Siyaset İttifak olmadan iş birliği yapılabilir

İttifak olmadan iş birliği yapılabilir

15.04.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Hatay’a giderken uçakta soruları yanıtlayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, ittifaklar konusunda referandumu işaret etti, ‘İlla ittifak yapacak değiliz. İttifak yapılmadan iş birliği olabilir’ dedi.

İttifak olmadan iş birliği yapılabilir

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2019 seçimlerine yönelik ittifak tartışmaları konusunda, “İttifaka karşı değiliz. Siyasal partiler bir araya gelebilmeli. Ama ittifak yapılıp yapılmayacağı konusunda karar vermiş değiliz. İlla ittifak yapacağız değil, ittifak yapılmadan da iş birliği olabilir. İnsanlar ortak amaçlar çerçevesinde sandığa gidip oyunu kullanabilir. Referandumda öyle oldu” dedi.

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu, Konya’dan Hatay’a yolculuğu sırasında uçakta soruları yanıtladı. Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları özetle şöyle:

ÖZEL ÇABA HARCIYORLAR: (28 Şubat davası kararları konusunda Batı Çalışma Grubu’nun kendisi hakkındaki raporunu ve dava sürecini anımsatarak) 28 Şubat’ın mağdurlarından birisiyim. Hakkımı teslim etmemek için en büyük mücadeleyi Başbakanlık veriyor. Sözde 28 Şubat’la hesaplaşıyor, mücadele ediyorlar, mahkemelerin lehime verdiği kararı bozmak için Başbakanlık özel çaba harcıyor. Sonuçta siyasete doğrudan müdahaleyi, vesayet kurma anlayışını reddetmeliyiz. 28 Şubat’ı sorgulayanlar bugün 28 Şubat’ı arayacak noktaya getirdiler Türkiye’yi.

DEMOKRASİ İTTİFAKI: (İttifak tartışmaları konusunda) Demokrasiden, kuvvetler ayrılığı ilkesinden, güçlü bir parlamentodan, medya özgürlüğünden, üniversite özerkliğinden, din ve vicdan özgürlüğünden yana olanlar, bir ararada olmak zorunda. Bunlar demokrasinin olmazsa olmazları. Demokrasiyi savunanların bir arada olması lazım. Yani ittifakın demokrasi bağlamında yapılması lazım. İlkelerin demokrasi bağlamında oluşturulması lazım. Bunlar olursa elbette ki ittifaklar olacaktır. İnsanlar farklı düşünebilirler ama ana ilkelerde en azından bir birliktelik sağlamak gerekiyor.

Haberin Devamı

Önümüzdeki süreçte ilkelerin belirleneceğini düşünüyoruz. Ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine Türkiye’nin çok daha sağlıklı bir yapı içerisinde gideceğini düşünüyoruz. Demokrasiyi savunanlarla tek adam rejimini savunanlar arasındaki ayırım çok daha net bir şekilde ortaya çıkacak. Bugün 20 Temmuz darbesinden sonra biz tek adam rejiminin fragmanlarını izliyoruz. Tek adam rejiminin Türkiye’ye hangi maliyetlerini yükleyeceğini de görüyoruz.

‘Adayları erken açıklayacağız’

(Yerel seçimlere ilişkin) Yerel seçimlerde CHP belediyelerinin olmadığı yerlerde belediye başkan adaylarını olabildiğince erken açıklayacağız. Bu konuda parti örgütlerine gerekli uyarı yapıldı. Belediye başkanlarımızın olduğu yerlerde bugünden bir aday belirlemesi yapmak çok doğru değil.

EN AZ YÜZDE 60: (Akşener’le görüşmesinde ittifak konusu gündeme geldi mi? sorusu üzerine) Bu bağlamda bir görüşme olmadı ama sandıkların güvence altına alınması konusunda bir görüş birliği oldu. Demokrasiyi savunan partiler, sivil toplum kuruluşları, barolar, yani demokrasiyi savunan bütün kuruluşların sandıkların korunmasında iş birliği yapmaları gerekiyor.

Haberin Devamı

Her seçim sandığında demokrasiyi savunan parti temsilcileri STK’lar ve meslek kuruluşlarından en azından birer kişinin olması lazım. Bütün amacımız bu. Kendilerine göre oluşturdukları, çaba harcamadan iktidarlarını nasıl güçlendirirler diye bir yasa çıkardılar. Ama biz bu yasaya rağmen sandıkta güvenliği sağladığımızda, istediği çabayı harcarlarsa harcasınlar, demokrasiyi savunan güçler olarak biz en az yüzde 60’la gücümüzü ortaya koyacağız.

YASAYI GÖRMEMİZ LAZIM: (CHP’nin Cumhurbaşkanı adayının kim olacağına ilişkin) Aday belirleme sürecini, Parti Meclisi belirleyecek. Ama gelişmeleri izleyeceğiz. Cumhurbaşkanlığı ile ilgili bir yasanın çıkması lazım. Seçim nasıl olacak diye. O yasayı da bekliyoruz. Yasayı bir görmemiz lazım.

