Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Referandumda “EVET” oylarının rengi “beyaz.”
“HAYIR” oylarının ise “kahverengi.”
Referandum-larda “politik enstrüman” olabilir.
Beyaz AK Parti’nin “ak”ını çağrıştırıyor.
“Kahverengi” içinse aşağıdaki satırlarda bir “referandum denemesini” anlatıyorum.
.....................
Referandumda “renklerin dili” kavramıyla ilk kez 12 Eylül Anayasası’nın oylanmasında karşılaştık.
EVET oyları beyaz renkliydi.
HAYIR oyları ise mavi.
Ortalıkta “Mavi Yunan’ın rengidir” gibi bir “karartma söylemi” de dolaşıma sokulmuştu.
Zaten kimsenin “HAYIR” kullanmaya isteği olamazdı.
1982 Anayasası sandıktan dönerse bunun anlamı askeri darbe yönetiminin devam etmesi olurdu.
Sonuçta yüzde 100’e yakın oyla kabul edilmesi bu toplum psikolojisini de yansıtır.
......................
1987 referandumunda “mavi” bu kez “EVET” oylarının rengi oldu.
Referandumun konusu başta 3 lider Demirel, Türkeş ve Erbakan ile partilerinin önde gelen siyasetçilerinin yeniden “seçilme haklarının” iadesi idi.
Onlar 1982 Anayasası ile “siyasi partilerde yer almak ve seçimlerde aday olmak” haklarından mahrum edilmişlerdi.
Anayasa’yla konan yasak anayasa değişikliğiyle ve referandumla kalkabilirdi.
Ne ilginçtir ki “siyaset yapma ve seçilme haklarını ellerinden alan” 1982 referandumundaki “HAYIR” için seçilmiş “mavi” oy bu kez “haklarının iadesi” için kendi lehlerine “EVET” rengiydi.
Ve...
Özal’ın Anavatan Partisi tarafından halk arasında dolaşıma sokulan söylem gene aynıydı:
“Mavi Yunan’ın rengidir.”
Mavi için bu söylemi yabana atmayın.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Ege’nin kıyı kasabalarında “mavi badana, mavi yağlı boya pencere” yasal değil ama uygulamadaki “fiili yasaktı.”
Neyse...
“Yunan munan” iplemedi halk, mavi oylar bir çıt fazla çıktı, yasaklar kalktı.
“HAYIR” oylarının rengi ise “turuncuydu.”
Özal’ın kurmaylarından Güneş Taner’in üzerinde “no-no” yazan turuncu tişörtle meydanlarda propaganda gösterisi dönemin unutulmaz anılarındandır.
......................
1988’de dönemin Başbakanı Turgut Özal yerel seçimlerin erkene alınması için Türkiye’yi referanduma götürdü.
“EVET” oylarının rengi “beyaz.”
“HAYIR” oylarının ise “kahverengi”ydi.
O günlerde lafladığımız AK Parti kurmayları “kahverenginin zihinlerde yaptığı çağrışımın negatif” olduğuna işaret ediyorlardı.
“Bu bir insan psikolojisidir, oyu verirken bile sandık başında eli kahverengiye gitmez bazılarının” diyorlardı.
Ama...
Özal’ın bu referandumu da beklediği sonucu vermedi.
“Kahverengi” oylar çıktı sandıktan.
Halk “HAYIR” dedi.
....................
Önümüzde anayasa referandumu var.
Yukarıdaki satırlar “renklerin siyasetle dansını” yansıtmak içindi.
Bakın 1982 Anayasası için yapılan oylamayla 1987 Anayasası için yapılan oylamada “mavi” önce kaybettirmiş, sonra kazandırmış. Yani...
Galiba “keramet renkte değil.”
“Beyaz” daha önce 2 kez referandum oy pusulalarının rengiydi.
Birincisinde “EVET” rengiydi, kazandı.
İkincisinde “HAYIR”ın rengiydi kaybettirdi.
Renklere takmayalım.
Dürüst, demokratik, barış ortamında sağlıklı bir referandum olsun.
Demokrasimizin yüzü “morarmasın.”