CHP resepsiyon tavrını belirledi

Okay, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun resepsiyona katılımı konusunda ise net bir yanıt vermezken "Siyasette bazen bir gün çok uzundur, bazen kısadır. 29 Ekim’de göreceğiz" dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu(MYK), Genel Başkan Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Yaklaşık 3 buçuk saat süren toplantının ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı ve MYK Sözcüsü Okay, toplantı gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

MYK toplantısında öncelikli olarak ekonominin ele alındığını belirten Okay, G-20 ülkelerinin bakanlarının ve merkez bankası başkanlarının yaptığı toplantı hakkında değerlendirmelerde bulunulduğunu, toplantılardan çıkan kur taahhüdünün gerçekçi bulmadıklarını bildirdi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın bugün açıkladığı emlak vergisi, elektrik ve su borçları ile ilgili önerilen yeniden yapılandırmayı da yeterli bulmadıklarını ifade eden Okay, CHP milletvekilleri olarak kamu borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin bir kanun teklifi verdiklerini, kanunda hem vergi hem de sigorta borçlarının uygun koşullarda yeniden yapılandırılmasının öngörüldüğünü, CHP’nin teklifinin kabul edilmesi durumunda vatandaşın üzerindeki borç yükünün hafifleyeceğini vurguladı.

Okay, TBMM Gündeminde olan Borçlar Kanunu ve Ticaret Kanunu ile ilgili yasal düzenlemelerin Meclis’te bir an önce ele alınması ve görüşmelerinin başlatılması için CHP’li Grup Başkanvekillerinin çalışma yapması konusunda MYK’nın ortak karar alındığını bildirirken bu düzenlemelerin Meclis’ten geçmesinın, AB sürecinde bazı bölüm başlıklarının açılmasına katkısı olacağına dikkat çekti.

Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz Cumartesi günü AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu üyesi Stefan Füle ile yaptığı görüşme hakkında MYK toplantısında bilgi verdiğini de anlatan Okay, 9 Kasım’da hazırlanacak olan AB İlerleme Raporu’nda da değerlendirilmesi beklenen Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ve Anayasa Mahkemesi’nin yapısında gerçekleşen değişikliklerin Füle’nin dikkatine sunulduğunu kaydetti.

-"ADALET BAKANI HUKUKSUZLUĞU ÖRTMEYE ÇALIŞIYOR"-

Okay, geçen hafta yapılan HSYK seçimlerinde Adalet Bakanlığı’nın desteklediği iddia edilen listenin kazanmasıyla ilgili Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in yaptığı "CHP değişiklikle ilgili Anayasa Mahkemesi’ne itiraz etmeseydi böyle bir sonuç çıkmazdı, diğer adaylar da seçilebilirdi" açıklamasına tepki göstererek "Bu konuda Sayın Bakan’ın bir tezgahı, bir fırsatı saklayarak ‘CHP tarafından Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmasaydı böylesine bir sonuç çıkmazdı’ diyeceği yere yargı bağımsızlığının, yargıç teminatının gerçekleşmemesinden doğan üzüntüyü paylaşması lazımdı" dedi. Bakan’ın, hukukun üstünlüğünü ve hukuk devletini savunması gerektiğini ancak bunun yerine HSYK’ya kürsü hakimleri yerine Bakanlığın idari kadrosunun seçilmesinin hukuksuzluğunu örtmeye çalıştığını savundu.

