Siyaset ÖDP Uras'la devam

ÖDP Uras'la devam

27.10.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

ÖDP Uras'la devam

ÖDP Urasla devam

Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nin 1. Kongresi'nde tek aday olan Ufuk Uras genel başkanlığa seçildi

AŞKIN, özgürlüğün ve devrimin partisi ÖDP, 1. Olağan Kongresi'ni tek aday olan Ufuk Uras'ı genel başkan seçerek gerçekleştirdi. Uras, hükümeti "Anasol - D iktisadi hayatta çetelere uyum, emekli ve yoksula zulüm politikası izledi" diye eleştirdi. Kongre, cezaevindeki Avukat Eşber Yağmurdereli'ye özgürlük gösterisine dönüştü.
Atatürk Spor Salonu'ndaki kongreye beş binin üzerinde partili katılırken, "Çeteler halka hesap verecek", "Eşber dışarı, çeteler içeri", "Ferman devletin, üniversiteler bizim", "İnadına aşk, inadına devrim ve sosyalizm" sloganları atıldı; "YÖK, paralı eğitim, faşişt saldırılar, işkence, gözaltı, tutuklamaya hayır", "Başka bir yaşam, bir özgürlük sokakta", "Eşber'e özgürlük" pankartları açıldı.
Türkiye'deki siyaset yapma biçimini reddettiklerini vurgulayan Uras, siyasilere ağır eleştiriler yöneleterek şöyle konuştu:
"Temiz siyaset, emekten, kardeşlikten, insan haklarından yana bir siyaseti hep birlikte gerçekleştireceğiz. Günümüzün siyaseti 12 Eylül'ün izlerini taşıyor. Parti liderleri bu çizgide siyaset yapıyor. Bize kızmayın. 60'lı yıllardan beri Demirel, Ecevit, Baykal, Türkeş'e tahammül ettik. Şimdi sizler bize tahammül edin. Aşk ve özgürlük diyenler, temsil eden ve edileni, en iyi temsil eden aşktır diyenlere selam olsun."
Çetelere karşı kollektif bir mücadele vereceklerini belirten Uras, şöyle devam etti:
"Türkiye yolun sonunda. Yolun sonu ise gözükmüyor. Bunlar yolun sonuna geldiklerinin farkında bile değil. Bir tarafta çeteler, savaş tahrikçileri. Bir tarafta özgürlük, eşitlik, demokrasi saf oluşturdu. Kıyamet günü yakın. Çetelere, devletin kontrolarına, kadınlara tecavüz eden, köyleri yakan, çocukları öldüren ve şimdi de Karadeniz hattında eroin piyasasını kuranlara karşı bayrağa sarılı tabutta yatan askerlerin üzerinden ucuz politika yapanlara karşı mücadele edeceğiz. Çetelere karşı kollektif mücadele edeceğiz. Faşizmin paçasından yakaladık. Yıkana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.

Türkiye'deki gelir dağılımını da eleştiren Uras, son günlerde tartışılan Hepatit B'yi de gündeme getirerek şunları söyledi:
"Bu kadar bozukluğa rağmen kimsenin canı sıkılmıyor. Paran kadar yaşa diyenlerin tuzu kuru. Onlara sesleniyorum, gelin, anlaşma yapalım. Asgari ücret kadar size para verelim. Hatta brüt verelim. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımızın yakalandığı Hepatit virüsünü de size enjekte edelim. Gidin 10 milyonliradan bir iğne alın. Alabilecek misiniz? Bakalım ne yapacaksınız? Bu adi bir politika değil, siyasi alçaklıktır. Parası olan artık Hepatit B'ye yakalanmayacak. Parası olmayan da rezil bir şekilde ölecek."
Uras'ın daha sonra kürsüye çağırdığı Sadun Aren, ÖDP'nin "toplumun vicdanı ve halkın ümidi" olduğunu belirtti.
Konuklardan, HADEP Genel Başkanı Murat Bozlak da, "Parlamentodan umut kesilmiş durumdadır. Sorunlar hepimizin, ülke hepimizin. Mehmet Ağar'ların, Çiller'lerin değil. Dayanışmayla sorunları birlikte çözebiliriz" dedi.

