Siyaset 'Seçimden sonra Başkanlık sistemi masada'

'Seçimden sonra Başkanlık sistemi masada'

05.02.2011 - 09:20 | Son Güncellenme:

.

Seçimden sonra Başkanlık sistemi masada

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve "Başkanlık Sisteminin" savunucularından AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, 2011 Genel Seçimlerinin ardından başkanlık sisteminin masada olacağını söyledi. Kuzu, başkanlık sisteminin mutlaka ama mutlaka referanduma gitmesi gerektiğini, Anayasa değişikliği ile birlikte Meclis’te 550 milletvekilinin evet demesi halinde bile halkın oyuna sunulması gerektiğine işaret etti.

Haberin Devamı

Kuzu, başkanlık sistemine ilişkin ANKA’nın sorularını yanıtladı. Kuzu, Türkiye’de başkanlık modelinin bilinmediği eleştirisini getirerek, "Biliyorum diyenlerinde" bilmediğini iddia etti. Kuzu, "Bu açıdan sistemi değerlendirirken çok sağlıklı bir hareket noktaları yok. 20 senemi ben bu işe verdim. Teorik olarak, A’dan Z’ye her türlü getirisini, götürüsünü ölçtüm, tarttım biçtim ve Türkiye açısından, bu modelin fevkalade Türkiye’ye uygun olduğu neticesine vardım" dedi.

-"AK PARTİ İLE BAŞLAYAN BİR SEVDA DEĞİL"-

"Bu AK Parti ile başlayan bir sevda değil" diyen Burhan Kuzu, başkanlık sistemi tartışmalarının çok uzun yıllara dayandığını anlattı. Kuzu, "Evvela bunun altını çizmek istiyorum. Ben rahmetli Turgut Özal’a danışmanlık yaparken de bunları söyledim. Daha eskiden de vardı. Turgut Özal ile de başlayan bir tartışma değildi. Dolayısıyla bu bir hissiyat değil, Sayın Başbakan da konuşulsun diye konuşulmadığı bilinsin. Birinci tespitim bu" diye konuştu.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, "Başkanlık sistemi ile ilgili çekincelerim var" şeklindeki sözlerini de değerlendiren Kuzu, "Sayın Cumhurbaşkanı Gül’ü sözü doğru anlaşılmadı. Sebebi şu, ‘Çekincelerim var’ sözü bu kadar normal bir laf olamaz. Mesela başkanlık sisteminde benim de çekincelerim var. Yani şimdi ben bunu söyledim diye ‘manşete geçelim o da vazgeçti oda karşı’ böyle bir mantık olabilir mi" dedi.

Her sistemin avantajı ve dezavantajı olduğunu vurgulayan Kuzu, "Her sistemin mutlaka avantajı dezavantajı vardır. Dört-dörtlük saat gibi çalışan bir model dünyada yok. Böyle bir şey olamaz. İşin tabiatına aykırı. Artısı eksisi bir ülkede nasıldır asıl buna bakmak lazım" diye konuştu.

-CUMHURBAŞKANLIĞI VE MECLİS BAŞKANLIĞI MAKAMLARI-

Kuzu, Cumhurbaşkanı Gül’ün açıklamalarına yönelik konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Baktığımız zaman başkanlık sisteminin Türkiye’ye daha uygun olduğu kanaatindeyim. Sayın Cumhurbaşkanı, arkasından Meclis Başkanı ve bazı arkadaşlarımız bunu söyleyince neyi doğru söylediği anlaşılamadı. Yani tabi o makamdan, gerek Cumhurbaşkanlığı gerek Meclis Başkanlığı makamı bu tartışmanın içine girecek makamlar değil. Bunlar siyasi olmayan, siyaset dışı ve üstü makamlar. Tartışmada ‘dedim, demedim’ moduna giremezler girmediler de zaten. Bunu siyasetçi konuşur, Başbakan konuşur konuşuyor da zaten. Biz de konuşacağız. Sol kesim buna balıklama atladı. Sanki, AK Parti içinde bir bölünme varmış gibi algılandı. Havası verilmiş gibi oldu. Farklı düşünen arkadaşlarımız mutlaka vardır."

