Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Herkes en çok şunu merak ediyor:
- Bu darbenin siyasi ayağı nerede?
Darbenin sivil lideri kimdi? Darbe başarılı olsaydı kim Başbakan kim cumhurbaşkanı olacaktı? Bakanlar Kurulu kimlerden oluşacaktı?
Herkes sorunun cevabını merak ediyor ama kimse bir ipucuna sahip değil.
Bu arada bir ihtimalden daha söz ediliyor.
O ihtimal bu darbenin iktidarı ele almayı amaçlamadığıdır. O yüzden bir hükümet kadrosu falan yoktur.
Bu ihtimali CNN Türk’te Ahmet Hakan’la yaptığı röportajda Genelkurmay Eski Başkanı İlker Başbuğ dile getirdi.
Başbuğ bu darbenin arkasında CIA’nın bulunduğunu ve Fethullah Gülen’i kullandığını söylüyor. Ancak hedefin ‘iktidar değil Türk ordusu’ olduğunu vurguluyor. Diyor ki:
“Bir silahlı kuvvetlerin tam dibe vurmasını isterseniz son model budur. Darbeye teşvik edersiniz provoke edersiniz, başlatırsınız ama darbenin başarısız olması için bütün tedbirlerinizi alırsınız.”
TSK 2007 yılında teröre karşı başarılı değil gibi gösterildi. Tutmadı. Ardından 2010’da Balyoz ve Ergenekon komploları içine sokuldu. Halkın gözünde yine itibar kaybetmedi. TSK’nın gücünden ve halkın gözündeki itibarından rahatsız olan birileri üçüncü yol olarak 15 Temmuz darbesini denediler. Bu kanıda olan İlker Başbuğ sonuç olarak:
- Türk Silahlı Kuvvetleri bugün Cumhuriyet tarihinin en zor durumunda, diyor...
Darbecilerin yargılamaları başladığında siyasi ayak tartışmalarının da biraz daha aydınlanacağını umuyoruz.

Siyasi ayak...


Soğuk yaz gecesi!

15 Temmuz darbe girişimini ilkokul çocuklarına anlatmak üzere hazırlanan pedagojik açıdan hayli sakıncalı kitapçıkta trajikomik ifadelere de yer veriliyor. Milli Eğitim Komisyonu üyesi İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, yaptığı yazılı açıklamada, “Kitapçığı yazanlar kompozisyondan zayıf alır” derken nedenini de açıklıyor.
“En basit giriş gelişme sonuç yok. Dağınık, çocukların anlaması güç bir metin. Atatürk’ün gençliğe hitabesinden alıntı yapılmış, kaynak belirtilmemiş. 15 Temmuz gecesi şehitlerimiz için de, ‘241 can, soğuk bir gecenin ayazında çiğ damlaları gibi düştü toprağa’ deniyor. Metni yazanlar hiç değilse o gecenin hava durumuna baksaydı ya...

Kalan sağlar...

Kurban Bayramı süresince trafik kazalarında yine 100’ün üzerinde insanımız öldü. Bir o kadar insan da sakat kalmış olmalı.
Devlet ne tedbir alıyor diye sorarsanız.Hiçbir tedbir alınmayacaktır. Vatandaş da bu konuda talepte bulunmayacaktır...
Yıllardır şehirlerararası trafikle ilgili bir önerimiz vardır. Kendi ilinde trafik kazalarını azaltan vali ve emniyet müdürlerine ödül verilmesi, trafik kazalarını umursamayan vali ve emniyet müdürlerine ceza verilmesi.
Bu şekilde her ilin trafik yetkilileri biraz daha tedbirli olmaya yöneltilebilir.
Ancak bu tür özendirmeler kimsenin umurunda değildir.

DUMAN

Türkiye’de sigara ile savaşın önde gelen simalarından eski Sağlık Bakanı Bülent Akarcalı sitemkâr bir not göndermiş...
Diyor ki:
“Tarık Akan’ı kaybettik. Çok erken denilebilecek bir yaşta aramızdan ayrıldı. Arkasından sel gibi bir hüzün herkesi kapladı. Türk medyasında bir kişi hariç hiç kimse onun günde 4 paket sigara içtiği için akciğer kanserine yakalandığını yazmadı.
Sevgili Tarık Akan 97 yaşına kadar yaşayacağım derdi, günde 4 paket sigara onun otuz yılını çaldı.
Tarık Akan’ın sigaradan öldüğünün hiçbir haberde yer almaması ülkemiz insanını zehirleyip para kazanan Amerikan -İngiliz ve Japon tütün kartellerini ziyadesiyle memnun etmiştir.”


TSK, Sayıştay, TCDD, DHM,
Polis Akademisi, MEB, Adalet Bakanlığı vb. kurumlara KPSS’siz memur alınmasıyla tarikat ve cemaatler artık soru çalma,
müritler de kopya çekme zorunda kalmayacak.
Akif Kökçe


SEMPO

Bu hafta yapılacak “Sultan 2. Abdülhamid” sempozyumunun dünkü tanıtım toplantısında konuşan Meclis Başkanı İsmail Kahraman, Meclis-i Mebusan’ın ilk toplantısını 19 Mart 1877’de Dolmabahçe Sarayı’nda yaptığını anımsattı. Ancak Sultan’ın o meclise aradan bir yıl geçmeden kilit vurup tam 30 yıl kapalı tuttuğunu söylemedi.
İsmail Kahraman Osmanlı’nın Abdülhamid döneminde kaybettiği toprakların yüz ölçümünün 1.5 milyon kilometre, yani bugünkü topraklarımızın iki misli olduğunu da anlatmadı. Mısır, Bulgaristan, Bosna Hersek, Kıbrıs, Girit, Teselya, Romanya ve Doğu topraklarımızın bir kısmını yabancı ülkelere onun döneminde kaptırdığımızı söylemedi. Sempozyum tanıtımı biraz eksik kaldı!