ORTAK MÜCADELE: (İttifak konusunda HDP’ye nasıl bakıyorsunuz? sorusu üzerine) Biz demokrasiyi savunan bütün partilerin ötekileştirilmeden, ortak mücadele etmelerine inanıyoruz. Referandum sırasında ‘hayır’ı topluma anlatanlar, nasıl bir araya geldiyse bu süreçte de benzer bir olay olacak. HDP, İYİ Parti, CHP... Yasal bir parti, her yasal parti ile o partiler demokrasiyi savunuyorsa bizim aramızda bir sorun yok, bütün mesele demokraside birleşmek. Biz ittifaklara karşı olmadığımızı söyledik. Ama partilerle bir ittifak yapılıp yapılmayacağı konusunda bir karar vermiş değiliz. Yetki PM’de.

Haberin Devamı

İttifaka karşı değiliz. Siyasal partiler bir araya gelebilmeli. Ortak düşüncede ya da ortak programlarda ittifak yapabilmeli bunda bir sorunumuz yok. İlla ittifak yapacağız işbirliği ortaya çıkacak değil, ittifak yapılmadan da işbirliği olabilir. Belli ortak amaçları varsa bu ortak amaçlar çerçevesinde insanlar sandığa gidip oylarını kullanabilirler. Referandumda öyle oldu zaten.

ÇOK BİLİNMEYENLİ DENKLEM: (İttifaklarla ilgili simülasyon çalışmanız var mı? sorusu üzerine) Biz yapmadık ama değişik araştırma kuruluşları yapıyorlar gazetelere de yansıyor zaman zaman bakıyoruz. Ama ne kadar sağlıklı sonuç doğurur bilmiyoruz, önce şu yasanın çıkması lazım. İttifak olacak mı, olmayacak mı, koşulları ne, Cumhurbaşkanı adaylarının koşulları ne kimler Cumhurbaşkanı olacak, parlamento içinden, dışından. Çok bilinmeyenli bir denklem var önümüzde, önce netliğe kavuşması lazım.

Haberin Devamı

HERKES ADAYINI ÇIKARMALI: (Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin) Her parti kendi adayını çıkarabilir. Biz de kendi Cumhurbaşkanı adayımızı çıkaracağız zaten. Her parti kendi adayını çıkarsın, düşünce olarak da doğrudur bu bence.

‘Savaş, insanlık tarihine ihanet’

(Suriye’de yaşananlara ilişkin) Üçüncü dünya savaşını çağrıştıracak bir sorumsuzluğun hayata geçeceğini düşünmüyorum. Ne kadar gergin bir ortam olursa olsun, bugünkü silahlarla Ortadoğu’da yüzbinlerce kişinin öleceği bir savaşı başlatmak insanlık tarihine ihanettir. Geçmişten ders çıkarılmalıdır. Bizim düşüncemiz, sağduyunun egemen olması. Ortadoğu’da Türkiye, Suriye, Irak ve İran bir araya gelerek kendi bölgesindeki sert etmosferi biraz dindirmeli. Var olan sorunlara dört ülke ortak çözüm üretmeli. Aksi halde egemen güçlerin, bölgede ana aktör olarak ortaya çıkmaları, tabii savaşı ilk alka getiren konulardan birisi oluyor.

‘Türkiye ana aktör olabilir’

(Türkiye’nin Suriye’deki tavrı ne olmalı?) Var olan anlayış Esat düşmanlığı üzerine kurulan anlayış. Esat gitsin de ne olursa olsun anlayışı egemen. Kişi endeksli dış politika oluşturulmaz. Esat’ın olup olmamasına Suriye halkı karar verir. Olayı kişisel bir baza indiremezsiniz. Bizim bu tabloyu düzeltmemiz gerekiyor. Türkiye’nin ana aktör olarak ortaya çıkması mümkündür. En azından Rusya ve ABD’yi dışlamadan ama dört ülkenin yöneticileri bir araya gelip Ortadoğu sorunun çözümüne mutlaka bir katkı verebilirler. Bu hâlâ mümkün ama yalpalayan bir dış politika bu sorunun çözümüne engel oluyor.

Şehit ailesini ziyaret etti

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Kırıkhan ilçesinin girişinde Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin mehteran takımı tarafından karşılandı. Ardından Şemdinli şehidi Piyade Sözleşmeli Er Ömer Küçük’ün babaevini ziyaret eden Kılıçdaroğlu, burada baba Cuma ve anne Ayfer Küçük’e başsağlığı diledi. Kılıçdaroğlu, Zeytin Dalı Harekâtı’nda şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Ahmet Bayram’ın ailesine de taziye ziyaretinde bulundu. Daha sonra Hassa ilçesine hareket eden Kılıçdaroğlu, burada ra 25 Ocak’ta İzmir’in Foça ilçesinde geçirdiği kalp krizi nedeniyle kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Astsubay Kıdemli Çavuş Rıdvan Metin’in Aktepe Mezarlığı’ndaki kabrini ziyaret etti.

