51 yıllık rüya gerçek oldu

Beşiktaş Başkanı Süleyman Seba, 1947 yılındaki açılış maçında ilk golü attığı İnönü Stadı'nı şimdi kulübüne kazandırmanın gururunu yaşıyor. 16 yıldır sürdürdüğü başkanlıkta yeni bir döneme ve rekora imza atmaya hazırlanan Seba, "İki yıl daha görev istiyorum. Çünkü daha yapacak çok işimiz var" diyor

1947 yılı...
Türk futbolu önemli günlerinden birini yaşıyor. İstanbul yeni bir stada kavuşuyor. Ve bu stadın açılışında Beşiktaş, o zamanın en ünlü takımlarından biri olan İsveç şampiyonu AIK'le oynuyor.
Bir Beşiktaş atağı gelişiyor, deniz tarafındaki kaleye. Faruk (Sağnak) hızla ilerliyor, ceza alanına yaklaşırken nefis bir orta yapıyor. Süleyman (Seba) aynı güzellikle şahane bir şut çekiyor, gol. Durum 1 - 0.
***
Aradan tam 51 yıl geçti.
İşte o gol hala unutulamadı. Ömrü yarım asırı geçen İnönü Stadı'nda atılan ilk gol olarak tarihteki yerini aldı.
Faruk Sağnak şimdi Kadıköy'de oturuyor. Beşiktaş'a futbolcu ve yönetici olarak hizmet ettiği günleri anarken gurur duyuyor.
Süleyman Seba ise hala Beşiktaş'ta.
Futbolcu olarak adımını attığı, yönetici olarak hizmetlerde bulunduğu kulübünde 16 yıldır sürdürdüğü başkanlıkta yeni bir döneme daha imza atmaya hazırlanıyor.
Başkan, Türkiye rekorunu kıracak. Belki de Guinnes'e girecek.
Ama bunlardan çok O'na gurur veren bir başka olay var... İnönü Stadı, yani Süleyman Seba'nın açılış maçında ilk golü attığı stad, artık Beşiktaş'ın oldu.
Protokol imzalandı, olay resmiyet kazandı. Böylece 51 yıllık rüya gerçek oldu.
Başkan, rüyanın gerçekleşmesi için çok çalıştı, çabaladı.
İstanbul - Ankara arasını trenle defalarca katetti.
Çalmadık kapı bırakmadı. Konuşmadığı, başvurmadığı kimse kalmadı.
Sonunda çalışmasının, ısrarının, isteğinin karşılığını aldı.
"Allah'a şükürler olsun. Bugünleri de gördük. Bu stadın Beşiktaş tarihinde büyük anlamı var. Burayı tepeden, tırnağa restore edeceğiz. Zeminini yenileyeceğiz. İngiltere'deki Wembley gibi olacak" dedi Seba.. Ve devam etti:
"O ilk maçı hiç unutamam. AIK, o zamanların ünlü ekibi. Kolay değil İsveç şampiyonu olmak. Bizim Faruk'un da mükemmel ortası sayesinde nefis bir gol atmıştım. Dünyalar benim olmuştu."
Bir an daldı... Adeta bir zaman tüneline girdi, 1947'ye geri gitti:
"Her şey kısıtlıydı bizim zamanımızda. Para, pul hak getire. Kramponu bile zor buluyorduk. Ama hırslıydık. Takımımızı seviyorduk. Her türlü fedakarlıkta bulunuyorduk. Şimdikiler öyle mi? Bir elleri yağda, bir elleri balda."
İnönü Stadı, son hedef değil Seba için... Sözlerini şöyle tamamladı:
"İki yıl daha görev istiyorum. Oturmak için değil, çalışmak için. Daha yapacak çok işimiz var."