20.01.2010 - 00:52 | Son Güncellenme:
RİYAD AA
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye olarak dış politikada bir yön değiştirme ve bir eksen kaymasının asla olmadığını belirterek, “AB’ye üyeliği ne kadar önemsiyorsak, kimse kalkıp sağa sola çekmesin, Suudi Arabistan’la işbirliğimizi artırmayı da o kadar önemsiyoruz” dedi. Riyad’daki ticaret ve sanayi odasında düzenlenen toplantıda işadamlarına hitap eden Erdoğan, “Tarih, inançlarımız, ortak kültürümüz, geleneklerimiz, kaderimiz ve ideallerimiz birbirimizi kardeş yaptı” diyerek, şunları söyledi:
“Allah aşkına, İstanbul’un kaderi, Ankara’nın kaderi, Riyad’ın kaderinden ayrı görülebilir mi? Mekke’nin, Medine’nin, Cidde’nin, Taif’in, Tebuk’ün kaderi İstanbul’dan, Konya’dan, Adana’dan, Diyarbakır’dan ayrı çizilebilir mi? Suudi Arabistan’ın sevinci bizim sevincimiz, hüznü bizim hüznümüzdür. Türkiye’nin sevincinin Suudi Arabistan’ın sevinci, Türkiye’nin hüznünün Suudi Arabistan’ın hüznü olduğunu biliyorum ve buna tüm kalbimle inanıyorum.
Aynı sofradaki kardeşleriz
Bölgemizdeki meseleler tüm dünyayı etkiliyor. Meseleleri çözmek bizim elimizde. Bir sofra etrafında toplanmış kardeşlerden birinin başı ağrıyorsa, diğer tüm kardeşlerin iştahı kaçar. Bir kardeşin sevinci, coşkusu, başarısı sofra etrafındaki her kardeşi mutlu ve mesut eder. Tam bir dayanışma içinde olmamız artık kaçınılmaz hale gelmiştir.”
Suudi Arabistan’ın Türk işadamlarına vizeyi kaldırmasını yeterli görmediğini belirten Erdoğan, “Bakın, Suriye, Ürdün, Libya ile vizeleri kaldırdık. Rusya vizeleri kaldırmaya hazırlanıyoruz. Suudi Arabistan ile vizeleri niye kaldırmayalım? Burayla da kaldıralım” önerisinde bulundu.
‘Dış politikada yön değişimi yok’
Türkiye’nin dış politikasında yön değiştirme veya eksen kayması olmadığını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi: “Bulgaristan ile işbirliğimizi artırmamız ne kadar tabii ise, Suriye ile işbirliğimizi artırmamız da o kadar tabiidir. Gürcistan’ın zor zamanlarında nasıl yanında olduysak, Irak’ın da zor zamanlarında yanında olacağız. Rusya ile ticaret bizim için ne kadar önemliyse Ürdün, Mısır, Libya ile ticaret de o kadar önemlidir. AB’ye üyeliği ne kadar önemsiyorsak, kimse kalkıp sağa sola çekmesin, Suudi Arabistan’la işbirliğimizi artırmayı da o kadar önemsiyoruz.
Filistin ile, Gazze ile ilgilenirken Müslüman olduğumuz için değil, insan olduğumuz için ilgileniyoruz. Haiti’nin yüzde 95’i Hırıstiyan, oraya elimizi uzatmayacak mıyız?
Her ne sebeple olursa olsun, çocukların, kadınların, masum sivillerin ölümleri bizim vicdanımızı sızlatır. Fosfor bombaları altında hayatını kaybeden çocukların acısıyla sesimizi yükseltmemizden hiç kimse rahatsız olmamalıdır.”
Dünya ekonomisinin 2009’da yüzde 1,3 oranında küçüldüğünü, 2010’da yüzde 1,9 oranında büyümesinin beklendiği bir ortamda bölgesel işbirliğinin önemli olduğunu anlatan Erdoğan, “Dubai’de yaşanan son gelişmeler bunu bir kez daha gözler önüne sermiştir” dedi.
Dubai’deki kriz
Erdoğan, Türkiye ile Suudi Arabistan arasında dış ticaret hacminin 2009’un ilk 10 ayında 3 milyara indiğini anımsatarak, “El ele verdiğimiz takdirde, bu 5 milyar dolarlık seviyeyi birkaç yıl içinde 10 milyar dolara çıkaracağımızdan en ufak bir şüphe duymuyorum” dedi.
Riyad Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Abdul Rahman Bin Ali Al-Jeraisy, “Burası sizin ülkeniz. Gelin yatırım yapın. Size büyük olanaklar tanıyacağız” diye konuştu.
Emine Erdoğan’a Türk bayrağı