Siyaset 'Türkiye olsa olsa fotomodel ülke olur'

'Türkiye olsa olsa fotomodel ülke olur'

06.12.2009 - 11:08 | Son Güncellenme:

.

Türkiye olsa olsa fotomodel ülke olur

Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye ekonomisini değerlendirdiği, Antalya Özkaymak Falez Otel'de gerçekleşen panelde Türkiye için ortaya atılan ekonomi modellerinin çözüm olamayacağını belirterek, “Türkiye kendisine dikilen elbiseleri giyerek model ülke olmaz olsa olsa fotomodel ülke olur” dedi.

SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, ‘Saadet Türkiye Buluşmaları -Antalya’ programı çerçevesinde, Özkaymak Falez Otel'de verdiği ‘Türkiye'nin ekonomik sorunları ve çözüm yolları’ konu başlıklı konferansta, partisine ilginin her geçen gün büyüdüğünü ifade etti. Kurtulmuş, “Hergün bardak biraz daha doluyor. Saadet Partisi yapmış olduğu ikaz ve uyarılarla birçok meseleyi önceden bildiriyor, böylece siyasete rek getirmenin ötesinde siyaseti hizaya getiriyor. Saadet Partisi'nin Türkiye'de doğru olan hususları gerçekleştiren iktidar partisi olma zorunluluğu vardır. Milletin geniş kesimleri tarafından onaylanması ve Türkiye'de Saadet Partisi'nin rüzgarının esmesinin dönemidir” diye konuştu.

'BEYLERİN SIRLARI DÖKÜLECEK'

Haberin Devamı

Türkiye'de, iktidar ve muhalefetin mevcut sorunların gerçek yüzü konuşulmasın diye karşılıklı yaptıkları açıklamalarla toplumu kamplaşmaya ittiğini savunan Kurtulmuş, “Demokratik açılım konusunda iktidarın ve muhalefetin 5 aydır söyledikleri bir şey yok. Sürekli kavga ve kamplaşma 'Sakın ha oylarınızı bölmeyin' uyarısı. Bunlar eski siyaset. Soğuk savaş siyaseti” şeklinde konuşmasını sürdürdü. Türkiye'nin gerçek sorunlarının konuşulmasına iktidar ve muhalefetin birlikte izin vermediğini ileri süren Kurtulmuş, “Fukaralık, toplumsal çözülme, işsizlik, yoksulluk üzerinde konuşulursa bu beylerin sırları döküleceği için müsaade etmiyorlar. Ezbere konuşan değil ezber bozan bir parti olmak mecburiyeti vardır. Birisine küfretmek en kolay iş, mühim olan milletin lehine olanları ortaya koymak ve milletin vekaletini üstümüze almaktır. Saadet Partisi ucuz polemiklerin partisi değil kararlı siyasi duruşun partisi olarak duruşunu ortaya koyuyor” diye konuştu.

‘GİDİN ERKEKLERİN BAŞINA DİKİLİN’

Haberin Devamı

Partililerin yoğun ilgi gösterdiği konferansta, Genel Başkan Kurtulmuş, konuşması sırasında, harem selamlık şeklinde yerleşilen salonda kadınların ayakta kaldığını görünce kadınlara “Gidin erkeklerin başına dikilin kalksınlar” diye seslendi. Konuşmasına yarıda keserek kapı ağzında biriken partileri ve kadınları salona yerleştiren Saadet Lideri Kurtulmuş, “Şimdi sessizlik” diyerek konuşmasına devam etti.

‘DUBAİ İFLAS ETTİ’

Konuşması sık sık ‘Başbakan Numan’ sloganlarıyla kesilen SP Genel Başkanı Kurtulmuş, AKP hükümetinin ekonomi politikalarına önce Singapur, ardından Dubai'yi model olarak gösterdiğini belirterek, “Türkiye'nin yeni bir Dubai olacağı defalarca, yüzlerce söylendi. Dubai modelinin bize uymacağını biz se yıllar önce söyledik. Dubai dediğiniz yer neresi, Allah aşkına? Balıkçı köyü. Alın oradaki küresel şirketleri geriye balıkçı köyü kalıyor. Dubai bile iflas etti. Bir hayal, küresel şirketlerin şov rumu. Türkiye Dubai olur mu? Hepimiz istesek de olmaz. Burunun dibinde Ortadoğu, Kafkaslar var. Türkiye, kendisine dikilen elbiseleri giyerek model ülke olmaz olsa olsa fotomodel ülke olur. Dubaici arkadaşlarımız gelsinler de konuşalım. Dubai modeline ne oldu? Arsayı sattığınız adam nerede? Dubai modeli çöktü. Türkiye içi model arayacaksak ne Dubai ne Singapur olur. Yeniden büyük Türkiye modeli olur” şeklinde konuşmaya devam etti.

