‘Birlikte demokrasi destanı yazalım’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Millet İttifakı seçim çalışmaları kapsamında, dün İzmit Milli İrade Meydanı’nda Kocaelililerle buluştu.

İki lider sahneye birlikte çıktı. Millet İttifakı ve İYİ Parti Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan adayı Serdar Kaman ile birlikte sahneye el ele tutuşarak seçmenleri selamladı. Konuşmasının başında Nevruz Bayramı’nı kutlayan Kılıçdaroğlu, özetle şunları kaydetti:

ÜLKENİN YARISI TERÖRİST: Öyle bir atmosfer yarattılar ki sanki ülkenin yarısı terörist yarısı vatansever. Seçim yapıyoruz. Sanki savaşa gidiyoruz. Kavgadan, gerilimden medet umuyorlar. Çünkü, ‘mutfaktaki yangını vatandaş görmesin’ diyorlar. Ne dersen de, bu ülkedeki vatandaşların mutfağında yangın var. İnsan kendi vatandaşına terörist der mi? Hal esnafı, bakkal, pazarcı, onlara oy vermeyen herkes terörist; onlar terörist değil. Bu anlayıp toplumu ayrıştıran bir anlayıştır. Bunu reddediyoruz, kınıyoruz ve lanetliyoruz.

YENİ TÜRKİYE İNŞA EDİLİR: 7.5 milyona ulaşmış işsizimiz. Yunanistan’dan pamuk ithal ediyorlar. Niye alın teri dökmüyoruz? Borç alıyorlar, borçla nereye kadar gideceksiniz? Borcun taksidini ödemek için borç alıyorlar, dünyanın faizini ödüyorlar. Son 16 yılda Londra’daki bir avuç tefeciye, bankerlere ödedikleri faiz 149 milyar dolar. Bununla yeni bir Türkiye inşa edilir. Yarısını, onda birini çiftçiye verseniz; bizim üreticimiz bırakın Türkiye’yi, Ortadoğu’yu ve Avrupa’yı besler.

FABRİKA SAT, SOĞAN AL: Bizim dedelerimiz, cumhuriyeti kuranlar, Kuvayımilliyeciler; Osmanlı’nın borcunu son kuruşuna kadar ödeyenler, nasıl fabrika kurdular? İncir, pamuk, buğday sattılar, fabrikalar kurdular. Etibank, Sümerbank, kâğıt ve şeker fabrikaları, Fisko Birlik, Tariş’i kurdular. Yıl 2019, 21. yüzyıldayız ve fabrika satıyoruz, soğan alıyoruz dışarıdan. Patates, pamuk alıyoruz. İşler tersine döndü demek ki. Bu gidiş işsizliği yarattı.

MİLLİYETÇİLİK DİK DURMAKTIR: Ülkücü kardeşlerime, kendini milliyetçi olarak tanımlayan kardeşlerime sesleniyorum. Milliyetçilik; vatanseverliktir, bu ülkenin taşına toprağına zarar gelmesin diye canını feda etmek demektir, Süleyman Şah Türbesi’ni kendi topraklarından kaçıran siyasilere karşı dik ve onurlu durmaktır. Silah fabrikalarını yabancı orduya satanlara karşı dik ve onurlu durmaktır. Benim silah fabrikalarımı başka bir orduya satamazsın demektir.

ONURU SATIYORSUN: Sakarya’daki Tank Palet Fabrikası’nın yüzde 49.9’u 25 yıllığına Katar ordusuna satıldı. Bunu söylediğimde, ‘Özelleştirme yok, Kılıçdaroğlu yalan söylüyor’ diyor. Kim yalan söylüyor göstereceğim. (Elinde tuttuğu Resmi Gazete’yi göstererek) Cumhurbaşkanı kararları yazıyor. Karar sayısı 481, altında imza Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı. Bu kararda Tank Palet Fabrikası’nın 25 yıllığına özelleştirilmesi var. Silah fabrikası bir devletin namusu, onurudur. Eğer silah fabrikasını yabancı bir ülkenin ordusuna satıyorsan, ülkenin namusunu, onurunu ve haysiyetini satıyorsun demektir. Tank fabrikasını götürüp yabancı ülkeye peşkeş çekene, onun sözcülüğünü yapana asla izin vermemeniz gerekir.

