Siyaset Tekzip

Tekzip

25.12.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Tekzip

Tekzip



Sorumlu Müdürü bulunduğunuz Milliyet Gazetesinin 07.07.2003 gün ve 20003 sayılı nüshasında, şahsım hakkında bir takım iddialarda bulunulmuş ve mesnetsiz isnatlarla kişilik haklarıma saldırılmıştır. Basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiş ve Türkiye'deki üç büyük gazeteden biri olduğu savıyla yayınlanan bir gazetenin, hakkımda çirkin ve kabul edilemez iddiaları, hiçbir araştırma yapmaksızın ve şahsımla görüşmeksizin haber (!) yapmasını öncelikle esefle kınıyor ve bu konuda her türlü yasal yollara başvuracağımı belirtmek istiyorum. Anayasanın 28. maddesinde düzenlenen basın özgürlüğünün özel hukuk alanındaki sınırlaması, MK 24/II ve BK 49. maddeleridir. Basının haber verme görevini yerine getirirken kullanacağı bu hakkın özel hukuk alanındaki sınırı; gerçeklik, güncellik, kamu yararı ve toplumsal ilgi, konu ile ifade arasında düşünsel bağlılık kuralları ile belirlenmiştir. Haber verme hakkı bu sınırlar içinde kullanıldığı sürece hukuka uygundur. Bu unsurlardan biri olan gerçeklik; verilen habere ya da anlatılmak istenen amaca uygun yapılması durumunda varlığı kabul edilmelidir. Diğer bir anlatımla gerçeklik, haberin ve bir olaya dayanan eleştiride yayının dayandığı olayın varlığının gerçek olması, gerçeğe uygun olmasıdır. Hakkımda yayınlanan haberin (!) zerresi dahi gerçek değildir. Bu nedenle, hukuka uygun bir yanı da yoktur.
Kişilik haklarıma saldırıda bulunulan sayıda, (gazetenin 5. sayfasında) "Avukatı, sırları mı ölüme götürdü?" manşeti ile başlayan yazıda, merhum Av. Mehmet Sayıs tarafından kaleme alındığı iddia olunan bir mektuptan bahsedilmekte ve bu mektupta merhem Avukatın, bazı sorular sorarak, şahsımın yasal olmayan yollardan para kazanıp kazanmadığının araştırılması gerektiğini istediği ima edilmiştir. Gazetenizce tarafıma savunma ve cevap hakkı vermeden habercilik anlayışından uzak, aynı zamanda yazının geneli dikkate alındığında polis - çete ilişkisinin varlığı ve bunun tarafımca yapıldığı izlenimi verecek şekilde bir suç isnadında bulunmuştur. Haberin doğruluğunu destekler hiçbir maddi dayanak olmadığı gibi, basın hürriyeti kötüye kullanılıp bir takım sorularla halkın kafası bulandırılmış ve bu suretle haber yapmaktan ziyade kişilik haklarıma saldırılmıştır. Gazetede iddia olunan olaylarla hiçbir ilgim olmadığı gibi, "polis - çete ilişkileri ayrıntıları ile anlatılıyor" ifadesindeki çirkin yakıştırma ile sadece şahsım değil tüm Emniyet mensupları töhmet altında bırakılmıştır. Şahsım ve mensubu bulunduğum Emniyet camiasında hiçbir zaman polis - çete ilişkisi olmamış, böyle bir ilişkinin varlığını gösterir hiçbir mahkeme kararı da alınmamıştır.
Basının, kamu görevi yaparken göz önünde tutulan amaç ile kişilik haklarına verilen zarar arasında açık bir oransızlık varsa, objektiflikten ayrılıp, haber sınırını aşarak, genişletici ve yanlış yorumlarda bulunarak, gerçek dışı haber verilir, yersiz şekilde onur kırıcı sözler kullanılır, dürüstlük kuralına aykırı davranılır ve kişisel nedenlerle salt sansasyon yaratmak için yayın yapılırsa bu hukuka aykırı olur. Polis - çete yakıştırması ve merhuma atfen sözü edilen mektup sansasyon yaratmaya yönelik bir senaryodur. Haberin, tamamı bir senaryo ürünü olup, zerre kadar gerçeklik yönü yoktur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; işbu cevap yazımın 5680 sayılı Basın Kanununun 19. Maddesi uyarınca en kısa sürede gazetenizde yayınlamasını; aksi takdirde yine aynı yasanın 19/III hükmü gereği yargı yoluna başvuracağımı bilgilerinize rica ederim.

ZİYA DİLMEN
Adana İl Emniyet Müdürlüğü
Kaç. Org. Suç. Şb. Md.



SİYASET