MINTIKA TEMİZLİĞİ

Haberin Devamı

Türkiye'nin ekonomik gelişimi için 'mıntıka temizliğine' ihtiyaç olduğunu ifade eden Kurtulmuş, mıntıka temizliğinin birinci hedefi olarak 12 Eylül askeri darbesini ikinci olarak 28 Şubat 1997'yi işaret etti. 12 Eylül'ün esas hedefinin Türkiye'yi ekonomik olarak küresel finans kapitalizmine uyumlu hale getirmek olduğunu ileri süren Kurtulmuş, 28 Şubat sürecinin ise dönemin Refahyol Hükümeti'nin iktisaden başarılı olmasından kaynaklandığını savundu. Numan Kurtulmuş, “Refahyol hükümeti iktisaden başarısız olsaydı, 28 Şubat olmaz arkasında davul çalarak batırırlardı. Refahyol kaynakları rantiyenin değil milletin cebine akıtmaya başladığı için 28 Şubat süreci oldu” dedi.

'BİZİM SAFLAR'

Haberin Devamı

Zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapan bir ekonomi modeli içinde dünyanın ve Türkiye'nin yürümesinin mümkün olmadığını ifade eden Kurtulmuş, üreten, istidamı oluşturan, sosyal refahı önceleyen bir ekonomi modelinin, adalet talebini esas alan modele ihtiyaç olduğunu söyledi. Mevcut ekonomik sistemi batmakta olan bir gemiye benzeten Kurtulmuş, “Bizim saflar, hükümetteki arkadaşlar batmakta olan gemiye binmeye çalışıyorlar. İster önce binsinler ister sonra binsinler, o gemiyle boğulup gidecekler" dedi. Ekomik sorunların pembe tablolarla milletin gözünden kaçırılmaya çalışıldığını ifade eden Kurtulmuş, “Sen o koltuklarda çok oturdun, bu koltuklarda biz de oturalım diye bu eleştirileri dile getirmiyoruz. O koltuklarda oturmak isteseydik, bin kere o koltuklarda otururduk. Bu sahnede kimin rol oynadığıyla ilgilenmiyoruz, hangi senaryonun oynatıldığıyla ilgileniyoruz. Biz bu sahnede, milettin senaryosundan başka senaryoyu oynamayacağız” şeklinde konuştu.

‘CHP, DERSİM İÇİN 'OH OLDU' DİYOR’

Haberin Devamı

Kurtulmuş, 2 saati aşan konuşmasında CHP, MHP ve AKP'nin temsil ettiği değerleri yansıtmadığın iddia etti. Kurtulmuş, “Adam kendini solcu zannediyor. Solcu olmanın ilk şartı emeğe sahip çıkmaktır. Tuzla tersaneleri konusunda bir şey duyamazsınız. Türkiye'de özgürlük alanlarının genişletilmesi konusunda bir şey duyamazsınız. Ama zihin dünyasının arasından Dersim'in şifreleri dökülüyor. 'Oh oldu' diyorsunuz, böyle bir solculuk olur mu?” diye konuştu. Diğer taraftan MHP'nin Türkiye ekonomisini dışa bağımlı hale getiren Derviş programlarını uygulamakla ve dönemin hükümeti içinde milliyetçi bir parti olarak oturmakla itham etti. Kurtulmuş'un eleştiri oklarından son olarak AKP nasibini aldı. Saadet Lideri Kurtulmuş, “Muhafazakarlık denilince ‘dindar adam' anlıyoruz. Şimdi adama soruyorsun, iş, dünyaya ilişkin konuşmaya gelince kendini muhafazakar zanneden kişi ‘Amerikasız bu bölgede ne yapabiliriz? IMF uymazsam memurun maaşını bile veremeyiz’ diyor, bunları söylüyor. Muhafazakar deyince dindarlığı anlıyoruz. Dindarlığın ilk şartı Allah'tan başka kimsenin önünde diz çökmemektir” diye konuştu.