Haberin Devamı

-"BAŞKANLIK SİSTEMİ MUTLAKA AMA MUTLAKA REFARANDUMA GÖTÜRÜLMELİ"-

Başkanlık sisteminin onun bunun karşı çıkmasıyla olup ya da olamayacağını vurgulayan Kuzu, başkanlık sisteminin de referanduma gitmesi gerektiği görüşünü savundu. Kuzu, şöyle dedi:

"Bu iş onun bunun karşı çıkmasıyla değil, mutlaka ama mutlaka referanduma götürülmeli. Kim gelirse gelsin. Tek başına AK Parti de gelse başkası da gelse başkanlık sistemi mutlaka referanduma götürülmeli. Aksi halde bu tartışma bitmez. Anayasa hazırlansın, Meclis’in tamamı bile evet dese bütün vekiller 550 milletvekilinin tamamı bile evet dese yine de başkanlık sistemi referanduma gitmeli. Böylesine sistem değişiklikleri referanduma götürülmeli benim kanaatim bu yönde. Bu kalıcı olur, ayakları çok daha iyi yere basar. Eğer millet reddederse de parlamenter rejimindeki sıkıntılar çekilmeye devam edilir. Böyle bir tablo ortaya çıkar. Ona de milletin kendisi karar verir. Biz ona bir şey diyemeyiz."

Haberin Devamı

-"TÜRKİYE BAŞKANLIK MODELİNDE GÜNEY AMERİKA VE FRANSA MODELLERİNİ ÖRNEK ALMALI"-

Kuzu, başkanlık sisteminin hangi ülkelerde nasıl uygulandığını anlatırken, dünya modelleri hakkında da şu bilgileri verdi:

"Parlamenter modelin içinde kaynak veride en iyi uygulanan yer İngiltere, başkanlık modelinin uygulandığı en yer ise, Amerika Kuzey Amerika. Yarı başkanlık sisteminin uygulandığı yer Fransa. Şimdi biz diyebilir miyiz ki bu üç modelin uygulandığı yer üç ülke. Dünyada 2 yüz ülkede model uygulanmayacak mı? Yani bir tek Amerika’da uygulanıyor başka ülkede uygulanmıyor. Oturup ağlayalım mı? O zaman da İngiltere de uygulanıyor? gibi bu hareket yeri yanlış bir kere. Tipik uygulanan yer bu üç ülkedir doğrudur. Başka ülkeler de bu işin türevleri vardır. Mesele burada şu; hangi ülke ki, bu modeli aslında üç ülkede ki uygulama tiplerinde vazgeçilmez noktalan nelerdir? Nerden kazanıyor bu insanlar bunu görebilirsen kendi ülkene bunu monte edebilirsin. Ana arterler ne? Moda mod almak mümkün değil."

Haberin Devamı

Bazı çevrelerin başkanlık sistemi ile ilgili Güney Amerika örnekleri verdiğini söyleyen Kuzu, Türkiye’nin ya da başka bir ülkenin tamamen bir ülkenin modelini almak zorunda olmadığını savundu. Kuzu, şöyle devam etti:

"Güney Amerika örnekleri veriyorlar. Güney Amerika’ya bakarsan 38 ülkede başkanlık modeli var. Ama bana sorarsan Güney Amerika’da var başka yer de yok. Niye yok; 38 ülkenin bir çoğunda, bir defa başbakan var, halbuki bu modelde başbakan olmaz. İki Modellerde, Güney Amerika örneklerinde özellikle başkana parlamento fesih yetkisi vermiş. Dağıtma yetkisi olmaz mümkün değil bu. Başkan da kızdığı zaman geliyor parlamentoyu kapatıyor, işi bitiriyor. Bu sistemde hiçbir zaman başkanın ve hükümetin kanun hazırlama yetkisi yoktur. İngiltere’de parlamenter model uygulanıyor. İki model olduğu için. Sosyoloji olarak bölünmüyor. İtalya örneğinde ise, koalisyonlardan kurtulamıyor. Bundan önceki seçimlere 285 parti katıldı. İşi yokuşa sürenler, işi bir çırpıda bitirenler partisi. Alay ediyor adamlar. İnsanlar bilmediği şeye düşman oluyor."