-"CUMHURBAŞKANI AKP’NİN ÇEKİRDEK KADROSUNDA MİSYON ÜSTLENİR GİBİ"-

Cumhurbaşkanı Gül’ün HSYK’ya yaptığı atamaların da "sorunlu" olduğunu ileri süren Okay, "Sayın Cumhurbaşkanı’nın HSYK’ya 4 tane üye ataması gerçekleşiyor. 2 tanesinin özel ilişki, hemşeri ilişkisinin yanı sıra bakıyorsunuz sanki AKP dünyasında, AKP’nin siyasi söylem ve düşüncesinde aynı paydaşlığı gerçekleştiren isimleri özel olarak belirliyor" dedi. Anayasa’ya göre Cumhurbaşkanı’nın tarafsız olduğunu, seçildiği andan itibaren partisiyle ilişkisinin kesildiğini vurgulayan Okay, "Şimdi bu Anayasa’daki Cumhurbaşkanı tanımlarını bir yana bırakacaksın, içinden çıktığın siyasi partinin dünya görüşü doğrultusunda tercihte bulunacaksın ve bu tercihte bulunurken de bağımsız yargının şekillenmediğini bir kez de sen ortaya koyacaksın" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Gül’ün görev süresinin dolmasına 20 ay kala seçildiğini günün koşullarından bir farkı olmadığını, halen AKP’nin çekirdek kadrosunda bir misyon üstlenir gibi isim belirlediğini savunan Okay, AB’nin HSYK’nın yeni yapılanmasında "AKP’nin bir yan kurulu gibi seçim yapıldığını" göz ardı etmeyeceğini düşündüklerini bildirdi. Okay, bu süreçte yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığı ilkesinin ortadan kaldırıldığını, kuvvetler birliğinin oluşturulduğunu, AKP iradesine bağlı bir yüksek kurul oluşturulduğunu söyledi.

-"CHP’NİN TÜRBAN TAVRI NET, AKP FARKLI SUNMAYA ÇALIŞIYOR"-

Son günlerdeki türban tartışmasına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Okay, AKP’nin türban konusunda gerçeği çarpıttığını, CHP’nin bu konudaki söylemleri arasında farklılıklar olduğunu söyleyerek, "Biz fitne sokarsak bu işi tartışma dışında bırakırız ve bunu siyaseten sömürüye devam ederiz" anlayışını sürdürdüğünü dile getirdi. AKP’nin kendi içerisinde çarpıklık bulunduğunu ileri süren Okay, "Tarım Bakanı’nı Başbakan azarlıyor, medyada bir satır. Sağlık Bakanı’nı aşı olayında Başbakan azarlıyor, medyada bir satır" dedi.

Geçen hafta AKP Grup Başkanvekilleri’nin CHP’yi Meclis’te ziyaret ettiğini, CHP’nin "Türban konusunu diğer özgürlük konularıyla birlikte ele alalım" önerisine bir AKP’li Grup Başkanvekili’nin "Hodri meydan, komisyon kuralım, tüm önerilerinizi tartışalım" yanıtını verdiğini, ardından bir AKP Genel Başkan Yardımcısının da CHP ile bu konuda bir uzlaşma olmayacağını açıkladığını anımsattı.

-"’10 YIL SONRASINI BİLEMEYİZ’ DEMEK SAMİMİ OLMAMANIN İKRARI"-

CHP’nin bu konudaki tavrının öteden beri net olduğunu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun ilk olarak öğrenim özgürlüğü çerçevesinde türbanın üniversitelerde serbest bırakılmasıyla ilgili açıklamayı Samanyolu televizyonunda yaptığını, tüm CHP sözcülerinin de Kılıçdaroğlu’nun bu söyleminin arkasında olduğunu belirten Okay, "Böylesine kararlılık ve tutarlılık içerisinde bir söylemi şaşırtıcı bir şekilde bir tarafta AKP sözcüleri, bir taraftan AKP’li medya ve artık susturulmuş, sindirilmiş, baskılanmış medya farklı şekilde kamuoyuna sunmaya çalışıyor" dedi.

Okay, geçen haftaki görüşmede AKP Grup Başkanvekilleri’nin üniversite öncesi ve kamuda hizmet verenler için türbanın serbest bırakılması konusunda "10 yıl sonra ne olur bilemeyiz" açıklaması yaptığını da anımsatarak "Yasalar, anayasalar geçmişten ders alır, geleceğe güven verir, geleceği belirleyen düzenlemelerdir. ‘Bu konuda söyleyecek sözüm yok’ denmesi bu konuda samimi olmamanın tartışmasız ikrarıdır" dedi.

