Çevik Bir: Darbeleri aştık

Tunca Bengin


       Emekliye 30 Ağustos'ta ayrılan, Genelkurmay eski İkinci Başkanı, Birinci Ordu eski Komutanı emekli Orgeneral Çevik Bir, '28 Şubat sürecinde hükümete girmeseydik, darbe olacaktı' sözlerini modası geçmiş taktikler olarak değerlendirdi. Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlarının hükümete muhtıra olmadığını savunan Bir, "MGK siyasi otoriteyi düşündürmeye yönlendiren bir müessesedir" dedi.
       Bir, deprem sonrası silahlı kuvvetlere yönelik eleştirinin belli mihraklarca kasıtlı olarak çıkarıldığını söyledi, Pakistan'daki darbeyi yorumlarken de "Artık Türkiye bu konuları geçti, bunları aştı" diye konuştu.
       TRT 2'de bu akşam yayınlanacak "Birebir" programının konuğu olan Çevik Bir Milliyet'e de önemli açıklamalarda bulundu. Öncelikle 'darbe olacaktı' iddialarına değinen Bir şöyle dedi:
       "Bu sözler şahsi ihtiraslara yönelik hedefe ulaşmada destek amacıyla söylenen ifadelerdir. Tamamen demogojiye yöneliktir. Ama artık bunların modası geçti. Halkımız bu şekildeki manevraları yutmuyor. Altında başka nedenler yatıyor. Modası geçmiş taktikler."
       Bugün ülke gündemindeki en belirgin sorunun Avrupa ile ilişkiler olduğunu vurgulayan Bir, Türkiye'nin beklentilerin aksine Avrupa'dan dışlanmaya çalışıldığını belirtti. Türkiye'nin Avrupa'nın güvenliğine yapacağı katkının soğuk savaş döneminden çok daha fazla olduğunu savunan Bir şunları söyledi:
       "Avrupa bizi hala tampon bölgesi olarak görmek istiyor. Kafkaslar'daki, Ortadoğu'daki, balkanlardaki sorunu 'Türkiye üslensin ben burada refahıma bakayım' düşüncesi çok yanlış. Bugün hiçkimse Rusya'nın süper güç olmadığını söyleyemez. Ama Rusya batılılaştırılmak istenirken merkezi Avrupa'da tatmin ediliyor. Aynı uygulama kanatlarda olmuyor. Rusya Avrupa'da tatmin edildikçe gözünü etrafına çeviriyor. Batı egoist davranıyor."
       NATO'nun en güvenilir müttefiki olduğunu ispatlamasına karşın Türkiye'ye yapılanları vefasızlık olarak nitelendiren Bir, Kıbrıs konusunda da "Oynanan oyun, Kıbrıs'ın Türkiye ile Avrupa Birliği'nin sorunu haline getirilmesidir" diye konuştu.

MGK kaçınılmaz

       Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyelik konusundaki gelişmelere de değinen Bir, somut olarak zaman verilmemesini düşündürücü olarak yorumladı. Bir, AB yolunun açılması için öngörülen MGK'nın kaldırılması ve insan hakları konusunda da şunları söyledi:
       "Türkiye'nin şartları başka, Lüksemburg'un Hollanda'nınki başka. Israrla MGK konusu gündeme getiriliyor. Bir ülke kendi kanunlarını yaparken ideallere göre değil, ideolojilere göre hiç değil, kendi şartlarına göre yapar. Benim konumuma bakın, etrafımda 12 - 13 tane ülke var. Güvenlik sorunumuz, Avrupa'daki herhangi bir ülkeden çok değişik. Şimdi benim şartlarımın dikte ettirdiği bir kuruluşu başkası kendi bünyesine oluşturursa, bu çifte standart olur. Asker MGK'da fikrini söylüyor. MGK kararları muhtıra havasına sokuluyor. Muhtıra değil, tavsiyedir. Siyasi otoriteyi bir karar alırken düşündüren bir mekanizmadır. MGK Türkiye için kaçınılmaz. Müsaade etsinler de güvenlik konusunda uzman olan, hayatlarını veren kişilerin düşüncesi de siyasi otoritenin kararlarında tavsiye niteliğinde olabilsin."
       Türk insanının hümanist olduğunu, Türkiye'yi insan haklarını ihlal ettiği konusunda eleştiren AB üyesi bazı ülkelerin dosyasının daha kabarık olduğunu savunan Bir bu konuda da şöyle konuştu:
       "Tabi ki, bazı konular dikkate alınacak ama dikte edildiği için değil. Sürekli söylüyorum; gelsin güneydoğuya yönelik Danimarka Genelkurmayı bir plan hazırlasın. Aynen uygulayalım. Mecbursun sen de aynı planı yaparsın. Ben buna gözü kapalı imza atarım. Ama duymamazlığa geliyorlar."
       Deprem sonrası orduya yönelik eleştirilerin belli mihraklarca kasıtlı olarak çıkarıldığını da belirten Bir, "TSK, ilk anından itibaren olayın içinde. Ben ilk günün sabahı helikopterle bölgeyi dolaştım. Yapılması gerekenleri Ankara'ya teklif ettim. Tüm komutanlarımız oradaydı. Halk da bunu gördü ve biliyor. Bunların belgeleri de mevcut" diye konuştu.