Figen Yüksekdağ: Barış demekten vazgeçmeyecekler

Gazeteci Hrant Dink’i 9. ölüm yıldönümü nedeniyle anan Yüksekdağ, "Hrant’ı katledip hesap vermeyenler, ondan sonraki süreçte aydınlara, yazarlara, bilim insanlarına dönük yeni infazlara imza attılar. Tahir Elçi de bunlardan birisiydi. O günden bugüne Türkiye’de barış güvercinleri tedirgin. Ama o günden bugüne Türkiye’de barış güvercinleri gökyüzüne kanat çırpmaktan tedirgin de olsalar da ürkseler de barış demekten vazgeçemediler vazgeçmeyecekler. Sevgili Hrantımızın canımızın parçasının katledilişinin yıldönümünde barış güvercinlerinin, tedirgin güvercinlerin alıcı kuşlara kurban edilmediği katledilmediği bir Türkiye istiyoruz" dedi.

Konuşmasının başında Gazeteci Hrant Dink’i 9. ölüm yıldönümü nedeniyle anan Figen Yüksekdağ, "9 yıl boyunca Hrant için adalet için barış, özgürlük için mücadele eden ve bu karanlığın içerisinde bir ışık olamaya çalışan haklarımız bu yürüyüşü sürdürdü. 9 yıl boyunca geldiğimiz nokta açıkça ortada. Hrant’ı katledenler, göstermelik yargılamalarla sadece tetikçilerin derdest edildiği bir operasyon ile bu davanın üzerini örtmeye çalıştılar bu 9 yıl boyunca. İşin siyasi sorumlularının bu kadar açıkta olduğu bir davada sorumlular bilinçli olarak gizlendi. Yönlendirenler, talimat verenler korundu. Neden böyle oldu çünkü Hrant’ı katleden sadece bir tetikçi değil o tetikçiyi koordine eden bir avuç 3,5 kişilik, bir organizasyon ekibi değil, egemen siyasi devlet mekanizmasının ta kendisiydi. Devlet egemen siyaset, işlediği bütün suçlarda olduğu gibi, Hrant’ın katledilmesi suçunun da bilinçli ve sistematik bir şekilde üzerinin örtülmesi için çaba gösterdi. AKP’nin iktidarda olduğu bütün bir tarih boyunca hiçbir katliam, infaz davasında sağlıklı demokratik bir sonuç alınamadı. AKP’den önceki iktidar süreçlerinde olduğu gibi" ifadelerini kullandı.

"HRANT’I KATLEDİP HESAP VERMEYENLER YENİ İNFAZLARA İMZA ATTILAR TAHİR ELÇİ DE BUNLARDAN BİRİSİYDİ"

Yüksekdağ, "Hrant’ı katledip hesap vermeyenler, ondan sonraki süreçte aydınlara, yazarlara, bilim insanlarına dönük yeni infazlara imza attılar. Tahir Elçi de bunlardan birisiydi" dedi.

"TEDİRGİN GÜVERCİNLERİN ALICI KUŞLARA KURBAN EDİLMEDİĞİ KATLEDİLMEDİĞİ BİR TÜRKİYE İSTİYORUZ"

Yüksekdağ, "O günden bugüne Türkiye’de barış güvercinleri tedirgin. Ama o günden bugüne Türkiye’de barış güvercinleri gökyüzüne kanat çırpmaktan tedirgin de olsalar da ürkseler de barış demekten vazgeçemediler vazgeçmeyecekler. Sevgili Hrantımızın canımızın parçasının katledilişinin yıldönümünde barış güvercinlerinin, tedirgin güvercinlerin alıcı kuşlara kurban edilmediği katledilmediği bir Türkiye istiyoruz" diye konuştu.

"KADINLARA ÇAĞRIMIZ, KENDİNİZ, EZİLEN İNSANLARIN ÖZÜ İÇİN, ÖZ YÖNETİM DİRENİŞLERİNDE KADINLARIN SESİNİ ÇOĞALTIN"

