Siyaset Erdoğan: Baş belası Twitter

Erdoğan: Baş belası Twitter

02.06.2013 - 16:50 | Son Güncellenme:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Teke Tek Özel'de Fatih Altaylı'nın sorularını cevapladı. Erdoğan: Twitter bir baş belası. Sosyal medya denen şey toplumun, toplumların baş belasıdır. Twitter'da bu denli yalanlar, yok kalaşnikofla saldırıyorlar.. Siz bunu yazarsınız yalanlamayı okumayanlar ne olacak

Erdoğan: Baş belası Twitter

Erdoğan, Gezi Parkı'ndaki olaylarla ilgili neler düşündüğünü, Taksim'e yeniden yapılacak Topçu Kışlaşı'na, Atatürk Kültür Merkezi'nin yıkılıp yıkılmayacağına, yeni havalimanı projesine, Kanal İstanbul'u, 3. Boğaz Köprüsü'ne, yeni vergi yasasına, Suriye'de gelinen noktaya, Cenevre Konferası'ndan beklentilere, Irak, Rusya ve İran'la ilişkilerine, ABD gezisinin somut sonuçlarına Teke Tek Özel'de değindi..

Haberin Devamı

-

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;

Taksim'deki olayları nasıl değerlendiriyorsunuz? Kim neyi nereye getirdi? Bunu görmeli vatandaşlarımız. Zira bu olayın üzerinde durulan yer Gezi parkı. Böyle başladı. Gezi Parkı nedir? Neresidir? Bunu Türkiye'de bilmeyen çok. Bu işi kullanarak Ankara'da da çok şey yaptılar. Ne adına ne için? Bunların hiç birisinin demokrasiyle alakası yok. Kesilen değil sökülen ağaç var orada. Buranın geçmişi 1780'e dayanıyor. Üçüncü Selim tarafından burada Topçu Kışlası yapılıyor. Daha sonra yıkımı yapılıyor ve Taksim Stadı olarak kullanılıyor. Aslı olan tabi taksim Gezi Parkı ile ilgili olayda. Belediye Başkanlığım döneminde bir yoklama yaptım. O günkü mrkezi yönetimler bana destek vermeyince o işe yüklenmedim. Başbakan olunca bunun bir yoklamasını çekelim. önüme gelen roleveler nefisti. Taksim'e böyle bir eseri kazandırırsak oradaki yeşili kullandırırız. Tarihi kazanırız diye düşündüm. Bir başka hedefim daha var. AKM'yi de yıkmak. Oraya biz çok büyük bir Kültür Merkezi yapalım. Bunun içinde eserlerimizin sahne kültürü çok zayıf. Bizim burada yapacağımız eserle dünyadaki en ileri mimari nokta nerede kullanılmışsa, bunu kullanarak eser yapalım. Bu da hedeflerimizin arasında. Biz orada 3 ve ya 4 değişimle 4 yapılanma kazancağız. Bununla ilgili adımları atarken bizim buradaki bu çalışmalara yönelik, Gezi Parkı'na kurulun olumsuz bir yaklaşımı oldu. Üst kurul Ankara'dan bozdu. Ve karar astlına döndürüldü. Bizim Taksim'e kazandırmak istediğimiz bu eser İstanbul'un meydan noktasında.

- Her konuda anketler yaparsınız. Halkın fikrini alırsınız. Bunun büyük maketleri Taksim' konulsaydı. Daha iyi olmaz mıydı? Tarihi bir eser için sormaya gerek yok ki. 2011 öncesinde yıkılmış olan CHP zihniyetinin yıktığı eseri buraya dikeceğiz diye yola çıktık. Bugün mesela bir grup 3. köprünün orada eylem yapıyor. Bir televizyon programında izledim. 358 bin ağaç kesilecek dediler. Yahu sen 358 bin ağaç kesileceğini nereden biliyorsun.

Şimdi işte Havalimanı ve 3. köprü o alanların tanzimini getiriyor. Düzenlemelerle birlikte oralar tamamiyle yeşile kavuşacak. Havalimanı çevresi çok çok ayrı güzelliklere kavuşacak. Kaldı ki burada üçüncü bir proje daha var. Kanal İstanbul.

Aslında Taksim'deki mesele Gezi Parkı, AVM olayı değil. Bizim AVm dediğimiz şey İstinye Park gibi değil. Böyle bir şey oraya yapılabilir mi? Ben bunu söylerken üzerinde residance olabilir dedim. Bir de şehir müzesi olabilir diye telafuz etti. Bir düşüncem daha var. Milli Kütüphane düşünüyoruz. Rami Kışlasını Milli Kütüphaneye çevirmeyi düşünüyoruz. Bular buna da karşı çıkarlar.

Buradaki olayda ısrarla üstüne basa basa Çılgın proje diye söylediğim, kendim yaptığım basın toplantısında görüntülerin hepsini verdim. Bu proje eski değil. 2011 seçimlerinde açıkladım.

Hilton'un önündeki parkla ilgili kavgamı bilirsiniz. Bu konuyla ilgili olarak başka bir belediye bu işe yeşil ışık yakmıştır. Ama Büyükşehir Belediyemize burada her hangi bir yapılanma istemiyorum dedim. Mesela Koç Üniversitesi'nin bulunduğu yer. Muhteşem bir ormandı. Burayla ilgili savaşım vardı. O dönemde kimse yanımda olmadı. Yalnız kaldım. O üniversiteyi yapanlar çevreci geçinenlerdir. Ben cezaevindeyken bunu engellemek isteyenler şimdi neredeler dedi. Biz davamızı devam ettirdik ve kazandık.

Olması gereken bir demokrasi mücadelesiyse bu sandıkta verilir. Yakıp yıkılarak verilmez. Ben açıklama yaptım polis burada biber gazı kullanmak suretiyle aşırı gitmiştir. Dün polis bunların hiç birini yapmadı. Ne yaptılar? Polisin araçlarını yaktılar.

Toplum psikolojisinde öyle bir durum söz konusudur ki, oradaki azınlık çoğunluğu alır sürükler götürür. CHP Genel Başkanı oraya gitti ama beklediği havayı bulamadı. Orada kabullenmediler. Bu işi körükleyenlerin arasında başından itibaren onları görüyorsunuz. MHP bu işin içerisine bulaşmadı. Hatta BDP de bulaşmadı. CHP ortada yalnız kaldı. Önümde bazı resimler var. Yakılıp yıkılan bazı araçlar.

Projede kesinlikle CHP'nin onayı var. Aldığım resmi rakamlar var. Yaklaşık 24 saatte 89 polis aracı, 42 özel araç, 4 bize ait bina, 1 konut, 94 iş yeri, çok sayıda otobüs durakları yakılıp yıkıldı. Neyin karşılığında? Ne oldu da bunları yapıyorsunuz. Seçim haklarınız mı elinizden alındı. Bu sorunun cevabını bulabildiniz mi? Twitter bir baş belası. Sosyal medya denen şey toplumun, toplumların baş belasıdır. Twitter'da bu denli yalanlar, yok kalaşnikofla saldırıyorlar.. Siz bunu yazarsınız yalanlamayı okumayanlar ne olacak