Siyaset Cesaret et, televizyona çıkıp tartışalım

Cesaret et, televizyona çıkıp tartışalım

30.03.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

CHP lideri, Başbakan’ın “Ey Kılıçdaroğlu teröristin yanında mısın, milletin yanında mı?” sorusuna “Cesaret et, kurmaylarını da al yanına, televizyona çıkalım” yanıtını verdi

Cesaret et, televizyona çıkıp tartışalım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu televizyonda tartışmaya davet etti. Kılıçdaroğlu, dün partisinin grup toplantısında Sivas Demir Çelik fabrikasında işten çıkarılan işçilerin de aralarında bulunduğunu belirterek, “CHP iktidarında o fabrikayı açacağım hepinizi işbaşı yaptıracağım” dedi. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
OSMANLIYI KULLANIYORSUNUZ: Düzce il başkanımız takip ediliyor, arabasına arkadan vuruyor, arabadan iner inmez üç kişi saldırıyor. Osmanlı’nın torunları olduklarını söylüyorlar. Sizin kimin torunu olduğunuzu bilmiyorum ama Osmanlı ile ilginiz yok. Osmanlı’yı kullanıyorsunuz siz. Osmanlı yürekli adamdır, Osmanlı mazlumdan yanadır. Siz hırsızdan yana, yolsuzluktan yana tavır koyuyorsunuz. İl başkanımıza kahpece saldıranlara açık net şunu söylüyorum; size tasmayı takanlara sakın güvenmeyin.
YURTLARA KİM İZİN VERDİ?: Çocukların cinsel açıdan istismarı artış oranı yüzde 434. Bir toplumdaki yozlaşmayı bundan daha güzel anlatan bir rakam yoktur. Karaman’daki olay herkesin bildiği ama herkesin özenle gizlediği bir olay. Peki kimin bu yurtlar? Dernekler ve vakıflar ilk ve orta öğrenim düzeyinde yurt açamazlar, yasak. Bunlar öğrenci yurtlarını kimin izniyle açtılar? Bu yurtlara kim izin verdi?
VAKFI ÖVMEK SAVCIYA GÖZDAĞI: Sema Ramazanoğlu çocukları düşünmüyor, vakfı düşünüyor. Utan, utan. Bir de annesin, nasıl böyle bir dil kullanabilirsin? Davutoğlu, ‘aydınlatılmamış tek nokta kalmayacak’ diyor. Sen başbakan değil misin? Sorumlu değil misin? ‘Davası insan yetiştirmek olan bir vakfı karalamak ayıp. Paralel yapı öncülüğünde kirli bir algı operasyonu’ diyor. Lafa bakın. Ağabeyi, ‘Ne istediniz de vermedik’ diyordu. Sana soruyorum, ‘Onlar ne istediler, siz ne verdiniz’. Anlatamaz, ağabeyi izin vermez. Övmek savcıya, valiye gözdağı demektir.
BAŞBAKAN KİMDİ: Davutoğlu, Manisa’da zincirleri boşalmış bir konuşma yaptı. ‘Ey Kılıçdaroğlu teröristin yanında mısın, milletin yanında mı?’ Biz her zaman milletin yanında olduk. Bunlar teröristten yana. Kamu düzenini terör örgütünün lehine değiştirdiler o bölgelerde. Bunlar olurken sen başbakan değil miydin? Kim milletten yana kim teröristten yana, adam gibi cevabını ver veya arzu ediyorsan, kendine güveniyorsan, kurmaylarını da al beraber bir televizyona çıkalım. Ben o yürekliliği gösteriyorum. Sen koskoca başbakanlık koltuğunda oturuyorsun. Özgüvenin olması lazım, bir de akademisyensin sözde. Cesaret et, cesaret. Valla üzerine fazla gelmeyeceğim, gel adam gibi karşıma, oturalım.
NAMUSLU ADAMSAN: Erdoğan ABD’ye gitti herhalde Zarrab’ı ziyaret eder. Ayıptan Türkiye’yi temizlemenin birinci yolu, 17/25 dosyalarını yeniden açmaktır. ‘Zarrab tutuklandı ama bizimle ne ilgisi var’ diyorlar. 1 Ocak 2013; Gana’nın başkenti Accra’dan kargo uçağı Türkiye’ye geliyor. Gümrük memurları dosyalarına bakarlar, 1,5 ton doğal taş var, gider bakarlar, 1,5 ton altın var. Altına el konulur, Ankara’da bakanlar, başbakanlar, müsteşarlar seferber olur. 16 şubat günü son kontrolde 292 kilogram eksik çıkıyor. Devletin gümrüğünden, hükümetin gözünün önünden 14 milyon 600 bin dolarlık altın çalınıyor, nereye gittiğini bilen yok. Aslında biz biliyoruz, sarayda oturan da, Davutoğlu da bakanları da biliyor. Davutoğlu, namuslu adamsan, Türkiye’yi bu kirlilikten kurtar.

Yazarlar