21.07.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:
Kocaeli’nin Karamürsel ilçesine bağlı Ereğli beldesi, önümüzdeki pazar günü gerçekleştirilecek seçimler öncesi, siyasi partilerin kıyasıya rekabetine sahne oluyor. Sokaklar bayraklarla dolu, seçim otobüsleri gelip geçiyor. Siyasiler beldeyi hiç boş bırakmıyor. Vaatler havalarda uçuşuyor, bölge apar topar kalkınıyor. Sokakta neredeyse her çevirdiğiniz kişi bir siyasi partinin "neferi". Peki halk nerede? Halk, sokakta değil. Onlar evlerinde, siyasilerin bu "gereğinden fazla" ilgisinden bunalmış.
Genel başkanlar da gelecek
Ereğli Belediye Meclisi’nin, 1999 yılı kesin hesabını onaylamaması ve bunun üzerine Danıştay’ın Belediye Meclisi’ni feshetmesi üzerine 28 Temmuz’da seçim yapılmasına karar verildi. Ereğli’nin 2 bin 679 seçmeni 8 sandıkta oy kullanarak 9 asil, 9 yedek belediye meclisi üyesini seçecek.
"Seçim" kelimesinin ilk telaffuzunun ardından bölgeye akın edenler tabii ki siyasetçiler. Başta Ulaştırma Bakanı Oktay Vural, Devlet Bakanı Faruk Bal, Sağlık Bakanı Osman Durmuş, AKP’li Abdullah Gül, Bülent Arınç beldeye ilk gidenler arasında. Seçim günü yaklaştıkça partilerin genel başkanlarının da bölgeye gideceklerini öğreniyoruz.
Her partiye bir kahve
AKP Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu’yla karşılaşıyoruz. Aksu, bu yerel seçimin genel seçime bir emsal oluşturmayacağı inancında. Kendisine "Halk seçimden seçime siyasileri görüyoruz’ diyor" dediğimizde, gülüyor ve şöyle konuşuyor: "Ben 1987 yılından beri aktif politikadayım. Gittiğiniz her yerde bu söylenir. Oraya 100 defa gitmiş olsanız bile. Bu bir alışkanlık haline gelmiş."
Siyasi partiler, diğer illerden de destek getirerek çalışmalarını hızlandırıyor. Kapı kapı dolaşıyorlar. Her partinin sahilde bir kahvesi var. Dev televizyonlar yerleştirmişler, vatandaşı çekmeye çalışıyorlar. Kahveciler durumdan memnun çünkü 1.5 aylığına kahvelerini 1 milyar liraya kiraya vermişler.
Apar topar kalkınma
Seçim öncesi beldede apar topar bir kalkınma da başlamış. Deprem sırasında zarar gören balıkçı barınağının yarım kalan onarımı, Ulaştırma Bakanı Oktay Vural’a söylenmiş. Vural da hemen çalışmaları başlatmış. Şimdi barınağın taşlı yolu asfaltlanıyor. Amerikan Mahallesi olarak bilinen sahilin taşlı yolunun düzenlenmesi de seçime kadar bitecekmiş. DSP de bir park sözü vermiş.
Emekli deniz astsubayı Ahmet Bozkurt anlatıyor: "Evimin önü toz toprak içinde. Neyse ki İstanbul Büyükşehir Belediyesi asfaltlayacak. Güngören Belediyesi bordürleri getirdi. İstanbul’dan bir başka belediye üst taraftaki yolun parkesini yapıyor. Seçim yatırımları güzel. Kısa sürede kalkınıyoruz."
Ereğli’nin yüzde 70’i balıkçılıkla geçiniyor. Bazısı siyasilerin ilgisinden bunalmış, bazıları ise "Fırsat bu fırsat" diyor...
ANAP’lı Hüseyin Kaya: "Başkanımız biraz atak olsaydı şu furyada Ereğli işini gördürürdü."
DSP’li Hüseyin Abanoz: "Değişik siyasi partiler gruplar halinde geliyor. Zorla evlere kadar giriliyor, ama broşür, ama gül. Bir yatak odamız kaldı."
Emekli Sezai Gönenç: "Ağacın dibinde huzurlu bir yaz geçirecektik. Seçim telaşı başımızı ağrıttı. Kapı kapı geziyorlar. Bari bir şeyler verseler..."
Balıkçı Ali Durmuş: "Sağı solu süsleyip bizi kandırmaya çalışıyorlar. Genel seçimde boş oy atıp, bunlara ders vermek lazım. Hiçbirini istemiyorum."
AKP’li Belediye Başkanı Mustafa Erengül, İstanbullu belediyelerin beldeye malzeme taşımasını "yardımlaşma" olarak nitelendiriyor: "Ben mazot paralarını ödeyemiyorum. Belediyeler taşımaya yardım ediyorlar. Afet parası bile almadım. Maaş ödeyemeyen bir belediye başkanıyım. Asfalt çalışmasını 10 gün içinde bitirmeye çalışacağım. Bu seçim için yapılmış bir şey değil. Köy Hizmetleri, köy yolu bağlantılarını yaptırıyor. Yardımlara açığım. Bütün milletvekili ve bakanlara sesleniyorum ‘Ne olur yardım edin’ diye. Seçim bir fırsattır."