Siyaset Erdoğan’dan herkese ‘haddini bil’ tepkisi

Erdoğan’dan herkese ‘haddini bil’ tepkisi

20.07.2009 - 00:52 | Son Güncellenme:

Erdoğan, özellikle Baykal’ın, “Türkiye’de askeri vesayet değil, Tayyip Erdoğan vesayeti var” sözlerine tepki gösterdi ve Deniz Baykal’ın yaşını hatırlattı. Medyaya, “Herkes haddini bilecek” diye seslenen Başbakan Erdoğan, “AKP, manevi değerleri yüceltmeye devam edecek. Muhafazakârlığını aileye endekslemiş bir partiyiz” dedi

Erdoğan’dan herkese ‘haddini bil’ tepkisi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, “Türkiye’de askeri vesayet değil, Tayyip Erdoğan vesayeti var” sözlerine tepki gösterdi. Erdoğan, “Türkiye’de bir AKP, bir Tayyip Erdoğan vesayeti yoktur. Türkiye’de bir muhalefet sorunu vardır. CHP’de ise bir Deniz Baykal sultasının olduğu son derece aşikârdır” dedi.
Partisinin Ankara il kongresinde konuşan Erdoğan, “Vesayet özlemi içinde olanlar, vesayetten medet umanlar beyhude beklerler” diye konuştu.

Bahçeli açıkla
“Bazı dostlar, ‘Şu Baykal ile ilgili Sayın Başbakanım konuşma’ diyorlar. Fakat, bazı şeyler de oluyor ki konuşmadan olmuyor” ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:
Seçimler öncesinde muhalefet partilerine çağrılarda bulundum. ‘Eğer partim bu seçimde birinci olmazsa, genel başkanlıktan çekileceğim, siz de çekilecek misiniz?’ diye sordum. Cevap alamadım. Bu mu vesayet?
‘2011 seçimlerinde son kez milletvekili adayı olacağım, yerimi daha sonra inşallah yeni arkadaşlara bırakacağım’ dedim. Bu mu vesayet?
Sayın Baykal, hadi Bahçeli sen de açıkla. Yahu, yıllar yılı bu ülkede milletvekilliği yaptınız, doymadınız mı? Sizden başka milletvekilliği yapacak kimse yok mu?”
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “55 yaşındayım, söylüyorum. 70 yaşına geldin, hâlâ söylemiyorsun, hadi söyle. Bak, açıkça söylüyorum.
Seçimle, istişare ile temayül yoklamalarıyla, aday listelerimizi oluşturduk. Bu mu vesayet? Hiçbir kurum üzerinde baskımız olmadı.

Gerçeker’e yanıt
Sayın Baykal, Anayasa’nın 138. maddesini devamlı çiğnedin. Bu mu vesayetsiz bir ülke ve vesayetsiz bir demokrasi? 27 Nisan bildirisinden sonra Sayın Baykal neredeydin? Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde neredeydin? Demokrasiye, hukuka, milli iradeye gölge düşürülmeye çalışıldığı günlerde neredeydin? Yoksa vesayet özlemi içinde olanların yanında mıydınız?” Erdoğan, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker’i de isim vermeden eleştirdi: “‘Yasama, yürütme, yargı organı ayrıdır, onun için Anayasa’nın 138. maddesine herkes uymalı, saygı duymalı’ dedik. ‘Kimse kimsenin işine karışmamalı, burnunu sokmamalı’ dedik. ‘Herkes yerini, yurdunu bilmeli’ dedik. ‘Eğer adresi şaşıranlar olursa, benim milletim onlara adresini er geç buldurur’ dedik. Bulduruyor mu? Bulduruyor.”
Artvin ve Ordu’da yaşanan son sel felaketinde hükümetin anında olay yerine giderek bilgi akışını sağladığını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
“Ancak, medya bu olayda da hedef saptırdı. Hiçbir zaman idare, yürütme bu tür afetlerin karşısında olmazsa olmaz bir çare değildir. Herkes haddini bilecek. Doğal afetler karşısında yerini bileceksin.”

Haberin Devamı

Alparslan il başkanı seçildi
Erdoğan’ın salondakilere karanfil attığı kongrede, AKP Ankara İl Başkanlığı’na Murat Alparslan seçildi. AKP Ankara 3. Olağan Kongresi’nde 488 oy kullanıldı. Murat Alparslan 395 oyla il başkanlığına seçilirken, diğer aday Hüseyin Gökalp 71 oyda kaldı, 22 oy da geçersiz sayıldı. 
Fotoğraf: Yavuz Özden

Bırakılan çocuk davulcuya gider
AKP’nin manevi değerleri yüceltmeye devam ederken, muhafazakârlığını aileye endekslemiş bir parti olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Özellikle, görsel medyada son dönemlerde bazı programlar var ki, bir baba olarak çocuklarımızın, gençlerimizin yarını için bir şeyi vurgulamak istiyorum. Hiçbir medya patronu, gençliğimizin ahlaki erozyonuna fırsat vermemeli, ona zemin hazırlamamalı. Yarın, öyle bir bela olur ki, bu bela onları da çarpar, onları da vurur. Onun için güçlü olmaya mecburuz.
Eğer, son zamanlarda bazı arzu edilmeyen cinayetler, katliamlar duyuyorsak ve bunlardan dolayı üzülüyorsak, anne, baba olarak kendimizi de hesaba çekmeliyiz. ‘Acaba, biz nerede yanlış, nerede hata yaptık’ bunların da üzerinde durmalıyız. ‘Çoluğumuz çocuğumuz nereye giderse gitsin’ diyemeyiz. Kendi başına bırakılan unutmayın, ya davulcuya ya zurnacıya.”