Siyaset Başkanlık sultanlık değildir

Başkanlık sultanlık değildir

11.05.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Danıştay’ın 144. Kuruluş Yıldönümü töreninde konuşan Danıştay Başkanı Karakullukçu başkanlık sistemini savunurken, “Bu sistemin siyasi istikrar doğurması, ekonomiye olumlu yansıması, başarılı bir kuvvetler ayrımı gibi avantajları var” dedi

Başkanlık sultanlık değildir

DANIŞTAY’ın 144. Kuruluş Yıldönümü töreninde konuşan Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, konuşma metninin dışına çıkarak, başkanlık sistemini savundu. Karakullukçu, konuyu tartışmanın hukuk devletine aykırı olmadığını belirterek, “Bu sistemin siyasi istikrar doğurması, ekonomiye olumlu yansıması, başarılı bir kuvvetler ayrımı gibi avantajları bulunmaktadır” dedi.
Yaşanılan coğrafyanın zorluğu gözetilerek konunun tartışılmasını isteyen Karakullukçu, “Herkesin ne olursa olsun üstündeki kıyafetten ayakkabısının bağcığına kadar yeniliğe açık olması lazım. Değişiklikten bir şey kaybetmezsiniz. Beğenmezseniz geri değiştirirsiniz ama bir yapın bakalım, ondan sonra görün” diye konuştu. Konuşmasında yargı kararlarının eleştirilmesini ve yerine getirilmemesini eleştiren Karakullukçu, sorular üzerine, Danıştay’ın 19 Mayıs genelgesini iptal kararını eleştiren Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in sözlerinin eleştiri niteliğinde olduğunu, iptalden sonra yeni yönetmelik hazırlanmasının da hukuku dolanmak anlamını taşımadığını savundu. Konuşmasında, hazırladığı metnin dışına çıkarak, başkanlık sistemini savunan Karakullukçu, “Son günlerde gündeme düşen başkanlık sisteminin demokratik bir yönetim modeli olduğu kanaatindeyiz. Bu sistemin siyasi istikrar doğurması, ekonomiye olumlu yansıması, başarılı bir kuvvetler ayrımı gibi avantajları bulunmaktadır” dedi. Karakullukçu, aynı konuda sorular üzerine de şunları kaydetti: “Bunun tartışılmasını istiyorum. Demokratik bir yönetim biçimidir başkanlık veya parlamenter sistem. Bunlar demokrasi dışındaki şeyler değildir. Yani sultanlık değildir başkanlık sistemi. Başkanlık sistemini uygulayan devletler de vardır. Bazı ülkelerde başarıyla uygulanmaktadır. Burada başkanlık sisteminde bildiğiniz gibi yürütmenin başı tektir. Halk tarafından seçilen başkanın kendisidir. Parlamenter sistemde olduğu gibi yürütmenin başı Sayın Cumhurbaşkanıdır, ama başkanlık sisteminde belli bir süre için halk kendini yönetecek kişiyi seçer ve bütün yetkileri ona bırakır. O da hükümetini oluşturur, demokrasisini oluşturur ve görevi bu şekilde yürütür. Parlamento açısından da Meclis tamamen hür düşüncesini yasalar kapsamında söyler. Yeniliğe açık olmamız azım. Herkesin ne olursa olsun üstündeki kıyafetten ayakkabısının bağcığına kadar yeniliğe açık olması lazım. Değişiklikten bir şey kaybetmezsiniz. Beğenmezseniz geri değiştirirsiniz, ama bir yapın bakalım, ondan sonra görün.”
Güçler ayrılığı zorbalığı da önler
Güçler ayrılığı ilkesinin, “bir tek gücün keyfi yönetimindeki zorbalığını” önlediğini kaydeden Karakullukçu, buna karşılık yürütme ile yargı arasındaki dengenin bugüne kadar tam olarak oturmadığını söyledi. Yargının, yasama ve yürütmeyi denetlerken, onları işlevsiz bırakacak, icrai kararlar vermemesi gerektiğini söyleyen Karakullukçu, yargısal denetimin zaman zaman diğer erkleri rahatsız ettiğini, ancak bunun diğer erkler için katlanabilir olması gerektiğini de vurguladı. Karakullukçu, “Yargı kararlarının uygulanmasından kaçınma eğilimi, hukuk devleti için mutlaka giderilmesi gereken bir eksikliktir. Kuşkusuz her hüküm ancak o somut olayda bağlayıcı olur” dedi.
Durdurmalara itiraz edilmesin
Karakullukçu, yargının verdiği yürütmeyi durdurma kararlarına karşı itiraz edilmemesi, dernek, sendika, oda ve birliklerin her konuda dava açabilmelerine yönelik içtihatların hak arama hürriyetini kısmayacak biçimde gözden geçirilmesini de istedi. Karakullukçu, 19 Mayıs genelgesinin iptalinden sonra Başbakan Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Dinçer’in bu karara yönelik eleştirilerini, muhalefetin yargı kararlarına yönelik bazı eleştirilerini örtülü biçimde yanıtladı.
Konuşma metninde vardı
Karakullukçu, başkanlık sistemi konusunda, konuşma metninin dışına çıkarak yorum yaptığının anımsatılması üzerine, “Sizin elinizdeki kitapçıkta gözden kaçmış olabilir. Benim önümdeki metinde vardı” dedi. Karakullukçu ayrıca adaletin dağıtılmasında sürat önemli olmakla irlikte, bunun adalet hizmetinin niteliğinde ve kalitesinde bir geriye gidişe neden olmaması gerektiğini de kaydetti.

