‘Peçe iyi, mini kötü yapmaz’

Times muhabiri Helen Rumbelow, çevresindeki insanlardan, peçeyle ilgili merak ettikleri şeyleri yazmalarını istedi ve bu soruları 27 yaşındaki Zara Khan’a sordu. İngiltere’de doğup büyüyen ve London School of Economics’te siyaset bölümünde eğitim alan Khan’a yöneltilen sorular ve genç kadının bunlara verdiği cevaplar şöyle:
- Çocuklar peçe takan annelerini nasıl tanıyorlar?
Gözlerinden. Arkadan görseler bile vücut şeklinden tanırlar.
- Hiç aceleyle pijamanızın üzerine çarşaf ve peçenizi taktığınız oldu mu?
Çok oldu.
- İlk kez peçe taktığınızda kendinizi nasıl hissettiniz?
Öleceğimi sandım. Yüzünüzün önünde bir şeyin durması çok tuhaftı. Tüm dünyanın gözlerini dikip beni izlediğini sandım. Bu çok cesaret isteyen bir şey.
- Neden peçe takmaya başladınız?
Üniversitedeyken ruhsal bir aydınlanma yaşadım. Başörtüsü takmaya başladım.
- Peçenin bir tarafını dikkatlice havaya kaldırıp yemeğinizi yiyorsunuz. Tabii peçeyi sık sık yıkamak gerekiyor.
- Sıcakta nasıl dayanıyorsunuz?
O kadar da zor değil. İçime askılı bluz giyiyorum, üstüne de ince, yazlık bir çarşaf.
- Güneş ışınlarına yeterince maruz kalamadığınız için D vitamini eksikliğinden korkuyor musunuz?
Ailemin evindeyken bahçede şortlarımla oturuyorm.
- Peçenin yasaklandığı Fransa’ya gitseniz ne yaparsınız?
Peçemi çıkartırım. Yerel kurallara uymalısınız. Bir Müslüman böyle davranmalı.
- Kışkırtıcı şekilde giyinen kadınlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kimse onları zorlamadığı sürece istedikleri gibi giyinmek onların hakkı. Birçok insan, seks objesi olmamak için peçe taktıklarını söylüyor. Ben buna hiç katılmıyorum. Bir erkek, peçeli bir kadını da çekici bulabilir. Peçe ya da başörtüsünün sizi mükemmel bir Müslüman yapmadığı gibi, mini etek de kötü yapmaz.