Siyaset 'Yanlışlıkla İran sınırına giren köylülerin öldürülmesine seyircimi kalınacak?'

'Yanlışlıkla İran sınırına giren köylülerin öldürülmesine seyircimi kalınacak?'

17.12.2010 - 13:51 | Son Güncellenme:

.

Yanlışlıkla İran sınırına giren köylülerin öldürülmesine seyircimi kalınacak

DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız,Başbakan Erdoğan’a "Van’da geçimlerini sağlamak için koyun keçi otlatan ve bu sırada yanlışlıkla sınırı geçen köylülerimizin İran askerleri tarafından ateş açılarak öldürülmesine seyirci mi kalınmaktadır" diye sordu.

Yağız, TBMM Başkanlığı’na sunduğu yazılı soru önergesinde, Van’da kaçan hayvanlarını takip etmek için yanlışlıkla sınırı geçen köylülere İran askerleri ateş açtığı, bir kişinin öldüğü, bir kişinin yaralandığı ve bir kişinin de kayıp olduğu yönündeki haberleri gündeme getirdi. Rakamlara göre son bir yılda İran askerleri tarafından, sınırı geçtikleri için öldürülen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sayısının 20 olduğunu belirten Yağız, Başbakan Erdoğan’a şu soruları yöneltti: "Van’da geçimlerini sağlamak için koyun keçi otlatan ve bu sırada yanlışlıkla sınırı geçen köylülerimizin İran askerleri tarafından ateş açılarak öldürülmesine seyirci mi kalınmaktadır?Son bir yıl içinde sınır ihlali iddiasıyla öldürülen 20 vatandaşımızın haklarıyla ilgili herhangi bir çalışma yapılmış mıdır? Bu tür olayların devam etmemesi için ne tür önlemler alınmıştır? Hürriyet Gazetesi Yazarı Mehmet Y. Yılmaz’ın vurguladığı gibi, ‘Dışişleri Bakanı, neden İranlı muhataplarını arayıp da bu işe bir son verdirmiyor? Türklerin cesetlerinin değerli olması için kurşunların mutlaka İsrail’den gelmesi mi gerekiyor?’ Milliyet Gazetesi Yazarı Mehmet Tezkan, ‘Siz hiç bu konuda hükümetten bir tepki duydunuz mu? Başbakan’dan, Bakanlardan. Vatandaşlarımızı vurdunuz, özür dileyin diye haykıran var mı? Tazminat isteyen. Tahran Büyükelçimizi neden geri çekmedik. Ortada çifte standart yok mu?. Onlar vatandaşımız değil mi? Onlara yazık değil mi?’ diyor. Ben de aynı soruları yineliyor ve diyorum ki: Evet, onlara yazık değil mi?"