Mevcut STK'larla bir yere varılmaz

…. Yıllardır medya ve meydan kürsülerinde boy gösteren önderler ve onların kurduğu STK’lar ile bir yere gidilmeyeceği gerçeğini siz değerli basın mensubunun yazar ve çizerlerin de anlamış olması gerekir diye düşünüyorum. Bir zamanlar Anadolu da köy ortasında Alevi toplumunun ve Mistik felsefe anlayışının asırlardır kırık sazlarıyla öncülüğünü yapan dedeleri sömürücüdür diye döven, hor gören sözde Marksist solcular, bugün onların kırık sazlarından medet ummaya çalışıyorlar. Yaşamlarının hiçbir evresinde Aleviliği okumamış ve de yaşamamış bu cunta grubundan medet ummak Anadolu Aleviliğini ve Türk solunu yeni uçurumlardan aşağı atmaktan başka bir şey değildir. Kiralık araştırmacılarla sözüm ona yazar kesilen ve de mikrofon söylemciliğinde ahkâm kesen bu beyler gitsinler de AB de ki geçmişini ve şimdiki görevlerini araştırıp söz sahibi olmaya çalışsınlar. Bunların hiç birisinin ne Türk soluna ne de Anadolu Aleviliğine faydaları olmaz. Bununla da kalmayıp çeyrek asırdır suya sabuna dokunmayan yaşamlarıyla AB sokaklarında solculuk yapan bu günümüz liderleri, yine AB’nin kurduğu STK’larla Anadolu Aleviliğine ve Türkiye’nin laikçi soluna sözüm ona önderlik yapmaktadırlar. Siz değerli basın mensupları yazarçizerlerin yalnızca bu kahraman kabadayı “arka bahçesi bana aittir”” anlayışına sahip olan liderler cuntasının dışında Anadolu insanının sesine de yer vermeniz gerektiğini düşünüyorum.
Bakınız sol söylemli bu beyler Sivil Toplum Kuruluşlarıyla sivilleşmeden söz ediyorlar. Oysaki kendileri bulundukları sivil toplum kuruluşlarının başında 10. Yıllarını doldurmuş durumdalar. Karşılarına bir bakıp da eleştirdikleri iktidarın hakim olduğu ve ülkenin sosyal, siyasal ve de ekonomik hayatında önemli bir oranda rol alan STK’lar son 2 yılda yüzde 80’ler oranında değiştiği halde bu saltanat ağlarının varlıklarını yürüttürdükleri STK ise yüzde 15-20’ler civarındadır. Bu objektif sonuçlar ortada değil mi?