-"BİLMEDİKLERİ İÇİN DÜŞMAN OLUYORLAR"-

Kuzu, başkanlık sistemi ile ilgili kendisini eleştirenlerin sistemi iyi bilmediğini, bilmediği konularda da düşman olduklarını kaydetti.

Halkın bazı konuları daha iyi anladığını kaydeden Kuzu, "Bazı yazarlar beni suçluyorlar; oysa Almanya’da da federal yapı var. Niye orada başkanlık değil parlamenter model var. İnsanların bilgisizliği kadar kötü bir şey yok. Halkta sorun yok, halka anlattığınız zaman halk daha iyi anlıyor. Ama sizin bilim adamı dediğiniz siyasetçi dediğiniz, kesim ‘bu sistem bunu şunu getiriyor’ dediği zaman gidip onu insanın boğası geliyor" diye konuştu.

-TÜRKİYE HANGİ MODELİ ÖRNEK ALACAK?-

Burhan Kuzu, başkanlık sisteminde Türkiye’nin hangi ülkelerin modellerinden yararlanacağı örnekler konusunda da şu ipuçlarını verdi:

"Parlamenter model İngiliz tarihinde doğmuş ve gelişmiş bir model. Başkanlık modeli aklın bulduğu bir model. Oturup bu ülkeyi en iyi şekilde nasıl yönetiriz diye düşünülmüş ve akıl bulmuş. (Güney Amerika başkanlık modeli) Parlamenter modeli İngiliz kokuyor. Her ülke kendine göre başkanlık sisteminin bin türlüsünü yapabilir. Ama ana antenleri korumak suretiyle. Amerika federal bir yapı. Amerika’da olduğu gibi alıp Türkiye’yi 7’ye mi böleceksin. Böyle bir şey yok bu bir, ikincisi federal yapı ille de zorunlu değil. Türkiye’de uygun sistem Fransa gibi üniter yapıyı koruyarak, yerel yönetimleri Fransızlar gibi güçlendirerek, başkanlık modelini Amerika’dan alarak kendimize has bir model geliştirebiliriz. Başbakan başkanlık modelini istiyor ama ‘ ille de bu olmazsa biz yokuz’ gibi bir iddiamız yok. Bunu böyle bilmek lazım."

-"YENİ DÖNEMDE BAŞKANLIK SİSTEMİ MASADA OLUR"-

2011 Genel seçimlerden sonra "Başkanlık Sisteminin" masada olacağını açıklayan Kuzu, şöyle dedi:

"Masada olur bu konuşulur. Ama, dayatmacı ve diretmeci bir tutum içinde olmayız. Türkiye’yi sarsacak bir yaklaşımla bu işin içinde olmayız. Başkanlık modeli gelmeli diye bir saplantımız yok ama bilinsin tartışılsın istiyoruz. Bu bizim için önemli. Özal, Demirel ve Çiller bu modeli savundu. Ama bunların hepsi bu modelleri savunduğu dönemlerde güçlüydüler. 1970 -80’li yıllarda da bu model gündeme geldi. 10 yılda 12 Hükümet kuruldu. Bunalım dönemlerde gündeme geldi. Biz de diyoruz ki en güçlü dönemdeyiz gelin bunu savunalım. Elimiz güçlüyken gelin bunu yapalım."

Başbakan Erdoğan’ın, "Başkanlık sistemini" istemesini "Öz veri ve sevdasından" dolayı yaptığını anlatan Kuzu, sisteme karşı çıkanlara da şu karşılığı verdi:

"AK Parti yüz iki yüz sene mi kalacak. Hiç AK Parti gitmeyecek mi? Eğer bizden sonra bir koalisyon dönemi yaşanırsa bu ülkede; bugüne kadar yapılan bütün düzenlemeler, insan hakları gibi düzenlemeler tamamı 6 ayda biter. Parlamenter sisteminin en büyük riski koalisyon yolunun açık olmasıdır. Türkiye’nin en büyük riski de bu olur. Koalisyon bu ülkeye hiçbir şey getirmiyor."