Siyaset ÖYM’ler için etkili olamadım

ÖYM’ler için etkili olamadım

12.06.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun ziyaretinde 5 ana mesaj verdi.

ÖYM’ler için etkili olamadım

Gül’ün, başkanlık sistemi ve ‘partili cumhurbaşkanı” konusunda, “Köklü değişikliklerin bir anda gündeme getirilmesi yanlış. Toplumsal mutabakatla, ortak akılla değerlendirilmeli” dediği belirtildi. Gül’ün, Ak Parti’nin, Prof. Dr. Ergun Özbudun başkanlığındaki heyete, 2007’de hazırlattığı anayasa taslağı için, “Bu yanlıştı. Tek parti mührüyle anayasa olmaz. Anayasa partilerin ortak mührünü taşımalı” değerlendirmesini yaptığı kaydedildi. Gül Özel Yetkili Mahkemeler kurulurken de kaygılarını ilettiğini ancak etkili olamadığını ifade etti. Komisyon 18 Haziran’da CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşecek.
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu, dün TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in başkanlığında Çankaya Köşkü’ne çıkarak Cumhurbaşkanı Gül’le görüştü. Heyette, Ak Parti’den Mehmet Ali Şahin, CHP’den Atilla Kart, MHP’den Faruk Bal, Tunca Toskay ve Oktay Öztürk ile, BDP’den Sırrı Süreyya Önder ve Altan Tan hazır bulundu. Diğer 5 üye ise çeşitli mazeretler bildirerek görüşmeye katılmadı.
Çiçek, anayasa çalışmalarını kronolojik süreç çerçevesinde anlatırken, Gül, gelişmeleri çok yakından takip ettiğini kaydetti. Gül, “Süreci sonuna kadar destekliyorum ve desteklemeye devam edeceğim” diye konuştu. Gül’den şu mesajlar geldi:

LAİKLİK UYARISI: Yeni anayasa demokratik, laik ve hukukun üstünlüğüne dayalı olmalı. Türkiye’nin bu noktaya gelmesi önemli. Bunun aksine öne çıkan bir düşünce yok. Partiler bu noktada mutabıklar ki bu da çok önemli.

ORTAK MÜHÜR: Tek parti mührüyle anayasa olmaz, anayasa partilerin ortak mührünü taşımalı. Anayasanın en geniş uzlaşmayla yapılması önemli. 2007’de seçimlerinden sonra da denendi, ama orada tek parti anayasa yapmak istedi. Bu yanlıştı.

20-30 YIL DAHA GETİRİLEMEZ: Şimdi çalışmaları yürüyen yeni anayasa konusunda toplumsal beklenti çok yüksek. Buna cevap vermek gerekir, o nedenle sizin sorumluluğunuz daha da arttı, bu sorumluluğun gereği yerine getirilmezse, toplumun siyasetçiye güveni kalmaz. Bundan sonra da 20-30 yıl daha da siyasetçi de bunu gündeme getiremez. Teferruata takılmadan, genel hükümler arasında uzlaşı aranmalı.

PARTİLİ CUMHURBAŞKANI: Köklü değişikliklerin, önemli başlıkların bir anda gündeme getirilmesi yanlış. Toplumsal mutabakat ve ortak akılla değerlendirilmeli, toplumun bütün kesimlerinin görüşü alınmalı, artısı eksisiyle, uzmanların görüşü alınarak, geçmiş tecrübeler de dikkate alınarak, gündeme getirilmeli. AB sürecinde de bu böyle oldu. AB ile çok yetkin uzmanlar biraraya geldiler, önemli çalışmalar yaptılar, AB’ye başvuru süreci böyle kabul edildi.

ETKİLİ OLAMADIM, DİNLETEMEDİM: Başbakan ve Başbakan Yardımcısı olduğum dönemlerde Özel Yetkili Mahkemeler’in kuruluşu süreci yaşanıyordu. Bu sürecin içinde bulundum. Özel Yetkili Mahkemeler kurulurken kaygılarımı ifade ettim ama o zaman yetkili ağızlar gerekli olduğunu ifade ettiler. Bazı konularda bugünkü konjonktüre göre adım atarsanız, 10 yıl sonra farklı anlamlara gelebiliyor. Kişisel olarak karşı olduğumu ifade ettim ama sonuçta bu hayata geçirildi, etkili olamadım, dinletemedim.

Haberin Devamı

İmparatorluk gözüyle bakın
BDP’li Tan’ın, “Kürt sorununun çözülmesi” yönündeki görüşü için, olaya imparatorluk gözüyle de bakılması uyarısında bulunan Gül, “Bugün belki bir imparatorluk değiliz ama imparatorluğun pek çok unsuru var içimizde. Bu gözününde bulundurularak bir çalışma yapılmalı” dedi.