Siyaset Ne geri kabulü ya yok öyle bir şey

Ne geri kabulü ya yok öyle bir şey

17.03.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Avrupa’nın vizeleri kaldırma sözünü tutmadığını hatırlatan Erdoğan, “Şimdi ‘geri kabul’ diyorlar. Ne geri kabulü, geç onları. Sen bakanlarımı engelleyeceksin, bizden bunu bekleyeceksin. Yok öyle bir şey” dedi

Ne geri kabulü ya yok öyle bir şey

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vize sözünü tutmayan Avrupa’ya Geri Kabul Anlaşması’nı uygulamama mesajı verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adapazarı Demokrasi Meydanı’nda 118 eserin toplu açılış töreninde konuştu. Hollanda Başbakanı’na “Ey Rutte, seçimi birinci parti olarak alabilirsin, ama Türkiye gibi bir dostunu kaybettin” diye seslenen Erdoğan, özetle şu mesajları verdi:
GEÇ ONLARI: Neymiş efendim Türkiye, Avrupa’da seçim propagandası yapamazmış. Sen başka ülkelerde propaganda yapıyorsun. Ey Hollanda İngiltere’de seçim propagandası yapıyorsun. Geçenlerde bir Alman televizyonunda eski genişlemeden sorumlu komiser bir programda Almanya’ya giden ajan terörist var ya onlarla aynı programda rezil etti onu. ‘Erdoğan’a diktatör demekle yanlış yapıyorsunuz’ dedi... Şimdi devran değişti. Şimdi bunlar vizelerin kaldırılması meselesinde söz verdiler, tutmadılar. Şimdi geri kabul diyorlar. Geç onları geç. Sen benim bakanımı Hollanda’ya sokmayacaksın, Dışişleri Bakanıma uçuş izni vermeyeceksin, benim topraklarım olan başkonsolosluk binasına girmeye fırsat vermeyeceksin, bizden buralara girişi bekleyeceksin. Yok öyle şey. Arapların güzel bir sözü var, ‘Men dakka dukka.’ Kim dak ederse, ona da dak olur.
EY RUTTE SEN KAYBETTİN: Sen atını, itini benim oradaki Türk vatandaşlarımın üzerine saldın. Bunun bedelini ödeyeceksin. Ey Rutte, seçimi birinci parti olarak alabilirsin, ama Türkiye gibi bir dostunu kaybettin. Seçimden sonra başbakanla yemek yiyebiliriz. Bizde öyle başbakan yok, geç o işi. Sen kaybettin.
BEDELİNİ ÖDEYECEK: Avrupa’da kim bunları yapıyorsa ki, Almanya bu işin başını çekmiştir. Onlarla da bu işi eni ne boyuna konuşacağız. (Die Welt muhabiri Deniz Yücel’i kastederek) Bir ajan teröristi Alman rezidansında bunlar bir ay sakladılar. Bunlar benden ne istiyor. Onu bıraksanız. Bizde yargı bağımsızdır dedim. Sizin yargınız nasılsa, benim de yargım bağımsızdır, tarafsızdır. Bizden bunları kusura bakma alamazsın. Mahkemeye çıktı ve tutuklandı. Niye bu ajan terörist neymiş Alman vatandaşıymış. Ne olursa olsun bunlar terör estiriyor. Türkiye’de gizli ajanlık yapıyorsa bedelini ödeyecek.
KİŞİ SEVDİKLERİYLE BERABERDİR: Hayır propagandası yapanlara sonuna kadar kapılarını açıyorsun. Evet diyenlere kapatıyorsun. Hayır kampanyası yapmak üzere PKK ile Avrupa da dolaşan, bunlardan biri de Barolar Birliği Başkanı’dır. Şu anda Kandil hayır diyor mu? PKK’nın başı hayır diyor mu? Bölücü terör örgütlerinin başı hayır diyor mu? Kişi sevdikleriyle beraberdir unutmayın. Bu hayır diyenler bu ülkede ne kadar güzel şeyler yapılmışsa bunların hepsine hayır demişlerdir.
n YENİ NAZİZM: Türkiye’deki halk oylamasından Avrupalılara sesleniyorum size ne ya, size ne? Bu ülkenin sistem değişikliğiyle nasıl sıçrama yapacağını bunlar iyi biliyor. Onun için korkuları var. Atları insanların üzerine salıyorsun. İtlerini insanların üzerine salıyorsun ya. Bunlarda medeniyet diye bir şey yok. Dünyaya demokrasi dersi verirler, insan hakları, özgürlük dersi verirler öyle mi? Kendi çıkarları olduğunda faşizmi sergilemekten kaçınmazlar. Bunlar yeni nazizmdir. Bundan çok rahatsız oluyorlar.

BUNLARI DUYDUNUZ MU?

Avrupa Birliği’nin Adalet Divanı bir açıklama yaptı, duydunuz değil mi? İşverenlere ‘isterseniz başörtülü çalışmak isteyenlere müsaade etmeyebilirsiniz.’ Hani inanç, hani din özgürlüğü? Bu kararı veren Avrupa Birliği Mahkemesi Adalet Divanı. Bunlar haçla hilal mücadelesini başlattılar. Başka izahı olamaz. Avrupa hızla İkinci Dünya Savaşı öncesi günlere yuvarlanıyor.

KÜLTÜRÜMÜZE UYGUN MODEL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin ihtiyaçlarına göre bir model oluşturduklarını belirterek, “Birileri Cumhurbaşkanlığı sisteminin dünyada örneği yok diyor. Ben Türk tipi başkanlık dedim. Biz de kendi modelimizi oluşturuyoruz. Türkiye olarak kendi ihtiyaçlarımıza, kendi kültürümüze uygun model geliştirdik. Milletimizin onayına sunuyoruz. Anayasanın hükmü neyse, Cumhurbaşkanı ona uymak zorundadır. Meclisin çıkardığı kanun Cumhurbaşkanının kararnamesinin üzerindedir. Olay bu kadar açık ortada. Milli olan, demokrat olan, yerli olan hiç kimsenin bu anayasa değişikliğine karşı çıkması için sebep yoktur.

SIKIYSA KÖPRÜYE DE HAYIR DESİNLER: Cumartesi günü 18 Mart Çanakkale Köprüsü’nün temelini atacağız. Evet mi, hayır mı? Sıkıysa ‘hayır’ desinler. Diyebilirler mi? Niye? Artık millet bunları yutmuyor. Ve inşallah dünyanın bir numaralı köprüsü olacak.

Yazarlar