Siyaset ‘Kendini bilmez bir savcı dava açarsa hesabı kim verecek?’

‘Kendini bilmez bir savcı dava açarsa hesabı kim verecek?’

29.12.2017 - 01:30 | Son Güncellenme:

Sivillere yargı zırhı tartışması devam ediyor.

‘Kendini bilmez bir savcı dava açarsa hesabı kim verecek’

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci:
Son KHK’da 15 Temmuz’da sivil iradeye karşı çıkanlar, tanka topa karşı göğsünü siper edenler, tankın üstüne çıkanlar, o hainlerden silahlarını alanların yasal güvencesini sağlamak için bir madde koyduk. Kıyametler koptu. Niye kıyametler koptu? Çok çok farkı yerlere çektiler. Neredeyse sivil milisler, başka alanlara çekildi. 15 Temmuz’da göğsünü siper edenlere karşı biz görevimizi yapmak zorundayız. Yarın kendini bilmez bir savcı falan ‘Askerin silahına tankına el koymuşsunuz’ diye dava açtığında bunun hesabını birilerine karşı kim verecek? Bugün eleştirenler mi verecek? Veremeyecekler. Onun için biz nasıl üreticinin, çiftçinin, esnafın yanındaysak milli iradenin de milletin de yanındayız ve bize ancak millet istikamet
çizer diyoruz.

‘Vekil özür dilesin’
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya:


Maalesef birkaç gün önce bir CHP milletvekili, 15 Temmuz şehitlerimize, gazilerimize, o gece sokaklara çıkıp istiklaline ve istikbaline sahip çıkmak için tanklara bedeni siper etmiş kişilere karşı gerçekten ağza alınmayacak şekilde hakaretlerde bulundu. Ben kendisini kınıyorum. Sadece kınamakla da kalmamak lazım. CHP yönetimi tarafından bir an önce disiplin soruşturması açılıp gerekenin yapılması lazım. 15 Temmuz gecesi milletimizle beraber meydanlardaydık. CHP milletvekili bu sözlerinden dolayı bir an önce bu milletten özür dilemelidir.”

‘AKP Ohalkoliktir’
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran:


OHAL bir an önce sonlandırılmalıdır. Ancak AKP yönetimi tam anlamıyla Ohalkolik olmuştur. OHAL ile elde ettiği KHK gücünü bırakmak istememekte, Meclis’i devre dışı bırakarak ülkeyi bir nevi günümüzün fermanları olan KHK’larla yönetmek istemektedir. Bütün ülke bir kişinin iki dudağının arasında. Elde ettikleri güç onları sarhoş etmiştir.
AKP artık bir Ohalkoliktir ve KHK bağımlısıdır.

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu:
“Eğer ortalama bir yurttaşa okutsalar bunu -hukuktan az veya çok bilgisi olan- buna şunu söyler; ‘Bu bir faşizm kararnamesidir’ Faşizmi tarif ederseniz. Budur yani. Başka bir şey değil. Buna doğru hızla gittiğimiz bir ortamdayız. Nitekim Adalet ve Kalkınma Partisi’nin cephesinden bile bu metne bir çok itiraz geldi. Yapacağımız tek iş buna mücadele etmektir. Cesaretle ve umudumuzu yitirmeden.”

CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça:
“İktidara şunu sormak isterim; sizin amacınız ülkeyi Teksas’a çevirip, ülkede Guantanamo kampını mı kurmak? Uzun zamandır toplumu kutuplaştıran bir siyaset izleyen AKP iktidarı, 696 sayılı KHK’yle çeşitli grupların silahlandırılması ve bu grupların işleyebileceği cinayetleri yasal kılıf ile koruma altına almakla, kötü niyetli birçok insanı kanun tanımazlık adına cesaretlendirmektedir. Bu KHK, Türkiye’yi sivil halk çatışmalarına ve iç savaşa kadar ülkeyi sürükleyebilecek çok vahim bir düzenlemedir.”

MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk:
“Bu şanlı direnişin kimleri ve nereleri rahatsız ettiği, 696 Sayılı KHK’nın yayınlanmasından sonra bir defa daha su yüzüne çıkmıştır. Yapılan düzenleme gayet nettir. Darbe teşebbüsünü bertaraf etmeye yönelik eylemlerin meşru müdafaa niteliğinde bulunduğu gibi, anayasada ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde ifade edilen, ‘ayaklanma veya isyanın bastırılması’ kapsamında kaldığı, yine eylemlerin yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanması dahilinde gerçekleştirildiği ve yasa dışı şiddete karşı korunma ve haksız saldırıyı defetme niteliğinde olduğu görülmektedir.”

‘Paramiliter güç’
HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp:


Kendi güvenlik güçlerine güvenmeyen, onları devre dışı bırakan ve kendine göre bir paramiliter güç ile onun yasal zırhını oluşturan bir iktidarla karşı karşıyayız.

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici:
KHK’daki metinde 15-16 Temmuz ibaresi net biçimde ortaya konulmalıdır. Hükümet sözcüleri de zaten amaçlarının bu olduğunu ifade ediyorlar. Burada yapılacak olan açık ve nettir. ‘Devamı niteliğindeki’ ibarenin çıkarılarak, yerine 15-16 Temmuz ibaresi eklenirse sorun çözülür.

İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan:
Olağan bir yönetim biçimine dönüşen OHAL derhal sonlandırılmalı, tatilde olan Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanmalı, konu milli bir mesele olarak ele alınarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel nitelikleri korunmalıdır.

Haberin Devamı