Çözüm demokratikleşme

10 Aralık Hareketi’nden yapılan yazılı açıklamada, Kürt sorununun silahla ve şiddetle çözülemeyeceğine vurgu yapılarak, “Çözüm demokratikleşmededir. Demokrasi, tanımı gereği silahlı mücadeleyi dışlar. Bugün gelinen aşamada silahlı mücadele ister Türk, ister Kürt olsun tüm halkın aleyhinedir” denildi.
10 Aralık Hareketi Yürütme Kurulu adına Burhan Şenatalar imzasıyla yapılan açıklamada, 10 Aralık Hareketi’nin ilk gününden itibaren çözümün Türkiye’nin bütünlüğü içinde gerçekleşmesi gerektiği görüşünü savunduğu, gerek ayrılıkçı eğilimlere, gerekse federasyon fikrine karşı çıktığı hatırlatıldı. Bugün, bu konuda geniş bir mutabakatın olduğu ve bunun çözüm umudunu güçlendirdiğinin belirtildiği açıklamada, şöyle denildi:

‘Kimlik dayatılamaz’
“10 Aralık Hareketi açısından çözüm doğrultusunda atılacak adımların temelini 21. yüzyıl başında egemen olan insan hakları anlayışı oluşturmaktadır. Böyle bir anlayış çerçevesinde herkes kimliğini yaşamak ve yaşatmak, dilini, kültürünü öğrenmek, korumak ve geliştirmek hakkına sahiptir.  Tektipleştirici anlayışlarla kimseye kimlik dayatılamaz. Dolayısıyla Türkiye’de on yıllardır uygulanmış olan politikaların aşılması gereği açıktır. Bu açıdan yeni bir anayasaya duyulan gereksinim öncelik taşımaktadır. Anayasal yurttaşlık anlayışını temel alan bir anlayışla yazılacak bir anayasa yanında, yüzde 10 gibi aşırı bir baraj getiren Siyasal Partiler Yasası’nın da değiştirilmesi önemli bir gereksinimdir.” “Belirli üniversitelerde Kürt Dili ve Edebiyatı bölümleri açılması da yararlı bir adım olacaktır. Özel sektörün ve sivil toplum kuruluşlarının da bu tür girişimleri engellenmemelidir” denilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi: “Günümüzde Kürt sorununun çözümü doğrultusunda atılacak adımların başarısı için dışlayıcı, ötekileştirici, gerginlik yaratıcı, üslup ve davranışlardan kaçınılması da çok önemlidir. Süreç ancak empati içeren, yapıcı, güven uyandırıcı tutumlarla hız kazanabilir.”

‘PKK silah bırakmalı’
2009 yılı ortasında yakalanan ve umut uyandıran dönemin daha ileriye taşınabilmesi için PKK’nın silahlı mücadeleye ön koşulsuz olarak son vermesi gerektiğinin vurgulandığı açıklamada, “PKK öncelikle Türkiye sınırları dışına çıkarak, ardından silah bırakarak süreci hızlandırma şansına sahiptir.
Böyle bir yöneliş, demokratikleşme adımlarını güçlendirecektir. Silahlar gerçekten ve kalıcı biçimde sustuktan sonra yerel yönetimlerin güçlendirilmesini, bölgesel eşitsizlikleri aşmayı, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmenin sağlanmasını ve yaşam kalitesini yükseltmeyi hedefleyen kararlı, kapsamlı, politikaların uygulanması çok daha kolaylaşacaktır” denildi.