Senin her yerin yaptırım olsa ne yazar?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB müzakerelerinden vazgeçmek için referanduma gidebileceklerini açıkladı. Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz’un Türkiye’ye yönelik “yaptırım” tehditlerine sert tepki gösteren Erdoğan, “Ellerinden geleni arkasına koymasınlar. Şu terbiyesize bak ya, ‘yaptırım uygularız’ diyor. Ya senin her yerin yaptırım olsa ne yazar? Geç kalıyorsun geç” dedi.

Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde çiftçilerle bir araya geldi. Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde dün düzenlenen Milli Tarım Buluşması’nda, “En büyük başkan bizim başkan” sloganları altında konuşan Erdoğan, şu mesajları verdi:

BATI’YA İDAM TEPKİSİ: (‘İdam isteriz’ sloganları üzerine) Şu anda hükümetimiz ve MHP idam konusunda parlamentoda görüşmekten yanalar. Parlamento bu kararı aldığı anda, bana da onaya geldiğinde ben bunu onaylarım. Nereye gidecek bu sonra, millete gidecek. Asıl onay mercii millet. Şimdi Batı çıkmış ne diyor: ‘İdam olmaz.’ Buradan batıya sesleniyorum. Ey Batı, bu milletin kaderi sizin elinizde değil. Bu milletin kaderi bizim elimizdedir. Bugün dünyanın büyük çoğunluğunda bu var. Kimsin sen ya, kimsin? Orada bir parlamentonun başkanı, nesin sen? Sen Türkiye adına ne zamandan beri karar verme yetkisine sahip oldun? 53 yıldır Türkiye’yi AB’ye almayan sen veya siz, nasıl olur da Türkiye hakkında böyle bir karar verme yoluna gidersin? Türkiye’deki birileriyle çevirdiğiniz fırıldaklar bu millet adına değil. Bu millet kendi kararını kendi verir, kendi göbeğin kendi keser.

ÇEKİLME RESTİ: Şu anda da siz önce verdiğiniz sözleri tutun. Siz önce Avrupa Parlamentosu’nda, Avrupa Kongre binası veya dışında orada terör örgütlerinin temsilcilerini temizleyin. Almanya’da, Fransa’da İsveç’te, Hollanda’da her tarafta terör örgütünün ajanları cirit atıyor, cirit. Onlara her türlü desteği vereceksiniz, ondan sonra kalkıp Türkiye’ye de, ‘AB ile ilgili müzakereler durdurulabilecek’ diyeceksiniz. Geç kaldınız ya, hemen kararınız verin. Bak Sayın Başbakan, bakanlar burada, ben de Cumhurbaşkanı olarak diyorum, yıl sonuna kadar sabredelim, ondan sonra millete gidelim. Nihai kararı millet vereceğine göre millete gidelim. İngiltere bile millete gitti, ihtiyacı yoktu. Niye? AB’nin içindeydi. Ama millet ne yaptı İngiltere’de çıkalım dedi ve çıktılar... Ya siz verdiğiniz hiçbir sözü tutmadınız ki bugüne kadar. Sizinle biz nereye gideceğiz? Bunlar dürüst değil. Dolayısıyla biz dürüst olanlarla yol yürüyeceğiz, dürüst olmayanlarla değil.

TERBİYESİZE BAK YA: Birileri kendi akıllarınca bu coğrafyayı bize dar etmek istiyor. Ellerinden geleni arkasına koymasınlar. Şu terbiyesize bak ya, ‘yaptırım uygularız’ diyor. Ya senin her yerin yaptırım olsa ne yazar. Geç kalıyorsun geç. Biz de bu saldırılara cevap olarak onların kullandığı ne kadar maşa, alet, hain varsa hepsini başını eziyoruz ve ezeceğiz. Şehitlerimizin cenazelerinde biz gözyaşı dökeceğimize varsın onların topu birden cehennem çukurunda cayır cayır yansın. Uluslararası alanda da terör örgütlerini arkalarındaki güçlerle hesaplaşmaktan geri durmayacağız. 15 Temmuz bizim artık canımızdan başka kaybedecek hiçbir şeyimizin kalmadığını gördüğümüz gündür. Dün Asya’dan Avrupa’ya yüz binler yürüdü. Bundan sonra gizli saklı hiçbir şey kalmamıştır. Hodri meydan diyoruz.

‘Yürek sızlatan bir manzaraydı’

Şehit edilen Derik Kaymakamımızın cenazesinde gördüğüm manzara ateş düştüğü yeri yakar misali bir yönüyle yürekleri sızlatan bir manzaraydı. Ama kaymakamımızın gerek babasının, gerek eşinin ve yakınlarının sağlam duruşu ve metaneti, ülkem ve milletim adına geleceğimize olan güvenimi, inancımı bir kez daha güçlendirdi. Muhammed Fatih kardeşimizin şehadeti öfkemizi ve üzüntümüzü arttırırken, aynı zamanda bölücü terör örgütüyle olan mücadele azmimiz biledi, artırdı.

TÜM BİRİMLERE TERÖR MESAJI: Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhurbaşkanı, TSK’nın başkomutanı olarak buradan sizlerin huzurunda, hükümetimize, Genelkurmay Başkanlığımıza, İçişleri Bakanlığımıza, kuvvet komutanlıklarımıza, tüm güvenlik ve istihbarat teşkilatlarımıza, köy korucusu kardeşlerime şu mesajı vermek istiyorum: Hamdolsun, bugüne kadar hiçbir şehidimizin kanını yerde koymadık, koymayacağız. Türkiye’ye ve Türk milletine yönelik her saldırıya, her ihanet girişimine öyle bir cevap vereceğiz ki, bir daha kimse değil teşebbüs etmek, böyle bir niyeti aklından dahi geçiremeyecektir. Terör örgütüne de onlara yardım ve yataklık eden, siyasi destek veren herkese de dünyayı dar etmezsek yazıklar olsun bize.

TEPESİNE BİNECEĞİZ: Yeni güvenlik konseptimizde PKK’nın veya bir başka terör örgütünün çapı ne olursa olsun hiçbir eylemine karşı en küçük bir müsamaha, en küçük bir tereddüt yoktur. Tam tersine böyle bir durumda var gücümüzle terör örgütünün tepesine bineceğiz. Bilinen, bilinmeyen ne kadar adamı, yardakçısı, destekçisi varsa hepsini hukuk çerçevesinde hak ettiği cezaya çarptıracağız.

ÖLMEYE ANT İÇTİK: Biz, 15 Temmuz gecesi milletimizle birlikte altında doğduğumuz bayrağın dibinde ölmeye ant içtik. FETÖ denen ihanet çetesinin ortaya çıkan her fitnesinde bu andı tekrarlıyoruz. PKK, DEAŞ, DHKP-C’nin ve diğer tüm terör örgütlerinin her saldırısında andımıza olan bağlılığımız daha da artıyor. Bize ya olmaktan ya ölmekten başka şans tanımayanlara cevabımızı öyle bir vereceğiz ki görmeyen, duymayan kalmayacak. İşte bunun için Suriye ve Irak’ta olmaya devam edeceğiz. Bunu için dünya 5’ten büyüktür demeye devam edeceğiz.