Gülen, Erbakan'dan açıklama bekliyor

ÇANKAYA'daki zirvede Başbakan Necmettin Erbakan'ın MİT'e dayanarak gündeme getirdiği 59 kişilik listede bulunan Fethullah Gülen, "Önce çetenin infaz listesi sandım, aldırmadım. Sonra baktım ki, iş başka" dedi.
Geçmişte ve şimdi pek çok kez tehdit edildiğini belirten Gülen bir keresinde kendisini öldürmek üzere bir tetikçi bile gönderildiğini, ancak "gelen kişinin bu işi yapmaktan vazgeçtiğini" söyledi.
Susurluk tartışmalarının girdabında gündeme gelen yüzlerce isim arasına, Çankaya zirvesinin ardından kendi isminin de girmesinden son derece tedirgin görünen Gülen, başta Erbakan olmak üzere bazı siyasetçilerin kendisini arayarak bu üzüntüsünü paylaştıklarını kaydetti. Gülen buna karşın Erbakan'ın kamuoyu önüne çıkarak geniş kapsamlı bir sözlü açıklamayla bu konudaki spekülasyonlara bir nokta koymamasından rahatsızlığını dile getirdi.
Ünlü listede adının yer almasına birkaç gündür Zaman Gazetesi ve Samanyolu Televizyonu'nda yanıt veren Gülen Cemaati, konuyu gündeminin baş sırasına yerleştirdi.
Önceki gece Altunizade'de, vakıflarına ait bir binada Milliyet Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak, yazarlarımızdan Taha Akyol, Yalçın Doğan ve Şahin Alpay'ın da bulunduğu bir grup gazeteciyi kabul eden Gülen, uzun sohbet sırasında "liste" olayından Susurluk'a, katliam sanığı Haluk Kırcı'dan Erbakan'a, Yüksek Askeri Şura kararlarından kendisine yönelik "komplo" iddialarına kadar pek konuda görüşlerini açıkladı.
Gülen, "listede kendi adının da bulunduğu"na ilişkin haberleri ilk duyduğunda "çetenin infaz listesinde olduğunu zannettiğini, buna aldırmadığını, ancak işin başka türlü olduğunu sonradan anladığını" söyledi. Gülen, "yapılan hizmetlerden rahatsız olanların haset duyanların bulunabileceğini", bunların "tertipler ve provokasyonlar hazırladıkları" yolunda bilgiler aldığını belirtti.
Erbakan'ın yanı sıra, Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in eşi
Özer Çiller, CHP Lideri Deniz Baykal ve DSP Lideri Bülent Ecevit'in de kendisini arayarak, liste iddialarının "geçersizliğini" anlattıklarını belirten Gülen, bunlardan çok memnun olduğunu, özellikle Ecevit'in açıklamalarını "son derece civanmert ve açıkyürekli" bulduğunu söyledi.

Gülen, Kırcı ile adının yanyana anılmasından rahatsız olduğunu ifade ederek, bir mülakatta söylediği "Erzurumlu bir Hoca'yı takdir ederdim" yolundaki sözünün yanlış aksettirildiğini, sonradan Kırcı'nın da "Ben Gülen'i kasdetmedim" diye açıklama yaptığını anlattı.
Sohbet toplantısı ve vaazlarını dinlemeye binlerce kişinin geldiğini ve gelenler arasında herkesin bulunabileceğini belirten Gülen, bu nedenle çok kolay "töhmet altında" kalabildiğini söyledi.

Gülen Yüksek Askeri Şura kararlarının ordunun disiplini açısından bakıldığında haklı bulunabileceğini ve orduda disiplinin önemini kimsenin yadsıyamayacağını" ifade etti. Gülen "Bu kişilerin gerçekten disiplinsizlik nedeniyle mi, yoksa inançları nedeniyle mi ordudan ihraç edildiklerinin saptanması için keşke yargı yolu açık olabilseydi ve bu ortaya çıkabilseydi" diye konuştu.

Türkiye'de dini faaliyetlerin eskiden beri soruşturma konusu edildiğini ve kendisinin de bu kapsamda sıkça kovuşturmaya uğradığını, takip ve tehdit edildiğini kaydeden Gülen bazı çevrelerin "Bunlar çok büyüyorlar, haklarından gelmek lazım" diye düşündüklerini, hatta "Ah bir sokağa çıksalar, onlara gösteririz" denildiğini savundu.
Gülen 163. maddenin kaldırdılmasının "iyi olduğunu" ancak zaman zaman da "Keşke kalkmasaydı. Radikal ve marjinal dinci kesimler bu maddenin kalkmasını istismar ederler" diye düşündüğünü sözlerine ekledi.