Kılıçdaroğlu: Önemli olan zamma sarılmadan ülkeyi yönetebilmek

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İnönü ilçesinde belediye ziyaretinin ardından "İnönü ve Metristepe Fotoğraf Sergisi"nin açılışını yaptı. Kılıçdaroğlu, belediye binasının yanındaki çay bahçesinde karşılaştığı Bursa'dan gelen İstiklal Harbi Milli Mücadele Milis Kuvvetleri Başkanı olduğunu söyleyen İsmet Kayahan ile bir süre sohbet etti. Kılıçdaroğlu, Kayahan'ın kendisine verdiği ve içerisinde kurusıkı merminin olduğu belirtilen tüfeği Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'le birlikte inceledi.

Kemal Kılıçdaroğlu burada vatandaşlarla yaptığı sohbette, "Bir şeyin sonunun iyi olması halkın bilinçli oy kullanmasına bağlıdır. Kendisine yalan söyleyenlere oy vermeyecek, inançlarını sömürenlere oy vermeyecek, kimliğini sömürene oy vermeyecek. Bu ülkede barış istiyorsak, huzur istiyorsak, kardeşçe yaşamak istiyorsak, ayrılık gayrilik olmasın istiyorsak siyasetin bu işlere girmemesi lazım. Siyaset; kimliğe, dine, inanca falan girdiği zaman toplum ayrışır ve tehlikeli olanda o ayrışmadır. Biz ayrışmadan yana değiliz. Biz istiyoruz ki bu ülkede herkes beraber huzur içinde yaşasın" diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu daha sonra ilçe meydanında düzenlenen İnönü Zaferi yıldönümü kutlama törenlerine katıldı. Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra buradaki törene Eskişehir Valisi Kadir Koçdemir, Bilecik Valisi Halil İbrahim Akpınar, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, 1'inci Hava Kuvveti Komutanı Korgenerel Abidin Ünal, TBMM İdare Amiri Mustafa Kabakçı, İsmet İnönü'nün torunu CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, AK Parti Eskişehir Milletvekilleri Salih Koca, AK Parti Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz, CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt ile çok sayıda kişi katıldı.