Haberin Devamı

Başkanlık sultanlık değildir

- Danıştay’daki törene muhalefetten katılan olmadı. Danıştay’ın yeni binasındaki ilk törende, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile yargı organlarının temsilcileri hazır bulundu.

Notlar...
Yeni cübbe, yeni yüzük

- Danıştay’daki törende, Polis Bandosu, Gül’ü Mehter marşı, Erdoğan’ı, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden ünlü sanatçı Ayten Alpman’ın seslendirdiği “Memleketim” şarkısı ile karşıladı.
- Karakullukçu’nun, metnin dışına çıkarak başkanlık sistemi ile ilgili açıklama yapması üzerine Gül ve Erdoğan, önlerine bıraktıkları kitapçığı yeniden inceledi.
- Gazetecilerin, daha önce büyük ilgi çeken yüzüğünü sormaları üzerine Karakullukçu, “Çok konuştunuz üzerine, o kayboldu, yenisini taktım. Sultan yüzüğü” diyerek, yeni yüzüğünü gösterdi. Yüzüğün hediye edildiğini ve manevi değerinin yüksek olduğunu belirten Karakullukçu, “Bu yüzük Danıştay’ın sultanı olduğunuz anlamına mı geliyor” sorusuna, “estağfurullah” yanıtını verdi. Karakullukçu, “Üzerindeki taş pırlanta mı” sorusunu da, “Pırlanta olsa burada ne işim var?” diye yanıtladı. Karakullukçu, törenin ardından gazetecilerin ısrarı üzerine yüzüğünü bir kez daha gösterdi. Karakullukçu, “Bu yüzüğü nasıl koruyacaksınız” sorusuna, gülerek, “Artık bunu da kaybedersek biz de gideriz herhalde” yanıtını verdi.

Haberin Devamı

‘Yürütmeyi durdur durdur nereye kadar’
Danıştay’ın 144. kuruluş yıldönümü nedeniyle TBMM’de düzenlenen resepsiyonda Enerji Bakanı Yıldız, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ve Danıştay Başkanı Karakullukçu arasında nükleer enerji sohbeti yaşandı.
Karakullukçu espri ile karışık olarak, yargı mensuplarından duyulmasına alışık olunmayan ifadeler kullanarak, nükleer santrallerle ilgili yürütmeyi durdurma kararları için, “Durdurma yok artık, ilerleme var. Devletin milletin lehine ne varsa yapılacak arkadaş; bunun lamı cimi yok. Öyle bir şey mi var? Onu durdur bunu durdur. Durdur ne oldu, durdur durdur nereye kadar. Biraz yürüyelim bakalım, beğenmezsek o zaman başa döneriz” dedi.
NAMIK DURUKAN Ankara

