Siyaset Atilla DİŞBUDAK - İSTANBUL

Atilla DİŞBUDAK - İSTANBUL

06.02.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Atilla DİŞBUDAK - İSTANBUL

Atilla DİŞBUDAK - İSTANBUL

SÖYLEMEZLER çetesine "yardım etmek ve rüşvet almakla" suçlanan polislerden Asayişten Sorumlu İstanbul Emniyet eski Müdür Yardımcısı Deniz Gökçetin, "Gazeteci Metin Göktepe'nin öldürülmesi olayını aydınlattığımız için iftiraya uğradık" dedi.
Gökçetin, Asayiş Şube eski Müdürü Sedat Demir ve Cinayet Büro eski Amiri Erdal Durmaz dün ilk kez yargıç önüne çıktı. İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, üç müdürün yanı sıra Başkomiser Halim Apaydın ve Faysal Söylemez de hazır bulundu.
Cengiz Akgül'ün işlettiği Kumkapı Oteli'nin kapatılmamasına karşılık 10 bin dolar rüşvet aldığı yolundaki iddiayı "iftira" diye nitelendiren Gökçetin, "Apaydın bu ifadeyi vermesi için benden sonra göreve gelen Bilgi Ünal tarafından işkenceye uğramıştır. Ünal bu ifadeyi vermesi için Apaydın'ı zorladı" diye konuştu.
Gökçetin, 26 Şubat 1996'da Faysal Söylemez'e ait Kızıltoprak'taki büroda bir kişinin ölümü, iki kişinin yaralanması ve polis memurlarının silahlarının gasp edilmesi olayının Söylemezler lehine soruşturulması için rüşvet aldığı suçlamasını ise "Ben rüşvet almadım" diye yanıtladı.
Kızıltoprak baskınının gerçekleştiği tarihte Cinayet Büro Amiri olarak görev yaptığını belirten Erdal Durmaz da şunları söyledi:
"Söylemezler'in telefonlarını biz tespit ettik, yaptıkları işleri biz ortaya çıkardık. Ancak meslek tarafsızlığını yitiren meslektaşlarımız bizi suçlayarak sanık durumuna getirdi. Bu insanlar bir siyasi parti genel başkanına verdikleri sözü yerine getirmek için Halim Apaydın'a işkence yapıp zorla bizim ismimizi verdirdi."
İfadesine "Yüz kızartıcı bir suçtan dolayı karşınızda bulunmaktan utanıyorum" diyerek başlayan Sedat Demir şöyle konuştu:
"Aradığımız Abdullah Sülük ve ekibini Balıkesir Akçay'da yakaladık. Kendilerine yataklık edenleri belirledik. Bunlar içerisinde Şaziye Bar'ın sahipleri Ziya Aycan ve İbrahim Genç bulunuyordu. İkisini de gözaltına aldık. 15 gün gözaltında kaldıktan sonra sevkedildikleri İstanbul DGM tarafından serbest bırakıldılar. Genç bir hafta sonra makamıma geldi. Gözaltına alındığı sırada kaldığı nezarethanelerin çok kötü olduğunu, buraları yaptırmak istediğini söyledi. Kendisiyle dost olduk.
Kendisine İzmir ve Ankara'da bulunan evlerimi satarak yeni bir ev almak istediğimi söyledim. `Ben halledeyim' dedi. 12 milyar 800 milyon ve dört milyar olmak üzere iki adet çek verdi. 12 milyar 800 milyonluk çeki eşime, diğerini ise şoförüme tahsil ettirdim. Bir kısmıyla hazine bonosu aldık. Geri kalanını ise Vakıfbank Yeşilköy Şubesi'ne yatırdık."
Genç'in polis müfettişlerince şikayette bulunması için baskıya uğradığını ileri süren Demir, müfettişlerin bundan dolayı ödüllendirildiğini de iddia etti.
Faysal Söylemez ise polis müdürlerine verilmek üzere Resul Söylemez'in beş milyar lira para verdiğine dair delil ve tanıkları olduğunu belirtti. Sanıkların tahliye talebini reddeden mahkeme duruşmayı tanıkların dinlenmesi için erteledi.