Müdahale hakkımız

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kanal 24 televizyonundaki ‘Sansürsüz’ programında Suriye’deki son gelişmeleri şöyle değerlendirdi:
PKK ve PYD: Esad artık bu işin hakimiyetini tamamen kaybetmiş durumda. Muhalif güçler duruma hakim. Türkiye’de de ne yazık ki malum medya özellikle Esad’ın oradaki Kürtlere bırakarak terk ettiği yerleri ‘Bir Kürdistan devleti kuruldu’ diye yazmaya başladı. Yapıya baktığınız zaman, ilginç bir durum söz konusu. Buralar tabii ki hassas ama Türkiye olarak PKK ile PYD’nin işbirliğine sıcak bakmamız mümkün değil. Buradaki yapılanma oradaki Kürtlerin bir yapılanması olarak değerlendirilemez. Bizim hassas dengelerimiz arasında yer almaktadır. Bu oluşuma eyvallah edecek halimiz yok. Barzani ile görüştüm. SUK, Kürtleri de içine almak suretiyle yeni bir adım atıldı.
BÖLÜNMEYE: Suriye’nin bölünmesini arzu etmiyoruz. Suriye bölünmeye giderse yarın bir mezhepler çatışmasını getirir.. Kuzeyde oluşacak yapılanma bizim için terör yapılanmasıdır. Buna sıcak bakmamız mümkün değil. 45 bine yakın bizde göçmen var. Bu konuda atılacak adımlarda, değerlendirmelerde, muhalif güçlerin kuzeydeki yapılanmaya sıcak bakmaması durumunda onları destekleriz.
MÜDAHALE: Türkiye’nin patronajı ifadesini paylaşmam. Patronaj derdimiz yok. Kendi bünyesinde sıkıntı oluşturacak bir terör eylemini, bir yerde kaşıyan yapısı oluşuyorsa oraya müdahale etmek en doğal hakımızdır. Kendi iç huzurumuzu tehdit eden bir adım olur ki, böyle bir adıma eyvallah diyemeyiz. Önümüzdeki hafta Dışişleri Bakanımı Kuzey Irak’a gönderiyorum. en üst düzeyde görüşmek suretiyle, şu anda durum çok farklı bir noktaya gelmiştir. Yol haritası istikametinde yürümesinin gereğini onlarla paylaşacağız.
KARDEŞİMİZ: ‘Kürt varlığı yok edilsin, Kürt varlığına tahammül edemiyoruz’ gibi bir endişemiz, sorunumuz yok. Kürt halkı Türk halkıyla kardeştir. Benim Kürt kardeşim var. Bunlarla aramızda bir sıkıntı yok. Terör örgütü bunu iyi bildiği için, Kürtlerin temsilcisi olduğunu söylemek gibi bir adımla bir parti ortaya çıkıyor.
BARZANİ: Suriye’ye gönderilen teröristler ağırlıklı olarak Suriye’li teröristler. Bunlar Kuzey Suriye’ye gelmiş durumda. Biz, ‘Kuzey Irak’ta bunlara eğitim verdik. Bu eğitim neticesinde onları geri gönderiyoruz’ yaklaşımı, bu işin daha farklı boyutlara gittiğini gösteriyor. Buna seyirci kalmamız mümkün değil.
TAKVİM: Şu kadar zamanda bu iş biter diye bir takvim belirlemekmezi mümkün değil. Bir an önce oradaki zulüm bitmeli. Bu 1 gün, 1 hafta ne kadar kısa zamanda olursa, Suriyeli kardeşilerimiz de o kadar kısa zamanda huzura, refaha kavuşacak. Bütün Suriye adeta yerle yeksan olmuş. 20 bini aşan ölüm hadisesi var. Yaralılar ha keza öyle. Türkiye, Lübnan ve Ürdün’de 200 binin üzerinde göç olayı var. Biz 100 bine göre hazırlık yapıyoruz.
FİNAL: Muhalif güçler artık finalin adımlarını atıyor. Halep’ten gelen Başkonsolosomuzun da ifadesiyle yol boyu muhalif güçlerin hakim olduğunu gördük. Esad yönetimi Şam merkeze sıkışmış durumda, kısmen de Lazkiye. Kuzeydeki 5 kenti terör örgütüne teslim etmiş. Böyle bir yapı var. Bu yapı içinde ne kadar sürer, ne kadar burada can kaybı olur. Kestirmek mümkün değil.
TAKİP: Sıcak takip gündeme gelebilir. O yapılması gereken. Değişen angajman kuralları için de böyle bir şey var. Bu sizin en tabii hakkınızdır. Zaman zaman Kuzey Irak’ta terör bölgelerine hava saldırılarımız bir savunmanın gidişi olarak atılan adımlardır. Buna Irak yönetimi birşey söyleyememektedir.
TAHRİKLER: Türkiye olarak tahrikin başından itibaren farkındayız. Amanoslardaki gelişmelerde Suriyenin tahriki var. Kuzeyi onlara terk ederek çekime yoluna gitti. Kuzey Irak’ta yapılanmanın Akdeniz’e açılımı konusunda kendilerince bir plan da olabilir.
KAMIŞLI’DAKİ YAPI: Bazı şeylere sıcak yaklaşımımız asla mümkün değildir. Biz PKK, PYD yapılanmasına asla sıcak bakamayız. Gelişmeler bize yönelik ki, uygulama karşılığını bizden kesinlikle bulacaktır. Rejim şu anda bizim için adeta düşman noktasındadır. Kamışlı bölgesi ile yani Afrin, bu bölgeyi kuşatan bir yapılanma Türkiye’yi rahatsız edecektir. Orada da Halep ciddi manada Türklerin, Arapların da olduğu, Sünnilerin olduğu bir bölge. Kürtlerin de zaten ciddi bir kısmı burada tamamıyla Sünni. Dolayısıyla bu yapılanma eğer terörle tehdit altına alınırsa orada tabii ki bize düşen de bir görev olacaktır. Çünkü ülkemiz bir yerde bir tehdit altına giriyor. Buna karşı da tabii seyirci kalmak mümkün değil.”
İRAN: İran bile ümidini kesmiş durumda. Rusların resmi açıklaması var. Kimyasal silahlar konusunda. Çok hassas ele alınmalı. Böyle bir çözümde İslam İşbirliği Teşkilatı’na çok büyük görev düşmekte. İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Ligi buraların yaklaşımı. 14-15’inde Mekke’de bir zirve yapılacak. Cumhurbaşkanımız bu zirveye katılacak. Biz mezhep öncelikli bir dünyayı kabul etmemişiz. Biz insan öncelikli bir dünyayı kabul etmişiz.. Biz oradaki rejimin karşısındayız.