Haberin Devamı

Kılıç: 28 Şubat’ta birebir çok şey yaşadım
Danıştay’ın kuruluşunun 144. yılı nedeniyle Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu tarafından TBMM’de düzenlenen resepsiyona TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, Yargıtay Başkanı Ali Alkan, Enerji Bakanı Taner Yıldız ile çok sayıda yargı mensubu katıldı.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, başkanlık sistemi tartışmaları konusunda, “Bunlar konuşulur, tartışılır. Sanıyorum bunun gündeme gelişi de ancak bu noktada oldu. Yani bir şeyin görüşülmesi, konuşulması, tartışılması her zaman mümkündür. Bundan niye kaçalım, niye bundan çekinelim. Konuşulabilir, görüşülebilir ama sonuçta buna karar verecek olan TBMM’deki irade sahibi olan milletvekillerimizdir” dedi. Kılıç, 28 Şubat sürecinde Anayasa Mahkemesi üyesi olması nedeniyle mağduriyet yaşamadığını ancak kritik davalar görüşülürken, birebir yaşadığı çok şey olduğunu kaydetti. Kılıç, “Bunu belki bugün değil de yargı mensubu olmaktan çıktıktan sonra, uygun bir zamanda, uygun bir zeminde anlatmak mümkün olabilir” diye konuştu.
ANKARA Milliyet

Haberin Devamı

ATALAY: Başkanlık’a millet karar verecek
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, ”Başkanlık sistemi, parlamenter sistem veya anayasa ile ilgili görüşler toplumun her yerinde konuşulacak. Bunları tartışmaktan korkmamak gerekir” dedi. Kırıkkale’nin Keskin ilçesinde AK Parti binasının açılışına katılan Başbakan Yardımcısı Atalay, burada yaptığı konuşmasında, İlçe Başkanı Ömer Tuna’ya binanın sürekli açık kalmasını tavsiye etti.
AK Parti’nin milletin partisi olduğunu ifade eden Atalay, şöyle konuştu: ”Biz millet kelimesini çok severiz, birilerinin partisi değil, sizin partiniziz, milletin partisi, bütün Türk milletinin partisi, bütün vatandaşlarımızın partisi. Bu partiyi vatandaşlarımız kurdu. Eskisi gibi Ankara’da birilerinin parti kurup toplum mühendisliği yaptığı dönemler bitti. AK Parti bir millet hareketidir.
Bugün biz toplum mühendisliği yapmıyoruz, aksine biz milletin rehberliğinde siyaset yapıyoruz. Bizim rehberimiz millettir. Millet bize reyleriyle yol gösteriyor. Biz önce Allah’a sonra milletimize güveniriz. Hesabımızı da onlara veririz. Hiç kimse kendisini siyasetin denetleyicisi veya üzerindeki vesayet makamı olarak görmeyecektir. Asla artık bunlar olmayacaktır, bunlar tarihe karıştı.”
AA

Haberin Devamı

Üstün: Erdoğan ‘cuk’ oturuyor
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, başkanlık sisteminin faydalarını anlatarak, Türkiye’nin bu sisteme geçmesi gerektiğini söyledi. Üstün, başkanlık sistemlerinde güçlü liderlere ihtiyaç olduğunu belirterek, ”Şu anda siyaset sahnesindeki güçlü lider Başbakan Erdoğan. Böyle güçlü lider, böyle bir sisteme adeta cuk oturuyor” dedi.
AA

BAŞKANLIĞA KARŞIYIZ
Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar’ın yurtdışında olması nedeniyle yerine konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Talay Şenol ise konuşmasında, “Yeni anasayada parlamenter sistem muhafaza edilmeli, bu sistem başkanlık ya da yarı başkanlık sistemine dönüştürülmemelidir. Parlamenter sistemin özüne uygun biçimde cumhurbaşkanının yetki ve görevlerinin temsil düzeyine indirgenmesi, yasama, yürütme ve yargı organlarının kuvvetler ayrılığı ilkesine uygun biçimde düzenlenmesi, yasama organının yürütme organını denetleme araçları ile denetleme mekanizmasının güçlendirilmesi gerekir” dedi.