Gökçek ile TÜDEF Başkanı arasında 'PKK'lı' tartışması

Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF)
Genel Başkanı Ali Çetin, "Hayatımın hiçbir döneminde PKK ile ilişkim
olmadı. Etkinliklerine katılmadım ve sempati de duymadım" dedi.
Çetin, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in bir televizyon
kanalında katıldığı programda kendisi hakkında sarfettiği sözlerle
ilgili basın toplantısı düzenledi.
Gökçek’in bu programda Ankara’ya su getirmesi konusunda
"engellendiğini" iddia ettiğini belirten Çetin, "Gerede Projesini kim
engelledi? Bakan Veysel Eroğlu mu? Yoksa mensubu olduğu AKP mi? Bu
iddianın gerçekle hiçbir alakası yok" dedi.
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun DSİ Genel Müdürlüğü döneminde,
kurumun binlerce tahlil ve 10 yıllık çalışması sonucunda yayımladığı
raporda, Kızılırmak suyunun "kirlilik araştırmaları kapsamında bölge
halkında görülen rahatsızlıklar doğrultusunda baraj göllerinin
bakteriyolojik açıdan kıta içi ikinci sınıf su kalitesinde olduğu ve
içme suyu olarak kullanılamayacağının" ifade edildiğini anlatan Çetin,
"Onun da gizli fişi Melih Gökçek’in elinde mi? Bu soruların cevabını
bekliyoruz" dedi.
Kırıkkale Belediye Başkanının geçtiğimiz günlerde verdiği bir demeçte,
"Kırıkkale’nin içilebilir su hasreti ek ünitenin devreye girmesiyle
bitecek" dediğini, KOSKİ Genel Müdürü’nün de yine verdiği röportajda 7
aydır süren mevcut tesis revizyonu ve ilave membran üniteleri montajı
çalışması bittiğinde kente Kızılırmak’tan içme suyu verileceğini
açıkladığını bildiren Çetin, "Kırıkkaleliler içme suyu olarak
Kızılırmak suyunu kullanıyorsa ve zararlı değilse, niye milyon dolarlık
Reverse Osmois sistemini kurdular?" diye sordu.

BİLİM ADAMLARI YALANLIYOR

Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Niyazi Tarhan’ın Jeoloji Mühendisleri
Odasınca yayımlanan makalesinde, "Kızılırmak suyu ve onun beslenme
havzası polimetalik-sülfür, radyoaktif, tuz-jips-anhidrit mineraller
içeren formasyonlardan yer üstü ve yer altı sularla süzülerek,
kanserojen ve gen bozumuna neden olan sülfür ağır metal ve radyoaktif
minerallerce kirlenmektedir. Ayrıca neojen tüflerinden süzülen sular
akciğer kanserine neden olan ince iğnemsi mikrolitleri içine alarak
toplanma havzasına taşırlar. Gözle görülmeyen bu iğnemsi çubuklar suda
hep asılı katı parçacıklar durumunda kalırlar. Bunları içeren sular içme
olarak alındığında bu sefer mide ve iç organlarda kanserleşmeye neden
olabilirler" dediğini belirten Çetin, "Tüm bilim insanları yalan mı
söylüyor? Yoksa siz mi bilime düşmansınız?" dedi.

"GİZLİ FİŞ BİLGİLERİYLE SALDIRMAK ÇARESİZLİK"

Melih Gökçek’in söz konusu programda kendisi hakkında 1980 döneminde
düzenlenmiş yasa dışı fiş bilgilerini kullandığını ve bu bilgilere
dayanarak "Vatan Partisinin kurucusu" olduğunu ileri sürdüğünü
belirten Çetin, şunları kaydetti:
"Gökçek, ifade ve örgütlenme özgürlüğünü yasaklayan eski TCK’nın 141.
ve 142. maddelerine dayanılarak hakkımda verilen hapis cezasını dile
getirmiş, beni terörist ve anarşist ilan etmiştir.
Öncelikle belirtmeliyim ki ben bir sosyalistim. Yaşamımın her döneminde
emekten, halktan ve ülkemden yana oldum. Eski TCK’nın 141 ve 142.
maddeleri ifade ve örgütlenme özgürlüğünü cezalandıran faşist
Mussolini’nin İtalya’sından alınma maddelerdi. Bu yasa maddeleri
sonuçlarıyla birlikte ortadan kalktığı için aldığım ceza da sonuçlarıyla
birlikte ortadan kalktı. Gördüğüm işkence, hamile eşimin gördüğü işkence
ve kayın validemin öldürülmesi yanıma kar kaldı.
Hayatımın hiçbir döneminde PKK ile ilişkim olmadı. Etkinliklerine
katılmadım ve sempati de duymadım."

ODTÜ’YE YAZILAN MEKTUP

Programda dile getirilen, ODTÜ’ye su tahlili için yazdığı mektuba da
değinen Çetin, bu mektubun bir örneğinin de internet sitelerinde mevcut
olduğunu, ancak televizyonda Gökçek’in, altında imzası bulunan ve 3
sayfadan ibaret olan mektubunu gösterdiğini hatırlattı.
Çetin, "Bu, mektubun ODTÜ yönetimi tarafından bay Gökçek’e verildiğini
gösteriyor. ODTÜ yönetiminden, mektubun hangi amaçla veya ne karşılığı
Gökçek’e verildiğine ilişkin açıklama bekliyorum" dedi.
Ali Çetin, mektubun, ODTÜ’den kendisine daha önce söz verildiği halde,
su tahlilinin yapılamayacağının bildirilmesi şeklindeki tavrı eleştiren
bir mektup olduğunu kaydetti.
Kendisine cevap hakkı tanınmadığını belirten Çetin, "Yapılan çirkin
iftiralar, suçlamalar için ve kullandırılmayan cevap hakkım için yasal
yollara müracaat edeceğim tabiidir" dedi.