KILIÇDAROĞLU KONUŞMA YAPTI

Vatandaşların ilgi gösterdiği törende konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İnönü Zaferi'nin bağımsızlık savaşında önemli bir kilometre taşı olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:"Bugün bizim tarihimizin çok önemli bir günü Ulusal bağımsızlık savaşı mücadelemizin çok önemli bir kilometre taşı. Bu savaşın kaybedilmesi bu ülkenin daha ağır bedeller ödemesine neden olabilirdi. Ama başta Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları, Garp Cephesi Komutanı İnönü göğüslerini siper ettiler. Ülkenin bağımsızlığı için mücadele ettiler, kavgasını verdiler ve bağımsız Türkiye'yi kurdular. Düşünün; İzmir'e çıkıyor düşman, ilk kurşunu gazeteci Hasan Tahsin atıyor. Kurşunu atıyor, yaşamıyla bedelini ödüyor. Düşman İzmir'den başlıyor Ankara'ya kadar geliyor. Top sesleri Ankara'dan duyuluyor. Düşünüyorlar Başkenti Kayseri'ye mi taşıyalım. Dersim milletvekili çıkıyor kürsüye biz buraya, savaşmaya, ölmeye, bağımsızlık için geldik diyor. Bunun mücadelesini vermeye geldik diyor. İzmir'de makus talihimize de darbe vuruluyor. Makus talihimiz yeniliyor. Bağımsızlık mücadelesinde çok önemli kilometre taşına Garp Cephesi Komutanı İsmet İnönü imza atıyor ve onun bedeli olarak sadece ve sadece soyadına İnönü deniliyor. Bu kadar mütevazi bir insan. Bu büyük insan daha sonraki yaşamında da Türkiye Cumhuriyeti'ne büyük katkılarda bulundu. Ulusal Kurtuluş Savaşı sonrasına bakın toplu iğne üretecek fabrika yok. Bir metrelik demiryolumuz yok. Tamamı yabancıların. Kapitülasyonlarla ele geçirilmiş. Bir bankamız yok, Türk lirasını basacak matbaa yok. Bu insanlar ulusal kurtuluş savaşı sonrası İzmir'de 1923'te İktisat Kongresi'ni topluyorlar. Ne yapacağız? Diyorlar. Türkiye'yi nasıl kalkındıracağız? Diyorlar. Çünkü Mustafa Kemal şunu söylüyordu; (Savaş meydanlarında kazanılan zaferler ekonomik zaferlerle taçlandırılmadıkça bağımsızlığımızı sağlayamayız) Kimseye el avuç açmayacağız diyorlardı. Kimseye el avuç açmadılar. Kimseden para dilenmediler. Kimseden borç almadılar. Boğazlarından aşağı haram lokma inmedi. Kul hakkı yemediler. Yeni fabrikalar kurdular. Demiryollarını bütün ülkenin sathına yaydılar. Bugün sata sata bitiremediğimiz fabrikaları kurdular Bununla da yetinmediler. 1925 yılında Kayseri'de uçak fabrikasını kurdular. 1934 yılında Kayseri'den kalkan ilk milli uçağımız Ankara'ya indi. İşte bu insanlar bunu yaptılar. Savaş meydanlarında zafer kazandılar. O zaferi ekonomik zaferlerle taçlandırdılar. Yolsuzluklara asla ve asla izin vermediler. Yolsuzluk yapanları yüce divana göndermekten çekinmediler. Her 5 kuruşun hakkını, hesabını kendi insanına vermeyi onur kabul ettiler. Bunun mücadelesini yaptılar. Bununla da yetinmediler daha Avrupa'nın pek çok ülkesi kadına seçme seçilme hakkı vermezken, bunlar 1934'te kadınlara seçme seçilme hakkını getirdiler. Erkeklerde eşit koşullarda sende bu ülkenin bireyisin dediler. Zor koşullarda bu ülke kuruldu. Silahı, topu, tüfeği yoktu. Ama o insanların onuru vardı, onurlarıyla mücadele yaptılar. Halkını, milletini seviyordu o insanlar. Onunla da yetinmediler parçalanmış eğitim sistemini değiştirdiler. Tevhidi tedrisatı getirdiler. Parçalanmış eğitim sistemi Osmanlı'nın sonunu getirmiştir. Onun için eğitim bütün dünya ülkelerinde stratejik bir alandır. Onun için eğitim tartışılır. Onun için eğitim üzerinde durulur. Bu insanlarımız böyle mücadele verdiler. Silahla mücadele verdiler, bağımsızlığı kazandılar. İstiklal Marşımızı bunun üzerine yazdık. Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım, Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım diyen istiklal marşı yazdık. Bağımsızlık mücadelesini böyle verdik. Bir başka şairimiz çıktı. Akdeniz'e bir kısrak gibi uzanan bu memleket bizim diyor. Eğer Akdeniz'den bir kısrak başı gibi uzanan bu memleketi sahipleniyorsak kardeşçe, beraberce sahipleneceğiz. Kavgasız bir ülkede sahipleneceğiz. Birbirimizi severek, saygı duyarak sahipleneceğiz. O insanların bize bıraktıkları mirası daha da ileriye taşıyacağız: Onların bize biçtikleri bir hedef var. Çağdaş uygarlık. O çağdaş uygarlık hedefine ulaşmak hepimizin boynunun borcudur. Bunun mücadelesini vereceğiz. Demokrasi, huzur içinde, kardeşlik içinde bunun mücadelesini vereceğiz. Birbirimizi seveceğiz, birbirimizi kucaklayacağız. Kavgasız, barış içinde yaşayan bir Türkiye'yi kuracağız. Onlar kavga edin diye değil, barış içinde mücadele edin diye bize yol gösterdiler, rehberlik ettiler. Geçmişimizi seviyoruz, geçmişimize saygı duyuyoruz, geçmişimizden onur duyuyoruz. Bizim geçmişimizde utanılacak hiçbir şey yoktur. Türkiye Cumhuriyeti'nin geçmişi onurlu bir geçmiştir. Tarihi bir geçmiştir. Bütün dünyanın saygı duyduğu bir geçmiştir." Törenin ardından Kemal Kılıçdaroğlu, İnönü Ford Otosan Fabrikası'nda verilen yemeğe katıldı. Yemek sonrası fabrikayı gezen Kılıçdaroğlu, çalışanlarla bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi, ardından da karayoluyla Ankara'ya hareket etti.