Siyaset Vakıf çetesinden vurgun itirafı

Vakıf çetesinden vurgun itirafı

30.11.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Vakıf çetesinden vurgun itirafı

Vakıf çetesinden vurgun itirafı

       ANKARA DGM Başsavcılığı'nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na ait 70 trilyonluk şüpheli ihalerle ilgili soruşturması kapsamında gözaltına aldıktan sonra tutukladığı ihaleci Cengiz Hasmer'in itiraflarını içeren ifadesini Milliyet ele geçirdi.
       Hasmer, Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde verdiği on bir sayfalık ifadesinde, 1992 yılında işe girdiği ve Muradiye Vakfı ile bağlantılı olan Muraş A.Ş. adlı şirketin faaliyetlerini anlatırken, Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın açtığı ihalelerdeki vurgunları tek tek anlattı.

       Hasmer'in ifadesi özetle şöyle:
       * 1992 yılının sonuna doğru Muraş A.Ş.'ye girdim. Muradiye Kültür Vakfı'nın mütevelli heyeti başkanı aynı zamanda Muraş A.Ş.'nin yöneticisi olan Saim Çöllüoğlu'nun babasıydı. Ben Muraş A.Ş.'de çalıştığım süre içinde Muradiye Vakfı ile içiçeydik. Çalıştığım şirket Muradiye Vakfı ile aynı binada olduğu için soranlara vakıftayız dahi diyebiliyorduk. Muradiye Kültür Vakfı'nın yapmış olduğu veya yapmakta olduğu inşaatlarda danışmanlık yapardım.
       * Muraş A.Ş'de çalıştığım dönemde bu şirketin işini takip edebilmek için 1994 yılında aldığım vekalet hala benim üzerimde idi. Bendeki vekalet ile 1995 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi Çevre Düzenleme Daire Başkanlığı'nın açmış olduğu emanet usulü dediğimiz 5 tane ihale aldım. Bu ihalelerin gerek teklif mektupları, gerekse iş yapıldıktan sonra hazırlanan hakediş raporları benim nezaretimde hazırlandı.

       * Henüz kendi şirketimi kurmamışken, Muraş şirketi adına vekaletle katıldığım Ankara Büyükşehir Belediyesi Çevre Düzenleme Daire Başkanlığı'nın emanet ihalelerine emanet komisyonu başkanları ile ikili münasebetlerim sayesinde aldım. Yani komisyon üyelerine veya çoğu zamanda komisyon başkanlarına alacağım ihalelerden komisyon vermeyi teklif ederek ihaleleri alıyordum.
       * İhalelere saydığım şirketlerden bazen ikisinin, bazen üçünün adına teklifler vererek giriyordum. Bu şirketlerin hazırladığı teklifler benim büromda yani Muraş A.Ş.'deki büromda benim nezaretimde hazırlanıyordu. Dolayısıyla ben kaç şirket adına ihaleye giriyorsam, hepsinin tekliflerini biliyordum. Bunun sonunda da işi istediğimiz şirkete verebiliyorduk. İhaleye dışardan girmek isteyen firmalar olduğu taktirde onlara başka ihalelerde destek teklif mektubu vermek suretiyle anlaşıp almayı istediğimiz işlerin ihalesinden vazgeçmelerini sağlıyorduk.
       * Muraş A.Ş.'de çalıştığım sürede şirkete 5 - 6 ihalenin teklif mektubunu hazırladım. Daha sonra da bu işlerin ihalesine girdim. Bu ihalelerde bazen başka şirketler de çok istekli olabiliyordu. Biz bu tip durumlarda emanet işleri komisyonu Başkanı Mustafa Küçükkeçe, Akif Özbay ve Ergün Keleş aracılığıyla bu şirketin yöneticilerine rica ettiriyor ve ihaleye girmemelerini veya girdiklerinde de fiyatı düşürmeyerek ihalenin dışında kalmalarını sağlıyorduk.