DİSK Başkanı Rıdvan Budak, hem ismi anons edildiğinde, hem de kürsüye çağrıldığında, ıslık ve yuh sesleriyle protesto edildi. Budak bunun üzerine , "Bazı arkadaşlar çok az da olsa bu türden tepkiler gösteriyor. Beni DİSK'in işçileri seçti, siz değil. Bu tavrınızdan vazgeçin. Yanlış yapıyorsunuz" derken, protestolar divan başkanının uyarısıyla sona erdi.

Kongreye katılanlar üstünde "Eşber Yağmurdereli'ye özgürlük" yazan önlükler giyerken, konuşmasının tümünü düşünce suçlularına ayıran İnsan Hakları Derneği Başkanı Akın Birdal şunları söyledi:
"Bizi susturacaklarını sandılar. Sandılar ki, Eşber'in bileklerine kelepçe vurarak özgürlük ve eşitlik çığlıklarını susturacaklar. Ama Eşber özgürdür. Diyorlar ki, Eşber özür dilesin, çıksın. Aslında o tutsak değil, özgür bir insan. Özür dilemesi gerekenler bu ülkede inatla savaşı sürdüren kan üzerine politika yapanlardır. Özür dilemesi gereken işkenceyi sürdüren, insan haklarında bir türlü düzenleme yapamayanlardır."

Yağmurdereli'nin yeri boş kaldı
* CEZAEVİNE girmemesi durumunda divan üyeliğine seçileceği belirtilen Eşmer Yağmurdereli'nin sandalyesi boş bırakıldı. Divanı oluşturan masaya, Yağmurdereli'nin resmi bulunan bir önlükle bir demet çiçek bırakıldı.
* Ufuk Uras, Divan Başkanı seçilen TMMOB Genel Başkanı Yavuz Önen ve divan üyelerine Eşber Yağmurdereli için yaptırdıkları önlükleri kendi elleriyle giydirdi.
* Kongreye Almanya, Fransa, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi, KKTC, Danimarka ve İngiltere'den gelen sosyalist partilerin temsilcilerinin yanı sıra Türkiye'den CHP Parti Meclisi üyesi Kenan Coşar, Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen, Mihri Belli, Demokrasi ve Barış Partisi Genel Başkanı Refik Karakoç'la sendika ve demokratik kitle örgütü yöneticileri konuk olarak katıldı.
* Tiyatro sanatçısı Orhan Aydın açılış konuşmasında, "Mustafa Suphi burada, Şefik Hüsnü burada, kara yağız Kürt delikanlısı Yılmaz Güney de burada. Lenin Marks, Engels, Maksim Gorki, Çaykovski, Beethoven burada" dedi.
* Gözaltında öldürüldüğü ileri sürülen Hasan Ocak'ın anne ve babası, gazeteci Can Dündar, 1 dakika karanlık eylemi sırasında Antalya'da polis tarafından dövülerek öldürülen Celal Cankoru'nun eşi Süheyla Cankoru, Yılmaz Güney'in eşi Fatoş Güney, Eşber Yağmurdereli'nin kardeşi Sumru Merih, Divan Kurulu onur üyesi seçildi.
* Konukların tanıtılması sırasında en fazla alkışı eski milletvekilleri Sırrı Sakık, Mahmut Alınak ve Ruhi Su'nun eşi Sıdıka Su aldı.
* Kongreye Yunanistan sol koalisyonu Sinas Pismos adına Batı Trakyalı Milletvekili Mustafa Mustafa'yla birlikte katılan Panos Triposis'in "Yunanistan'da birçok kişinin solculuğa ilk adımı Nazım Hikmet ve Aziz Nesin okuyarak atar" sözleri büyük alkış aldı. Salondan "Zito İrini" (Yaşasın Barış) sloganı yükselirken, Triposis sözlerini Türkçe "Yaşasın Barış" diye bitirdi.
* Kıbrıs Rum Kesimi'nde yönetimdeki komünist Akel partisi adına kongreye katılan Dimitris Karayannis'in 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'ndan "Türk ordusunun Kıbrıs'ı işgali" diye söz etmesi dikkati çekti.