Siyaset PKK yalnızlaşıyor

PKK yalnızlaşıyor

06.05.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 5 Kasım 2007’deki Washington ziyaretiyle PKK’ya karşı Türkiye ile ABD arasında kurulan işbirliği mekanizmasına Bağdat’taki merkezi Irak hükümetinin katılmasının ardından, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi de Ankara’ya mesafeli duruşundan vazgeçiyor.

PKK yalnızlaşıyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 5 Kasım 2007’deki Washington ziyaretiyle PKK’ya karşı Türkiye ile ABD arasında kurulan işbirliği mekanizmasına Bağdat’taki merkezi Irak hükümetinin katılmasının ardından, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi de Ankara’ya mesafeli duruşundan vazgeçiyor. Bölgesel Kürt yönetimi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 1-2 Mayıs’ta Kandil’e düzenlediği hava harekâtına, 16 Aralık’taki ilk hava harekâtının aksine tepki göstermezken, PKK da kendilerini yalnız bıraktığı için Erbil yönetimini suçlayıcı açıklamalarda bulunmaya başladı.
Ankara, ABD ile kurduğu “anlık istihbarat” mekanizmasının işlerliğe kavuşması ve Kuzey Irak hava sahasının kendisine açılmasıyla birlikte, bölgede psikolojik üstünlüğü ele geçirdi. Art arda düzenlenen hava harekâtlarının ardından şubatta gerçekleştirilen 8 günlük kara operasyonuyla Kuzey Irak’a girerek Zap’taki PKK hedeflerini yok eden TSK, mart, nisan ve mayıs aylarında da hava operasyonlarını sürdürdü. ABD Büyükelçiliği yetkilileri, Türkiye ile ABD arasında PKK ile mücadele konusunda “süregelen bir işbirliğinin” söz konusu olduğunu kaydetti.
Askerden askere ilişkilerini PKK’ya karşı işbirliği ile normale döndüren ABD ve Türk taraflarına, Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) kararı doğrultusunda Bağdat’taki merkezi Irak otoritesi de eklendi. MGK, son toplantısında ise Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt Yönetimi ile diyalog kararı aldı.
Türk Hava Kuvvetleri’nin 1-2 Mayıs’ta Kandil’e hava operasyonu düzenlediği sırada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dışpolitika başdanışmanı Ahmet Davutoğlu başkanlığındaki heyetin, Bağdat’ta Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani ile görüşmesi dikkat çekti. Son harekâtta vurulan hedeflerin tespitinde ayrıca KYB’ye (Kürdistan Yurtseverler Birliği) bağlı yerel kaynakların Türk tarafına yardımcı olduğu bilgisi de kamuoyuna yansıdı.

Üslup değişikliği

PKK ile mücadelede Washington ve Bağdat yönetimlerinin yanı sıra, PKK’nın İran kolu PJAK sorunuyla uğraşan Tahran yönetiminin de açık desteğini alan Ankara, Kuzey Irak yönetimi ile bu halkayı tamamlamayı hedefliyor. TSK’nın Kandil’e düzenlediği son hava harekâtı karşısında Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt Yönetimi sessiz kalmayı yeğledi. Bölgesel Kürt Yönetimi’nin lideri Mesud Barzani, 16 Aralık 2007’de Kandil’e düzenlenen ilk hava operasyonuna sert tepki göstermiş ve Kürt sorunun “barışçıl“ yöntemlerle çözülmesini istemişti. Barzani’nin son operasyondan sonra yaptığı açıklama da dikkatleri çekti. Barzani, PKK’nın artık şiddetten vazgeçmesi gerektiğini belirtirken, Türkiye ile diyalog kurmayı istediğini vurguladı.

PKK rahatsız

Kuzey Irak yönetiminin tavrındaki bu değişiklik ise PKK’da ciddi rahatsızlık yarattı. PKK, “150’den fazla kayıp verdiği” TSK’nın son hava operasyonu sonrasında, “ABD, Irak ve yerel Kürt hükümeti bu saldırı ile ilgili olarak bizi ikna edecek bir açıklama yapana kadar meşru güçler olarak kabul etmeyeceğiz” açıklamasını yaptı. Açıklamada, “Kuzey Irak Kürt hükümeti kirli senaryoda figüran olarak yer almamalı” ifadesine yer verilmesi dikkat çekti.

İran faktörü

İran’ın da son dönemlerde KYB ile yakın temasa geçerek Kandil bölgesindeki PKK kamplarını belirlemek için güçlü bir yerel istihbarat ağı kurduğu öne sürüldü. KYB’nin, özellikle Süleymaniye bölgesinden, Kandil bölgesindeki PKK ve PJAK’a ulaşan yolları tutarak lojistik desteği kestiği, bunun işbirliğinin somut göstergelerinden biri olduğu belirtildi.
PKK tarafından Kandil’deki PJAK kamplarına yönelik hava saldırısına ilişkin yapılan açıklamada, ABD’nin direkt suçlanması da dikkat çekti. Açıklamada, son saldırının ABD ile İran arasında ironik bir ortaklaşmayı gündeme getirdiği belirtildi. Cumartesi yapılan PJAK açıklamasında, bombardıman sırasında PJAK karargâhının hedeflendiği belirtilerek, Raman Cavit, Argeş Bawer, Eriş Mahabat, Vedat Amed, Fırat Çele ve Armanc Merivan adlı örgüt üyelerinin öldüğü belirtildi. Saldırının Türkiye ve İran arasında gerçekleşen toplantıların ardından yapıldığına dikkat çekilen açıklamada, “Bu saldırı, İran-Türkiye ve Irak devletleri arasında ulaşılan anlaşma temelinde olmuştur. Saldırının istihbaratını ise 1 Mayıs’ta gün boyu Kandil üzerinde keşif uçuşları yapan ABD’ye bağlı uçaklar sağlayarak Türk devletine vermiştir. Saldırıyı Türk savaş uçakları İran hava sahasını da kullanarak gerçekleştirmişlerdir” denildi.

PJAK muamması

Çeşitli kaynaklar tarafından, ABD’nin, İran’daki Kürt bölgesinin kurtuluşu için faaliyet yürüten PJAK’ı desteklendiği iddia ediliyordu. Örgütün, Kandil bölgesine yönelik yapılan son hava saldırısına ABD’nin de keşif uçaklarıyla destek verdiğine yönelik iddiası, uzmanlar tarafından ABD açısından “PJAK’ın gözden çıkarıldığı” yönünde değerlendiriliyor. Bölgedeki Kürt kaynakları da, PJAK lideri Hacı Ahmedi’nin ABD’de görüşecek bir yetkili bulamadığını öne sürüyor.