Tehlikeli gelişme

Tehlikeli gelişme
İngiliz gazetesi Daily Telegraph’ın Ortadoğu muhabiri Adrian Blomfeld’in kaleme aldığı haberde şu yorumlar yer aldı: “Türkiye’nin F-4 uçağının düşürülmesi üzerine ‘kararlı’ adımlar atacağı tehdidinde bulunması, NATO’nun Esad rejimi ile dev bir ihtilafın içine sürüklenebileceği endişesi doğurdu. Türk Hava Kuvvetleri uçağının kaybolması 15 aylık isyanın en tehlikeli gelişmesi oldu ve Batılı güçleri nasıl tepki vermeleri konusunda zora soktu.

Silah aktarımı başladı
İngiliz gazetesi Guardian, Arap yetkililere dayandırdığı haberinde Türkiye’den Suriyeli muhaliflere silah aktarımın başladığını yazdı. Gazetenin iddiasına göre İstanbul’da Özgür Suriye Ordusu’na silah sağlama çalışmalarını organize eden bir komuta merkezi kuruldu ve merkezde çoğu Suriyeli olmak üzere 22 kişi çalışmaya başladı. Guardian’ın Suriye’nin Türkiye sınırındaki İdlib eyaletinde bulunan muhabiri John Densky de Türkiye sınırında Arap yetkililerin Suriyeli muhaliflere silah teslimatı yaptığına şahit olduğunu iddia etti.
New York Times (ABD): Başbakanlık’tan yapılan açıklamada ölçülü bir dil kullanılması, Türkiye’nin Suriye’nin bu eyleminin provokatif olduğu sonucuna henüz ulaşmadığına işaret ediyor. Ancak açıklama aynı zamanda NATO üyesi Türkiye’nin bu olaya askeri çerçevede bir yanıt verebileceği konusunda açık kapı bırakıldı.
Washington Post (ABD): Olay, Suriye’deki silahlı çatışmanın sınırlarının dışına taşması, komşularını içine çekmesi ve belki de geniş bir uluslararası askeri müdahaleye neden olacağı endişeleri yükselirken bölgenin gergin ruh halinin altını çizdi.
Wall Street Journal (ABD): İki eski müttefik arasındaki eşi benzeri görülmemiş olay, silahlı çatışma riski doğurdu. Ankara’nın sert söylemlerinin ardından olay Türkiye’yi Suriye’ye karşı harekete geçme konusunda baskı altında bıraktı.
Los Angeles Times (ABD): “Olay, Suriye’de yaşanan çatışmaların ülkenin sınırlarının ötesine geçerek, bölgenin genelini etkisi altına alabilecek potansiyele sahip olmasının bir kanıtı oldu.”
BBC (İngiltere): Suriyeliler uçağın 1 kilometre içeri girdiğini söylüyor, bu da uçağın orada ne yaptığı sorusunu akıllara getiriyor. Kötü bir şekilde yoldan mı çıktı, yoksa başka bir görevi mi vardı?
BFM TV (Fransa): Aylardan bu yana Beşar Esad’ın bileğini bükmeye uğraşan Batı, bu olay sayesinde NATO sözleşmesinin 5’inci maddesini bahane ederek Suriye’ye müdahale edebilmek için hukuki bir gerekçe yakaladı.
El Cezire (Katar): Türkiye’nin görüşüne göre gerekli önlemler nedir, tek başına mı hareket edecek, yoksa NATO üyeliğini mi kullanacak. Henüz bunların yanıtını bilmiyoruz. Dahası, Türk jetlerinin Suriye hava sahasında ne aradığı sorusu da sorulmalı.
lAFP (Fransa): Türkiye’den gelen açıklamalar, savaş uçağının Suriye hava savunma kuvvetleri tarafından düşürülmesini alttan aldı. NATO üyesi Ankara jetlerinden birinin Suriye’nin hava sahasını ihlal etmiş olabileceğini söyledi. Eski müttefiklerin arasındaki ağız dalaşı düşünüldüğünde yorumlar biraz fazla ‘cool’ gibi göründü.
Alithia (Rum gazetesi): “Casusluk İçin Geldi, Denize Düştü” başlıklı haberinde, Türklerin “Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) tarafından icra edilmekte olan Dimitra tatbikatını izleme çabalarının burunlarından geldiğini, Suriye’nin Uçuş Bilgi Bölgesi (FIR) içerisinde düştüğünü” iddia etti.

LİDERLER NE DEDİ?
- Almanya Dışişleri Bakanı Westerwelle: ”Büyük endişe içerisindeyim. Zaten gergin olan bir durumun daha fazla tırmanmaması için her şeyin yapılması lazım.”
- ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland: “Türkiye ile temas halindeyiz. Bu konuda Türkiye’nin açıklama yapması daha uygun.”
- Pentagon: “Talep gelmesi halinde arama kurtarma çalışmalarına katılabiliriz.” -
Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari: “En büyük endişemiz krizin komşu ülkelere yayılması.. Hiçbir ülke - toplumun yapısı, bağlantıları ve etnik dağılım nedeniyle- bu krize karşı korunaklı değil. Irak, Ürdün, Lübnan ve Türkiye de etkilenir.