Siyaset ‘Elitler kültürü çoraklaştırdı’

‘Elitler kültürü çoraklaştırdı’

22.12.2018 - 08:15 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün akşam Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen “Necip Fazıl Ödülleri” töreninde “Üstat ömrünü son nefesine kadar kutlu bir davaya adamıştı” dedi.

‘Elitler kültürü çoraklaştırdı’

Erdoğan, şöyle devam etti: “Türkiye’nin düşünce ve yazı hayatı çok uzun yıllar, her türlü keyfiliğin, her türlü bağnazlığın sergilendiği bir alan olmuştur. Eserin özgünlüğünden ziyade ideolojisine bakan, yazarın kimliğini eserinin önüne koyan bir kesim, tekellerine aldığı bu alanda kendi hizipleri, kendi küçük grupları dışında hiç kimseye hayat hakkı tanımamıştır. Bu kesimin senelerce baş tacı ettiği, ödüle boğduğu birçok ismin tek alameti farikası, fikirlerin orijinalliğinden, eserlerinin kalitesinden, oyunculuklarının gücünden ziyade kendileriyle aynı marjinal ideolojik kabileye mensubiyetleridir. Millete tepeden bakan, kendi insanını hor, hakir gören, kaymağını yedikleri bu ülkeye adeta asalak gibi yapışan elitler, Türkiye’nin kültür hayatının çoraklaşmasının da başlıca müsebbipleridir.”

Haberin Devamı

Törenin kendisini üniversite yıllarına götürdüğünü dile getiren Erdoğan, “Milli Türk Talebe Birliği’nin Milli Gençlik Geceleri’ni düzenlediği günlere, gecelere götürüyor. O zaman Cemal Reşit Rey yoktu, burası spor, sergi sarayıydı ve burada Üstad’ı dinliyorduk ve bu fakire de Üstad’ı takdim etme görevi verilmişti” dedi.

‘Karakter suikasti’

“Üstat Necip Fazıl, statüko ve kalemşorlarının hedefi olmuştur” diyen Erdoğan, şunları kaydetti: “Tam 8 kez hapse giren Üstat, 79 yaşında darı bekaya, yine ardında bir mahkumiyet kararı bırakarak göçmüştür. Fakat Üstat, yılmamıştır ve bir keresinde hakim efendi ‘artık bıktık senden sürekli buraya geliyorsun, gidiyorsun.’ Üstad’ın cevabı çok ilginçtir, ‘Siz burada hancı, ben bu davada yolcu oldukça ben bu hana daha çok uğrarım’ diyordu. Mesele bu, davaya inanmak bu, bu yolda yolculuk bu. Üstat, sırf milletin değerleriyle, tarihiyle, kutsallarıyla barışık kimliğinden dolayı sürekli belli çevrelerin karakter suikastine maruz kalmıştır. Şiirinin gücüne, eserlerini kalibresine rağmen sırf baskılara boyun eğmediği için takunyalı, gerici, süper mürşit denilerek tahfif edilmiştir.” Erdoğan, şöyle devam etti:

Haberin Devamı

“Necip Fazıl Ödülleri’nin açtığı gedikten yürüyen genç sanatçılarımız, şairlerimiz, romancılarımız, düşünce adamlarımız, sınırları ve çağları aşan kaliteli çalışmalara imza atacaklardır. Bugün ülkemizin kültür hazinesini zenginleştiren eserlere imza atan kültür ve sanat erbabımıza ödüllerini takdim ettik. Şiir dalında ödüle layık görülen, Sayın Arif Ay’ı tebrik ediyorum. Gerek hikayede yeni teknikler kullanmasıyla gerekse üslubuyla bu dalda ödüle layık görülen Sayın Aykut Ertuğrul’u yine gönülden tebrik ediyorum. Fikir Araştırma dalında ödüle layık görülen Sayın Ahmet Yaşar Ocak Hocamız bu sahada en velud ilim adamlarımızdandır. Hocamızı da tebrik ediyor, çalışmalarının devamını diliyorum. İlk Eser dalında ödül alan Sayın Yasemin Karahüseyin ve Sayın Fatih Baha Aydın kardeşlerimi de tebrik ediyorum. Üstadın gençliğe hitabesindeki çağrıya kulak verdiklerini ispat eden bu iki genç yeteneğe başarılarla dolu bir hayat diliyorum.”