Siyaset ‘Dikey yapılara müsaade etmeyelim’

‘Dikey yapılara müsaade etmeyelim’

12.11.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Fatih Belediyesi’nin ‘Kültürel Mirası İhya Restorasyon Projeleri Tanıtım Programı’na katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ayağa kaldırdığımız, ecdadın emaneti olan her eserle adeta İstanbul’u yeniden fethediyoruz” dedi

‘Dikey yapılara müsaade etmeyelim’

İstanbul’da Fatih Belediyesi’nin Yenikapı Etkinlik Alanı’nda düzenlenen ‘Kültürel Mirası İhya Restorasyon Projeleri Tanıtım Programı’na katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şehircilik ve mimari konusunda açıklamalarda bulundu. Geçmişte, Fatih’teki selatin camiler ile ara bölgelerdeki yüzlerce mescidin, tarihi inkar edenler tarafından yıkıldığını dile getiren Erdoğan, CHP’yi de sert sözlerle eleştirerek, “Onlar yıktı biz ise inşa ediyoruz, ihya ediyoruz” dedi. Fatih’teki ihya ve inşa edilen eserlerin anlatıldığı videoyu izlerken çok mutlu olduğunu dile getiren Erdoğan, Kapalıçarşı’yı da restore ederek İstanbul’a kazandırma çalışmalarının sürdüğünü belirterek, “Tarihi yeniden dokumak, bu şerefli ecdada layık olmanın bir nişanesidir. Tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum” diye konuştu.
‘Sahip çıkmalıyız’
Fatih Sultan Mehmet gibi tarihi bir şahsiyetin ismini taşıyan Fatih Belediyesi’nin, şanına yakışır hizmetler içinde olduğunu görmekten memnun olduğunu söyleyen Erdoğan, “Fatih Sultan Mehmet döneminde İstanbul’a 500’ün üzerinde eser kazandırıldı. Fethin üzerinden geçen 564 yıl boyunca İstanbul’a damga vuran yeni eserler kazandırma gayretimiz devam ediyor. Bazı eserlerin yıkılması, hatta ortadan kaybolması gibi talihsizlikler de yaşanmıştır. Bize düşen görev, tespit edebildiğimiz her esere sahip çıkmaktır. Ayağa kaldırdığımız, ecdadın emaneti olan her eserle adeta İstanbul’u yeniden fethediyoruz” ifadelerini kullandı.
Belediyeleri dikey yapılaşmayla ilgili uyaran Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Valilerimiz, belediye başkanlarımızdan rica ediyorum. Şu dikey yapılaşmaya müsaade etmeyelim. Bizim mimari anlayışımızda yatay mimari esastır. Şehirlerimizin çirkin binalarla kirletilmesine daha fazla tahammül edemeyiz. Sadece ihtiyaca, skora veya kemiyete değil, kaliteye, estetiğe de önem vermek zorunda olduğumuz bir döneme girdik. Herkesi bu yeni anlayış doğrultusunda çalışmalarını gözden geçirmeye davet ediyorum. Tarihimizle ters düşmemeliyiz. Restorasyonlarını yaptığımız eserlere bakalım, bir de günümüz mimari tekniğiyle yapılan eserlere bakalım. Hangisi daha güzel, hangisi daha etkileyici, hangisi insan ruhuna daha iyi hitap ediyor? Hiç şüphesiz ecdadın yaptığı eserler bu özelliklere çok daha fazlasıyla sahiptir.”
‘Her şey insanla var’
Erdoğan, restorasyonu yapılan 320 eserin hayırlı olmasını dileyip, emeği geçenleri tebrik ettikten sonra, sözlerini şöyle tamamladı: “Restore edilerek yeniden medeniyetimize kazandırılan eserlerin kıymetini bilecek, buralara sahip çıkacak kuruluşlar tarafından kullanılmasını önemli görüyorum. İçinde ibadet edilmeyen bir cami, içinde yaşanmayan bir konak, içinde hayat olmayan hiçbir yapı kalıcı olamaz. Çünkü her şey insanla vardır, insanla değer kazanır. Bir eserin kıymetini bilmek demek, onu doğru ellere, ehil insanlara teslim etmek demektir.”

‘Tüm zenginliklere sahip çıkıyoruz’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinden önce yılda 5-6 restorasyon çalışmasının yapıldığı Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde, kendi dönemlerinde yılda 250 restorasyon projesinin hayata geçirildiğini söyledi.
Gelecek yıl için bu rakamın 300 olarak planlandığını dile getiren Erdoğan, “Bugüne kadar restorasyon yapılarak yeniden ayağa kaldırdığımız 5 bin eseri teker teker saymaya kalksam saatler sürer. Bu listedeki bazı yerlere özellikle dikkat çekmek isterim.
Mesela Edirne’deki Büyük Sinagog, Diyarbakır’daki Ermeni Protestan ve Katolik Kilisesi. Biz kendi inşa ettiklerimizle birlikte bu topraklardaki tüm zenginliklere sahip çıkıyoruz. Ecdadımız öyle yaptı, onun için öyle yapıyoruz” dedi.

‘Tarih cellatları kol geziyor’

Yanlış yapılan restorasyon projelerine de değinen Erdoğan, şöyle konuştu: “Restorasyon deyince aklımıza içimizi acıtan nice görüntü geliyor. Ülkemizde tüm gayretlerimize rağmen önüne geçemediğimiz şekilde tarih ve kültür cellatları kol geziyor. Güya aslına uygun şekilde restore edilen ama duvarlarındaki horasan sıvalarının kazınıp üzeri çimentoyla, kumla kaplanan nice eserler duyduk, gördük. İstanbul başta olmak üzere Anadolu’nun dört bir yanında bu tahribatın izlerini halen görüyoruz. Restorasyon adı altında sergilenen tarih ve kültür facialarının bu anlayıştan bir farkı yoktur.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a konuşmasının ardından Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir tarafından cami minarelerinin ucunda yer alan özel bir ‘Alem’ hediye edildi.

Yazarlar