       * Girdiğim ihalelerde komisyon başkanları değişik menfaatler karşılığında istediğim şirketlerin işi almasını sağladılar. Muraş A.Ş. olarak bu ihaleleri ben takip ettiğim için aldığım her iş karşılığında dosyaların hazırlanmasındaki masraflar için şirketten yüzde 5 alıyordum. Bu para işin keşif bedeli üzerinden veriliyordu. Ben ise bu ihaleleri almaya karşılık yine keşif bedeli üzerinden yüzde 3 oranında parayı komisyon başkanlarıyla Zeki Çulha'ya veriyordum.
       * İhalesini aldığımız işlerin her ay sonunda hakediş dosyalarını hazırlıyordum. Bu dosyaları Ankara Büyükşehir Belediyesi Çevre Düzenleme Daire Başkanlığı bünyesindeki emanet komisyonuna incelenmek üzere veriyordum. Dosyalar incelenerek bize hak ettiğimiz paralar tahakkuk ettirilirdi. Ben bu paralardan yüzde 5 komisyon alıyordum. Komisyon başkanlarına verdiğim yüzde 3 hisse karşılığında onlar da benim hazırladığım hakediş dosyalarını geri çevirmeyip imzalıyorlardı. Ve de işlerimizi hızlandırıyorlardı. Paramızı daha geç vermek, bu şahısların elindeydi.
       * Emanet komisyonundaki şahıslara bazen para verdiğim gibi, bazen de bu şahısların bazı ihtiyaçlarını karşılıyordum. Komisyon üyelerinin arabalarının bakımını yaptırıyordum. Telefon faturalarını ödüyordum. Bunlar içerisinde çoçuğunun okul ihtiyaçlarını karşıladığım kişiler de oldu.

       * Bende vekaleti olan şirketler ve değişik sebeplerden dolayı tanışık olduğumuz şirketlerin çok almak istediklerin işlerin ihalesine katıldım. Bundaki amacımız destek teklifte bulunmak ve katılım sayısını artırmaktı. Çünkü bir iş için açılan ihaleye en az 3 şirketin teklif vermesi gerekiyordu. Bunlar içerisinde bizim katılımımızla ihaleye giren firma sayısının üçe ulaştığı durumlar da olmuştur. Dolayısıyla bu ihalelerde bizim teklifimizi işi gerçekten alacak olan firma biliyordu.
       * Tayfur Proje şirketinden aldığım vekaleti daha sonra gerek kendi aile şirketim olan Kevser Proje, gerekse Muraş A.Ş adına girdiğim ihalelerde kullandım. Girdiğim ihalelerde şirket sayısının artması için bu vekaletleri kullanıyordum.
       * Para vereceğim komisyon üyelerine bu paraları bazen Kevser Proje şirketine çağırarak, bazen de onları belediye önünden alıp başka bir yere götürdüğüm sırada veriyordum. Başkanların ve üyelerin arabaya ihtiyacı olduğunda kendi arabamı verdiğim oluyordu. Verdiğim bu paralar ve temin ettiğim menfaatler karşılığında hem ihaleleri alıyor, hem de aldığımız işlerin raporlarını kolaylıkla takip edebiliyordum.

       * İhalelere katılabilmek için yer ve zaman daha önceden ilan edildiği için o saatler arasında emanet komisyonunun kapısında bir arkadaşı görevlendirip ihaleye katılmak için dosya getiren şirketlerin yetkililerine büromda yapacağım toplantı için randevu veriyordum. Bu şirket yetkilileri ile kendi büromda yaptığım pazarlık neticesinde ya ileriki ihalelere dair vaadlerle, ya da çekilmeleri için çek vererek ihaleyi alıyordum. Genellikle pazarlık sonunda şahıslara verilecek olan çekler orada bulunan birine yediemin olarak bırakılır ve işler yolunda gider de ihaleyi çeklerin sahibi olan firma alırsa, bu çekler diğer şirketlere dağıtılır.
       * Kendi adlarına teklif mektubu hazırladığım şirketler bu vekaleti o ihaleyi alacağıma inandıkları için veriyorlardı. Verdikleri vekaletle girdiğim ihaleyi alamazsam bile bir sonrakini onlara alacağımı düşündüklerinden dosyalarını benim hazırlamamı istiyorlardı. Gerçekten de girdiğim ihaleleri almasam bile bir sonraki ihaleyi almayı garantiliyerek bazı ihalelerden çekilebiliyordum. 1994 yılından beri aldığım 60 kadar ihalenin yaklaşık 50'sini komisyon başkanları ile üyeler sayesinde aldığımı şirketler biliyordu.