"Artık yeni bir dönemdeyiz"

Başbakan Binali Yıldırım çalışma ziyareti çerçevesinde Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Berlin’de yaklaşık bir yıllık aranın ardından bir araya geldi. Berlin’e gelmeden önce, Türkiye’nin referandum Almanya’nın da seçim sürecinden bu yana gergin seyreden iki ülke ilişkisindeki tansiyonu düşürmek için “Normal hayata dönme vakti geldi” diyen Yıldırım’a, Merkel de açıklamalarıyla destek verdi. Başbakan Yıldırım, “Türkiye Almanya ilişkilerinin köklü geçmişi var. İnişli çıkışlı dönemler yaşamış olsak da orta ve uzun vadede bu ilişkilerin sağlıklı bir düzeyde devam edeceğine inanıyorum” dedi. Yıldırım’ın açıklamalarında şunlar öne çıktı:

VAKİT AYIRAMADIK: Aradan geçen bir yıl içerisinde Almanya’da da, Türkiye’de de çok şey değişti. Biz bir referandum geçirdik. Almanya bir seçim geçirdi. Yeterince iki ülke yöneticileri olarak birbirimize vakit ayıramadık. Şimdi artık bunlar geride kaldı. Yeni bir dönemdeyiz.

TAM KAPASİTE: Almanya’da koalisyon kararına varılmış olmasından büyük memnuniyet duyuyorum. İnşallah yeni hükümet göreve başlayınca ilişkilere kaldığımız yerden tam kapasite devam etme fırsatımız olacak.

33 BİN KİŞİ GÖREVİNE İADE EDİLDİ: Ülkemizde yaşanan hain darbe girişimi sonrası darbecilerin yargılanmaları ve memuriyetten çıkarılanlar konusundaki düşüncelerini Sayın Merkel bizimle bir kez daha paylaştı. Yapılan incelemelerden sonra eğer darbe ile doğrudan ilişkisi olmayanlar varsa bunlar görevlerine geri dönüyor. Şu ana kadar 33 bin civarında bu şekilde görevine iade edilen var.

TERÖRÜN YAYILMASINI ÖNLÜYORUZ: Türkiye bölgede sadece terörle mücadele yaparken kendi vatandaşlarının can ve mal güvenliğini korumaya çalışmıyor. Aynı zamanda NATO’nun sınırlarını koruyor. Aynı zamanda büyük bir göç akınını da önleyen bir ülkeyiz. 3.5 milyon mülteciyi ağırlıyoruz. Bunu yaparken terör örgütlerinin faaliyetlerinin Almanya veya Avrupaya’da yayılmasının da önüne geçiyoruz. Bu konuda Sayın Merkel’in bu konuda önemli katkıları oldu. Bir kez daha bu konudaki Şansölye’nin kararlılığını sözlerinden memnuniyet duydum.

PYD, PKK’NIN SURİYE ŞUBESİ: Bizim Türkiye Almanya ilişkilerinde hassasiyetimiz belli. PKK terör örgütüdür. PYD, YPG de terör örgütüdür. Aslında PYD, PKK’nın Suriye şubesidir. Bunu İngiltere de söylüyor, bunu ABD istihbarat örgütü de söylüyor. Biz terörle mücadele ederken dostlarımızı yanımızda görmeyi arzu ediyoruz.

DENİZ YÜCEL KONUSU: Deniz Yücel ve diğer zanlılar belirli suçlamalara maruz olarak tutuklu durumdalar. Bunlar mahkemelerin kendi kapasitesinde, yetkisinde görülüyor. Bunlardan geçmişte birkaç tanesinin mahkemesi görüldü ve gereği yapıldı. Burada da umut ediyorum ki hukuk devleti kurulları içerisinde gereken yapılacaktır. Bize düşen mahkemeye yardımcı olmak, mahkemenin işini kolaylaştırmak, onların önünü açmak. İş yükünden kaynaklı gecikmeler olabilir. Ümit ederim kısa sürede duruşması yapılır ve bir sonuç elde edilir. Her duruşma bir umuttur. Bu ve buna benzer davaların ilişkilerimize zarar vermesini gönlümüz razı gelmez.