Kadının toplumdaki önemine, verdiği mücadeleye vurgu yaparak kadınlara çağrıda bulunan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Bugün öz yönetim alanlarında, halkımızın demokratik geleceği için bedeni emeği, kimliği, mahallesi, torakları, kültürü için direnen kadınlar, bütün kadın özgürlük mücadelesinin ve bütün kadın kurtuluş hareketinin onurudur, değeridir. Bütün kadınlar bu mücadele ile ne kadar birleşirlerse, kendi özürlüklerine, başarısına da o kadar yakınlaşacaklardır. Bütün kadınlara çağrımız, kendi özünüz, ezilen insanların özü için, öz yönetim direnişlerinde ve mücadelesinde yer alan kadınların sesini duyun bu sesi çoğaltın. Bu irade ile bütünleşin. Öz yönetim ve yerelden demokrasi kadının evini, sokağını ve bu merkezi erkek egemen iktidarı yönetme ve buraya müdahale etme mücadelesidir. Kadınların eşitliğini mahallelerden başlayarak kuracağız. İşte öz yönetim mücadelesi ve talebi, bu nedenle aynı zamanda kadın özgürlük mücadelesidir. Aynı zamanda kadın eşitliği mücadelesidir. Onlar çöktürme planı yaptıkça bu halk yeniden ayağa kalkıyor. Halkımız bu planları da yerle bir edecek. Bu süre içerisinde 81 kadın infazlarda, sokağa çıkma yasaklarında katledildi. Kadınların cenazeleri sokak ortasında bırakıldı" diye konuştu.

"BAŞKANLIK, DİKTATÖRLÜK HEVESLERİNDEN BAŞKA SANKİ HİÇBİR ŞEY YOK BU MEMLEKETTE"

Yüksekdağ, "425 sivilin 8 ay içerisinde öldüğü bir memlekete nasıl teröre karşı mücadeleden bahsedebilirsiniz? Buna çatışma halindeki güçlerin, asker, polis, gerilla kayıplarının sayısı dahil değildir. Bu ablukaların, sokağa çıkma yasaklarının ve şiddet politikasının tas tamam halka karşı bir operasyon olduğunu söyledik ve söylemeye devam edeceğiz. Kürt halkının varlığını, kendilerine karşı çıkan biat etmeyen halkların varlığını bu coğrafyadan silmeye çalışıyorlar ama başaramayacaklar. Sanki memlekette hiçbir sorun yok. Başkanlık, diktatörlük heveslerinden başka sanki hiçbir şey yok bu memlekette" ifadelerini kullandı.

"AKP SARAY İKTİDARI ÇÖKTÜRME PLANINDA MÜLTECİ PAZARLIKLARI KAPSAMINDA GİZLİ BİR ANLAŞMA YAPILDI"

Yüksekdağ, "Türkiye’yi oraya buraya şikayet ediyormuşuz. Şu an Türkiye’de uygulanan sokağa çıkma yasakları, bütün batı devletlerini ve uluslararası hakem kurumları arkasına almış, desteğini almış bir siyasi iktidar tarafından yürütülüyor. AKP saray iktidarı çöktürme planını yaptı. Bu planı mülteci pazarlıkları kapsamında masaya koydu gizli bir anlaşma yapıldı. Bu katliamlar karşısında sessiz kalınması karşılığında yapıldı" dedi.

"HAKKARİ’Yİ YÜKSEKOVA’YA, ŞIRNAK’I CİZRE’YE TAŞIYACAKLAR İNSANLAR GİTTİĞİ YERE DİRENİŞİ HAFIZAYI GÖTÜRÜR"

Yüksekdağ, "Halkın demokratik direnişi karşısında çözüm üretemeyenler, çareyi kentleri taşımakta bulmuşlar. Taşımak istedikleri kentlerden bir tanesi Şırnak. Yıllar önce Şırnak yine aynı güvenlik gerekçesi ile ilçeymiş il yapılmış. Orduyu, kararg?hı, karakolu doldurdunuz. Ama halk gerçekliği, demokrasi mücadelesi ve çözmediğiniz sorunlar yine çıktı karşınıza. Bugün, bundan 20 yıl önce il yaptıkları Şırnak’ı, Cizre’ye taşıyarak başka bir taşıma formülüne çözüm üretece3klerini sanıyorlar. Allah akıl fikir versin size. O aklı alacak, kullanacak kapasiteniz varsa Allah akıl fikir versin. Bu iktidarda aklı kullanacak bir ahlak ve vicdan yoktur. Hakkari’yi Yüksekova’ya taşıyacaklar. Şırnak’ı Cizre’ye taşıyacaklar. Doldur boşalt, taşı yöntemi ile sorunu çözecekler. Peki taşıdınız yine bir kent taşıma işlemi daha yaptınız. HDP’ye oy veren 6 milyon insanı nereye taşıyacaksınız. 20 milyon Kürdü hatta daha fazla nereye taşıyacaksınız. Milyonlarca insan gittiği her yere direnişi, hafızayı götürür. Bu halk unutmaz. Bu mücadele bitmez" açıklamasında bulundu.