Siyaset Koman'dan muhtıra gibi ret

Koman'dan muhtıra gibi ret

01.02.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Jandarma Genel Komutanlığı, Susurluk Araştırma Komisyonu'na beş sayfalık yazı gönderdi. Yazıda, Orgeneral Koman'ın istenmesi durumunda yazılı yanıt gönderebileceği vurgulandı

Komandan muhtıra gibi ret

TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanı RP'li Mehmet Elkatmış, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Teoman Koman'ın ifade vermesi konusundaki ısrarını sürdürürken, komutanlığın beş sayfalık yazıyla Koman'ın komisyona neden gelmeyeceğini bildirdiği ortaya çıktı.
Yazıda, "maksatlı olarak veya şuurlu olmayan şekilde, komisyon ve davet ettiği kişiler arasındaki münasebetin, Yüce Meclis'le Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) arasında bir kudret gösterisi haline dönüştürülerek saptırılmak istendiği" vurgusuna yer verilmesi dikkat çekti.
Milliyet'in ele geçirdiği, Jandarma Genel Komutanlığı adına komisyona gönderilen gerekçe yazısı özetle şöyle:
* "Günlerden beri, bütün basın ve yayın organlarında, komisyon başkanlığının sözcüsü ve bazı üyelerinin komisyona bilgi sunan şahısların, kendi beyanlarının yer aldığı görülmektedir. Bu beyanlar içinde, Milliyet Gazetesi'nde bir köşe yazısında olayların çoğunun MİT Müsteşarlığı zamanında Koman'ın döneminde olmuş olabileceği ihtimaline yer verilmekte, Hürriyet Gazetesi'nin bir köşe yazısında bazı kişilerin komisyona gitmemeleri tenkit edilmekte, komisyona verilen bilgilerin ifade tutanağı şeklinde tamamının okunduğuna işaret edilmekte, komisyon tutanaklarının basına açık olduğu izlenimi verilmekte, Akit Gazetesi'nin bir yazısında ise "Sıra Askerlerde" başlığı altında, askerlerin kimler olduğu açıklanmakta ve askerler olarak vasıflandırılan bu şahısların daveti önce kabul edip sonradan görmezden gelmesi iddia olmaktadır. Bu arada hemen bütün özel televizyon kanallarının meseleyi, haber dışında adeta bir temaşa olayı haline getirdiği görülmektedir.
* Olayların girişinden kolayca anlaşılacağı üzere, maksatlı olarak veya şuurlu olmayan bir biçimde komisyon ve davet ettiği kişiler arasındaki münasebetin, Yüce Meclis'le TSK arasında bir kudret gösterisine dönüştürülerek, saptırılmak istendiği hissedilmektedir. Bu yayınların yapılageldiği tarihten itibaren Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman'a davet yazılarının ulaşmadığı, kabul veya ret konusunda bir cevap verilmediği, davete icabet veya etmemek gibi bir olayın henüz vuku bulunmadığı bilinmektedir.
* Komisyonun davetine icabet etmek her Türk vatandaşı için olduğu gibi, Yüce Meclis'in şahsiyetine ve büyüklüğüne inanan Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman için de bir kudret gösterisi şeklinde algılanmamaktadır. Ancak burada dikkate alınması gereken husus, MİT Kanunu'nun zorunlu kıldığı hukuki mülahazalardır."
Mektupta, MİT Müsteşarlığı'nın doğrudan doğruya Başbakan'a bağlı olmasının yanı sıra müsteşarının MGK'da görüşüldükten sonra "Başbakan'ın inhası ve Cumhurbaşkanı'nın onayı"yla atandığı anımsatılarak, "Bu anlamda müsteşar MGK Başkanı olarak Cumhurbaşkanı, kurul üyeleri ve kurumun tamamına karşı da sorumluluk taşımaktadır. Ayrıca kanunun 7. maddesine göre, MİT Müsteşarı görevlerinin yerine getirilmesinden Başbakan'a karşı sorumlu olup, Başbakan'ın dışında herhangi bir kişi veya makama karşı sorumlu tutulamaz" denildi. Kanundaki cezai hükümler hatırlatıldıktan sonra da, "Görevden ayrılmış olsa dahi, bir MİT Müsteşarı'nın, sorumlulukları ve cezai müeyyideler karşısında, bilgi çerçevesinde dahi açıklamalarda bulunması birçok mahsur tevlit edebilecektir" görüşüne yer verildi.

Gerekçe yazısında, komisyon kurulmasına neden olan olayların Koman'ın müşteşarlığı döneminde "varit olması" olasılığının mümkün olmadığı da vurgulandıktan sonra şöyle denildi:
"Koman'ın MİT Müşteşarlığı 29 Ağustos 1988'de başlamış, 27 Ağustos 1992'de son bulmuştur.
Basına yansıyan şahıs ifadelerinde, Abdullah Çatlı gibi kişilerin 1983 ve 1984'te MİT tarafından kullanıldığı, bilahare ilişkilerin kesildiği belirtilmektedir. Anılan görev döneminde Koman ve bu bilgileri veren MİT mensubu teşkilatta görevli değildir. Soruşturmaya konu olan cinayetler, kaçırmalar gibi diğer olaylar ise 1992'den sonra ve yakın tarihlerde, Koman'ın görev dönemi dışında vuku bulmuştur.
Özetle, Koman'ın MİT Müsteşarlığı döneminde, onun bilgisi dahilinde kullanılmış herhangi bir kimse bulunmamaktadır. Olaylar da onun dönemine tesadüf etmemektedir. O dönemde vuku bulan olaylar ve bazı kişilerin istihdamında şüpheler bulunsa dahi müesseselerin devamı esas olduğundan ve bu devamlılık kişilere bağlı bulunmadığından özellikle kanun gözönüne alınarak halihazır sorumlulardan bilgi alınması icap ettiği düşünülmektedir.
Dolayısıyla kanunen bu bilgilere ulaşmaya ve bu bilgileri vermeye halihazır müsteşarlık makamı yetkilidir. Takdir edileceği üzere şahsi hukuki sorumluluklar bu mütalaanın dışındadır. Komisyon başkanlığının bilgisinde, Koman'ın müsteşarlık dönemine ait müşahhas olaylar mevcut ise sorulduğu takdirde bunlara yazılı olarak cevap verilecektir."

Yazarlar