokrasiden cayamaz. Milletin kendi kaderine el koymasından da cayamaz. Caymamalıdır da, ama birtakım zihinler, bundan caymayı aklına koyuyorsa caydırmaya çalışanların işine yarar. Ne zamana kadar hür ve serbest olmaktan korkacağız. Eğer söylenen sözler veya söylenen şeylerin eyleme dönüşmesi suç teşkil ediyorsa bunu karşılayacak kanuni mevzuat vardır. Yoksa Türkiye parlamentosu yeni kanunlar yapar."