‘Afrin’e gel’

Başbakan Binali Yıldırım, basın toplantısı sırasında, bir gazeteci tarafından gösterilen fotoğraflara tepki gösterdi. Yıldırım, “Onlar başka olayların resimleri. Burada propaganda yapma. Afrin’de neler olduğunu bilmek istiyorsan oraya gel orada doğrusunu görürsün. Bu gösterdiklerin hep başka olaylara ait resimler. Burada etkilemeye kalkma” dedi.

‘Nelerin çözülmesi gerektiğini konuştuk’

Almanya Başbakanı Merkel de, her iki tarafın da ilişkileri iyileştirmek niyetinde olduğunu söyledi. Hem Başbakan hem de Cumhurbaşkanı ile ilişkileri daha yoğun sürdürmek istediklerini vurgulayan Merkel, “Her şeyi değil ama birçok şeyi dile getirebildik” dedi. Merkel şunları kaydetti: Elbette ki ikili ilişkilerimiz kısmen çok zorlu günler geçirdi. Halen belli zorlu dönemler var ama bu şekilde bir araya gelmemiz çok güzel. Nelerin çözülmesi gerektiğini ele aldık.

DENİZ YÜCEL DAVASI: Deniz Yücel konusu çok büyük önem taşımaktadır. Kendisine karşı bir yıldır iddianame hazırlanmamış olmasına rağmen, tutuklu bulunmaktadır. Onun için bugün tekrar bu davanın bizim için büyük önem taşıdığını ve öncelik sahibi olduğunu ifade ettim. Deniz Yücel konusu ilişkilerimiz açısından belli bir zorluk getirmiştir ve belli bir yük oluşturmaktadır. Ama bizim umudumuz var.

SAVUNMA SANAYİİ KONUSU: (Deniz Yücel davası ve silah satışı ilişkisi) Bir Alman vatandaşı söz konusu olduğu zaman elimizden gelen her şeyi yapmak yükümlülüğüne sahibiz. Biz hiçbir şekilde farklı konular arasında bağlantı kurmuyoruz. Savunma Sanayii ile ilgili şu anda bizim hükümet olarak herhangi bir karar verme niyetimiz zaten yok. Her bir konu birbirinden bağımsız olarak ele alınır.

GÜVEN DOLU İLİŞKİ: Elbette ki değerler açısından ve bunların uygulanması açısından farklı görüşlerimiz olabilir. Çok zorlu dönemlerde de ortak çıkarımız bulunmaktadır. 3.5 milyon Türk kökenli insan Almanya’da yaşamaktadırlar ve kendileri güzel bir birliktelik açısından köprü görevi görmektedir. Birlikte NATO’da bulunmaktayız. Güvenlik konularında çok önemli ortak olarak hareket etmekteyiz. Çıkarlarımızı ilerletmek açısından güven dolu bir ilişkinin sürdürülmesi büyük önem taşımaktadır.

ABD İLE İLİŞKİLERDEN KAYGILIYIZ: Türkiye elbette her ülke gibi kendi güvenlik çıkarlarını gütmek durumundadır. NATO içerisinde elbette ki ABD ile ilişkiler açısından kaygılarımız var. Burada her şeyin olumlu seyretmesini umuyoruz. Türkiye’nin Suriye’den gelen mülteciler konusunda sergilediği tutum olağanüstü çabası her zaman takdir edilmelidir. AB fonlarının bir an evvel tamamen ödenmesi gerekmektedir. AB kurumlarının bu açıdan sadece ilk 3 milyarlık değil, ikinci üç milyarlık paketin de bir an evvel devreye girmesi gerektiğini ifade ettim.