İttifak olmadan iş birliği yapılabilir

‘Bölgede akan kan Müslüman kanıdır’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD’nin Suriye rejimine yönelik saldırısına ilişkin olarak, “Bölgeyi kritik bir sürecin içine sokacak bir savaşı asla doğru bulmuyoruz. Akan Müslümanların kanı. Bölgeyi yönetenlerin oturup bir karar vermeleri lazım” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sanatçılarla karakol ziyaretine sert eleştiriler yönelten Kılıçdaroğlu, dünkü Hatay temasları kapsamında, Afrin sınırındaki Sakız Karakolu’nu ziyaret ederek, askerlerle bir araya geldi.

‘Savaş bitmeli’

Kılıçdaroğlu, dün Hatay programı kapsamında, ilk olarak iş adamlarıyla bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, toplantıda, iş adamlarının sorunları ile görüş ve önerilerini dinledi. Suriye’de savaş bitmediği sürece sorunların çözülmesinin mümkün olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Suriye’de iç savaş biter mi, bana göre biter. 2013’te söyledim. Türkiye’de Suriye’deki tarafların, İran’ın, Avrupa Birliği’nin, Amerika ve Rusya’nın da katılımıyla Türkiye’de bir Ortadoğu konferansı yapalım. Kabul edilmedi. Bu sabah kalktık yeni bir olayla karşılaştık. Saldırı var, Suriye’ye karşı yönelik saldırı var kimyasal silah kullanıldığı gerekçesiyle. Kim olursa olsun, hangi devlet olursa olsun kimyasal silah kullanmak bir insanlık suçudur. Ama kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığı konusunda tereddütler var. Bana sordu gazeteci arkadaşlar, ne yapmamız lazım. Gayet basit dedim. BM’den bir uzman heyet gelir, bakarlar kimyasal silah kullanıldı mı kullanılmadı mı? Yapsınlar bunu ve gereğini yapsınlar. İtirazım yok. Ama bunlar yapılmadan bölgeyi daha da kritik bir sürecin içine sokacak bir savaşı asla doğru bulmuyoruz. Akan kimin kanı, Müslümanların kanı.”

‘Fatura bize çıkıyor’

Zararı bölgede yaşayanların gördüğünü kaydeden Kılıçdaroğlu, “Güç gösterisi alanı olmamalı Ortadoğu. ‘Ben Akdeniz’den bomba atarım’. Öbürü de ‘Hazar Denizi’nden bomba atarım’. Nereye? Ortadoğu’ya. Sizin evlatlarınız yaşıyor mu orada? Hayır. Fatura bizlere çıkıyor. Savaşa destek vermek asla ve asla doğru değildir” ifadelerini kullandı.

‘Asla desteklemiyorum’

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Hani gitmiyordun, ne işin var Hatay’da?” sözlerine Hatay’dan yanıt verdi.

Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin toplu açılış ve temel atma töreninde konuşan Kılıçdaroğlu, “Burası kimsenin tapulu malı değil. Benim Hatay’da işim barış için, kardeşlik için var” dedi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın, “İhtiyacı varsa postal, parka göndereyim” ifadeleri konusunda ise, “Meraklanma gözlerinden öptüğüm zat. Ben postalı da parkayı da sen uyurken 68’lerde giyiyordum” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Birileri açıklama yapmış ‘ABD’lilerin attıkları füzeyi destekliyoruz’ demiş. Ben asla desteklemiyorum. Ben barıştan, huzurdan, kardeşlikten yanayım. Ölen benim akrabamsa, bir insansa ben içime sindiremem. Savaşa karşıyız savaş olmasın.”

Karakolda ‘kömbe’ ikramı

Kılıçdaroğlu, Hatay ziyareti kapsamında, gerekli izinlerin alınması üzerine Hassa ilçesinin Afnin sınırındaki Sakız Hudut Karakolunu ziyaret etti. Kılıçdaroğlu’nu karakola girişinde Tuğgeneral Erkan Olgay asker selamı ile karşıladı. Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler karakol yemekhanesine geçti.

Kılıçdaroğlu burada askerlerle sohbet etti, çay içti. Yemekhanede Kılıçdaroğlu’na Hatay’ın yöresel ürünü “Kömbe” ikram edildi. Kılıçdaroğlu’nun ziyareti yaklaşık yarım saat sürdü. Kılıçdaroğlu, ziyaret sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, görüştükleri komutan ve askerlerin morallerinin iyi olduğunu söyledi.

Yazarlar