DEVLETİ PAZARLAYAN: Sordum, ‘neden yaptın’ diye, miting meydanında yanıt verdi: ‘Kamu imkanlarıyla gerçekleştiremediğimiz için, devletin imkanları sınırlı olduğu için, 50 milyon doları bulamadık o nedenle Katar ordusuna verdik...’ Hayatımda bir devleti bu kadar acımasızca pazarlayan başka siyasetçi görmedim. Sen o sözleşmeyi iptal et, vallahi de tillahi de ben sana 50 milyon doları bulacağım. En küçük uçağının fiyatı 150 milyon dolar, bunu sat. Uçağını satarsın 150 milyon dolara, 50 milyon dolarını fabrikaya verirsin ama söylediği doğru değil. Bugün aynı fabrikayı kurmaya kalksanız 20 milyar dolar. Orada subaylarımız, erlerimiz, mühendislerimiz Katar Ordusu’nun emrinde çalışacak. Sende haysiyet, onur, gurur yok mu? Sen nasıl bunu yapıyorsun? Katar ordusu tank üretip bize satacak. Bizim fabrikada üretip bize satacak.

DİZ ÇÖKMEYİZ: Beraber demokrasi destanını yazmak zorundayız. Kötü gidişe dur demek zorundayız. Biz bunları dillendiriyoruz ama onlar başka şeylerin peşinde. Gönderiyorlar bir muhabiri bir yere, ‘Kemal Kılıçdaroğlu’nun idamı gerekiyor’. Sakın bunlara takılmayın, onların tek amacı mutfaktaki yangını kimse görmesin. Onların feriştahı gelse diz çökmeyiz.

Akşener: 25 sene sonra fabrikanın yerinde yeller esecek

Kılıçdaroğlu’nun ardından konuşan Akşener de konuşmasında Erdoğan’a yüklendi. Akşener özetle şunları söyledi:

“Malum arkadaş geldi buraya, attı tuttu, gitti. Ben çiftçiye, domates yetiştiricisine terörist dediğini söyledim; 11 milyon CHP, 5 milyon İYİ Parti, 1 milyon Saadet ve Demokrat Parti seçmenlerine terörist dediğini söyledim çok kızdı. Önce hapisle tehdit etti sonra 250 milyon TL yani 50 milyon dolar. Tank palet fabrikasının 50 milyon dolara iyileştirileceğini söyledi ya, zaar benden alacak. Tam 50 milyon dolar. Sayın Erdoğan olsa dükkân senin; sen beni Mehmet Cengiz ile mi karıştırdın? Dükkân senin hay hay. (“Söyle” sözleri üzerine) Cumhurbaşkanı’nın terörist dediği Kocaelili kardeşlerim nasılsınız, iyi misiniz? Hadi bir 250 milyon TL daha taktık.

50 milyon dolar için fabrika peşkeş çekildi. O fabrika milletin parasıyla kuruldu. Sat o 500 milyon dolarlık uçağı, koy içine 25 yıl boyunca elini süremeyeceksin. 25 sene sonra Sayın Erdoğan 90 yaşında olacaksın. 25 sene sonra o fabrikanın yerinde yeller esecek. Damatlar gelinler, kayınçolar, görümceler, eltiler 50 bin-100 bin lira maaşla çalışırken asgari ücretle iş bulmayan çocuklar. Bütün bunlar gayretullaha dokunur. Bu seçimde, bu haram ve zulüm anlayışına bir kulak çekmesi yapacaksınız.”