-"TÜRBAN KONUSUNDA SÖZLÜ GÜVENCE YETERLİ DEĞİL"-

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Okay, AKP’den türbanın ilköğretim, lise ve kamuda hizmet verenler için serbest bırakılmayacağına dair alacakları sözlü güvencenin yeterli olup olmayacağının sorulması üzerine "Ağaca yaslanma çürür, insana yaslanma ölür" sözünü anımsatarak "Bu konuda güvence sadece sözlü olmaz. O güvence değildir, bir iyi niyet iradesinin başlangıcı olabilir. Ancak yapılan tartışmalar ve söylenen sözlere baktığımızda böyle bir açıklama yapılması söz konusu olmayacaktır. Kaldı ki CHP’nin Sayın Genel Başkanı özgürlükleri bir paket olarak düşünüyor. YÖK de dokunulmazlık da bunun içerisinde vardır" dedi.

-"29 EKİM RESEPSİYONU İÇİN GRUP KARARI ALINMAYACAK"-

Okay, bir gazetecinin, 29 Ekim’de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Çankaya Köşkü’nde vereceği resepsiyona katılım için CHP’nin tavrının belli olup olmadığını sorması üzerine "CHP bu konuda bir Genel Merkez yönetimi veya grup yönetimi olarak bir karar almayacak, bir bağlayıcı karar almayacak" dedi. "İsteyen katılabilir mi?" sorusu üzerine Okay, "İsteyen katılabilir" dedi. Okay, "Genel Başkan katılacak mı" sorusu üzerine ise "Genel Başkan ’29 Ekim’e çok süre var’ demişti. Şimdi 3-4 gün var. Siyasette bazen 1 gün çok uzundur, bazen kısadır. 29 Ekim’de göreceğiz" dedi.

-"BAŞSAVCILIKTAN YAZI GELİR, GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜR"-

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 23 Mayıs’ta yapılan CHP Kurultayı’nda ertelenen tüzük değişikliğine ilişkin vereceği kararla ilgili olarak Okay, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın CHP’ye 3 ayrı yazı gönderdiğini ve bu yazıların yanıtlandığını, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada tüzük kurultayının toplanması, PM içinden yeni tüzüğe göre MYK seçilmesi ve mevcut durumun sürmesi olmak üzere 3 ihtimalin de değerlendirildiğini belirttiğini anımsattı.

Okay, "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan herhangi bir yazı gelmeden buna somut bir cevap vermek mümkün değildir, yazı gelir gereği düşünülür" diye konuştu.

-"RESEPSİYONA KATILMAMAMIZIN BAYAN GÜL’ÜN TÜRBANIYLA İLGİSİ YOK"-

Okay, Cumhurbaşkanlığı Basın Danışmanı Ahmet Sever’in, 29 Ekim’de Çankaya Köşkü’nde yapılan 2 resepsiyonun teke indirilmesine ilişkin yaptığı "Durum normale döndü" açıklamasını da değerlendirirken CHP’nin resepsiyonla ilgili değerlendirmelerinin resepsiyonların 2’den 1’e indirilmesiyle veya türbanla ilgili olmadığını belirtti.

Medya şunu yapmak istiyor: Sanki Bayan Gül’ün türbanı olduğu için CHP bu resepsiyona katılmayacak’ diye. Başlangıcından bu yana CHP, önceki Sayın Genel Başkanımız da dahil, kesinlikle ve kesinlikle resepsiyona katılmamanın Bayan Gül’ün türbanıyla ilintisi olmadığını, ancak Sayın Cumhurbaşkanı’nın seçiliş yöntemi ve süreçteki görev anlayışıyla ilgili olduğunu söylemişti. Ancak şu aşamada ben CHP’nin sözcüsü olarak CHP milletvekillerinin resepsiyona katılmasın veya katılsın yönünde bir iradesi olmadığını, milletvekili arkadaşlarımızdan dileyenin katılabileceğini, dileyenin katılmayacağını ifade ettim" dedi. Okay, "Siz resepsiyona katılacak mısınız?" sorusu üzerine ise "Ben de daha düşünmedim, 4 gün var" dedi.